-
fenci.gen.tr
 
 
   

FEN KURDU LGS SORU BANKASI
 

FEN KURDU LGS SORU BANKASI

8.sınıf LGS soru bankası
çıktı
MENÜ
  FEN FEN BİLİMLERİ MENÜSÜ
fen Fen Yazılıları (5-6-7-8.Sınıf)
Bilim Uygulamaları Yazılıları
BEP Yazılı Soruları
Fen Planları (Yıllık-Günlük-Bep)
Fen Zümre Toplantı Tutanakları
Fen Şube Toplantı Tutanakları
Fen Sunu ve Slaytları
Fen Çalışma Kağıtları
Önce Konu-Sonra Soru
Fen TEST Soruları İndir
Fen Konu Özetleri-1
Fen Konu Özetleri-2
Bilim,Fen ve Teknoloji Kulübü
MEB Kazanım Testleri (Tüm Yıllar)
LGS Denemeleri
PYBS Soruları ve Cevapları
Fen Ders Kitapları
fenkurdu.gen.tr


İLETİŞİM
Telif Uyarısı
Bize Ulaşın
Öğretmen Grubumuz-1
Öğretmen Grubumuz-2

PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK UZMANININ YÖNETİMSEL SORUNLARI
  Yazılar || Kişisel Gelişim
   PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK UZMANININ YÖNETİMSEL SORUNLARI


T.C.
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM FAKÜLTESİ
PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÖLÜMÜ
     (II.ÖĞRETİM)



DERS : EĞİTİM YÖNETİMİ
KONU: PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK
UZMANININ YÖNETİMSEL SORUNLARI
    
  




 
DANIŞMAN: DR.VURAL HOŞGÖRÜR

 


  HAZIRLAYANLAR:

  ŞÜKRÜ AKKAYA
   AHMET YILDIZ
     FEYZULLAH TULUM
     ÖZER BÜLBÜL
     GÜNGÖR BAĞ
     SITKI ARSLAN
     ERCAN NAR     
MAHMUT AŞCI
     İLKNUR KURTOĞLU  
    

SAMSUN-1998



ÖNSÖZ
 
 Eğitimin hammaddesi öğrencidir. İktisatta olduğu gibi eğitimde de bir yanda üretim etmenleri ?girdi? diğer yanda ürünler ?çıktı? bulunmaktadır. Üretim etmenleri denilince; öğrenciler ,öğretmenler,okul binaları,araç-gereç ve diğer mal ve hizmetler akla gelmektedir. Bu üretim etmenleri birlikte kullanılarak elde edilen başlıca ürünler şunlardır: Okur-yazar nüfus, ilk-orta ve yüksek öğretim için öğretmen, öğretim üyesi, nitelikli insan gücü. Okuma-yazma bilmeyen fertleri alıp, okur-yazar hale getirme sürecinde başarılı olanlar olduğu gibi, başarısız olanlar da mevcuttur. İşte bu yönde başarılı yada başarısız bireylerin, niteliklerinin bilinmesi ve bu bilgiler ışığında ona yardım edilmesi, başarısız bireyleri başarılı kılacaktır. Eğitim sistemlerinde bireylerin başarısızlık nedenlerinin doğru olarak tespit edilmesi ve buna göre neden- sonuç ilişkisi kurularak, çözüm üretilmesi hem toplum hem de bireyler açısından büyük önem arz etmektedir. İşte bu sebepledir ki, toplumların eğitim sistemlerinde Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık faaliyetleri büyük önem kazanmıştır.
 Toplum hayatının ve yaşama şartlarının bilim çağında ki teknolojik gelişmelere bağlı olarak sürekli değişkenlik gösterdiği günümüzde, yeni neslin en iyi şekilde eğitilip, yetişkinlik hayatına hazırlanması demokratik eğitim sistemlerinin olağanüstü amacı haline girmiştir . İleri toplumlar Rehberlik araştırma ve çalışmalarını hızlandırmak, daha etkili hale getirmek için büyük yatırımları göze almışlar; ülke çapında proje uygulamalarına girmişlerdir. Bu proje ve programların uygulanacağı eğitim kurumlarının yönetimi de önem kazanmıştır. Eğitim kurumunun yöneticisi; konusunda ne kadar bilgili, güncelliği ne derce yakın takip ediyorsa o derece başarılı sayılır. İşte bu ilişkiden hareketle, Samsun ili çerçevesinde eğitim ve öğretim kurumlarında uygulanması gereken Rehberlik hizmetleri ve bu hizmetleri uygulayan Rehberlik ve Psikolojik Danışma uzmanları ile rehberlik hizmetlerinin sağlıklı yürütülebilmesi için mutlak desteğine ihtiyaç duyulan eğitim yöneticisinin ilişkilerini, amaçlarını, karşılaştıkları sorunlarını tespit edebilmek ve onların çözüm önerilerini öğrenmek için bir çalışma hazırladık.
 Bu çalışma kapsamında 15 öğretim kurumu (bir tanesi özel), 6 özel dershane de, 25 Psikolojik Danışman, 21 eğitim yöneticisi ve bir çok öğrenci ile görüşülmüş, her üç statünün de bakış açıları gözlemlenmiştir. Ayrıca M.E.B?nın konu ile ilgili hazırladığı yazılar ve kararnameler toplanıp, incelenerek çalışma alanının çerçevesi çizilmiştir.
 Çalışmanın ilk bölümünde, eğitim yönetiminin özellikleri, eğitim yöneticisinin özellikleri, eğitim yönetiminin amaçları ve eğitim yönetimi ile Rehberlik ve Psikolojik danışma arasındaki ilişki açıklanmıştır.
 İkinci bölümde psikolojik danışma ve rehberlik , rehberliği zorunlu kılan faktörler, rehberliğin gelişimi ve önemi hakkında bilgi verilmiştir.
 Üçüncü bölümde,eğitim kurumlarında görev alanların yönetmeliklerdeki görevleri ve sorumlulukları üzerinde durulmuştur.
 Dördüncü bölümde, yabancı ülkelerdeki eğitim yönetimi ile Rehberlik ve Psikolojik Danışma arasındaki ilişki anlatılmıştır.
 Beşinci bölümde, araştırma yapılan okullardaki izlenimler, karşılaşılan sorunlar ile bu eğitim kurumlarında görevli eğitim yöneticileri ile Rehberlik ve Psikolojik Danışma uzmanlarının önerileri sunulacaktır.
 Altıcı bölümde ise Türkiye için bir Rehberlik-Psikolojik ve Danışmanlık modeli hakkında bilgi verilecektir.(Sempozyum)
 Son olarak ta yapılan çalışmalarla ilgili belge ve kaynakları ek kısmında bulunmaktadır.
     

***









 
 
 



























 


İÇİNDEKİLER    
sayfa
ÖNSÖZ.....1

I.BÖLÜM

EĞİTİM YÖNETİMİ...3
YÖNETİM BİLİMİ......3
EĞİTİM YÖNETİMİ...3
YÖNETİM KURAMLARI...4
1-Geleneksel Örgüt Kuramı ..5
-Siyasal Bilim
-Geleneksel Yaklaşım
2-Davranışçı Örgüt Kuramı.. 5
3-Çağdaş Örgüt Kuramı.. 5
EĞİTİM YÖNETİMİNDE BAZI KURAMLAR.. 6
-Sears Kuramı
-Yeterlilik Modeli Kuramı
-Mort Kuramı
-Üç Boyut Modeli Kuramı
-Kişiler Arası İlişkiler Kuramı
YÖNETİM SÜREÇLERİ.... 6
EĞİTİM YÖNETİMİNİN AMAÇLARI... 7
EĞİTİM YÖNETİMİNİN ÖZELLİKLERİ......7
YÖNETSEL ERK.. 8
EĞİTİM YÖNETİCİSİNİN SAHİP OLMASI GEREKEN ÖZELLİKLER... 8
OKUL YÖNETİMİNİN YERİ ve EĞİTİM SİSTEMİNİN YERİ....8
OKUL YÖNETİMİNDE UZMANLARIN YERİ... 9

II BÖLÜM

PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK..10
PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK NEDİR...10
REHBERLİĞİ ZORUNLU KILAN FAKTÖRLER......10
REHBERLİĞİN AMERİKADAKİ GELİŞİMİ.....11
AVRUPADA REHBERLİĞİN GELİŞİMİ..... 11
TÜRKİYEDE REHBERLİĞİN GELİŞİMİ.....12
REHBERLİK ANLAYIŞINI OLUŞTURAN İLKELER.....13
PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİĞİN ÖNEMİ... 13

III.  BÖLÜM

YÖNETMELİKLERDEKİ GENEL DURUM.......14
REHBERLİK HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ....14
OKUL PDR UZMANININ GÖREVLERİ......15
OKUL MÜDÜRÜNÜN GÖREVLERİ....16
OKUL MÜDÜR YARDIMCISININ GÖREVLERİ......16
REHBERLİK HİZMETLERİNDE OKUL YÜRÜTME KURULUNUN
GÖREVLERİ..16
KOORDİNATÖR PDR UZMANININ GÖREVLERİ.. 17
SINIF REHBER ÖĞRETMENLERİNİN GÖREVLERİ.....17
PDR UZMANINA VERİLMEYECEK GÖREVLER...18







IV.BÖLÜM

GELİŞMİŞ ÜLKELERDE REHBERLİK HİZMETLERİ.. 19
BATIDA REHBERLİK MODELİ......19

BAZI ÜLKELERDE REHBERLİK HİZMETLERİ.......20
-Avusturya
-Belçika
-Danimarka
-Fransa
-Hollanda
-İtalya
-İngiltere
-İspanya
-İsviçre

IV.  BÖLÜM

SAMSUNDA ARAŞTIRMA YAPILAN EĞİTİM KURUMLARINDA
GENEL DURUM....21
PDR UZMANI, ÖĞRETMEN ve ÖĞRENCİ SAYILARI...21
A-MİLLİ EĞİTİME BAĞLI LİSELERDE Kİ İZLENİMLER.....21
1-GENEL LİSELERDEN ÖRNEKLER.....22
-On Dokuz Mayıs Lisesi
 -Bafra Lisesi
2-  MESLEK LİSELERİNDEN ÖRNEKLER....23
 -Atakum Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
 -Samsun Anadolu İmam-Hatip Lisesi
 3-ÖZEL OKULLARDAN ÖRNEKLER....24
 -Özel Feza Eğitim Kurumları
 4-ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK DERSHANELERİNDEN ÖRNEKLER..24
 -Özel Özlenen Dershanesi
 -Özel Çözüm Dershanesi
 -Özel Sakarya Dershaneleri
 5-ZİHİNSEL ENGELLİLER OKULUNDAN ÖRNEKLER... 25 
 -Samsun İlk Işık Zihinsel Engelliler Okulu
B-OKULLARDA KARŞILAŞILAN GENEL SORUNLAR...25
C-ÇÖZÜM ÖNERİLERİ..27
SONUÇ..... 29

KAYNAKÇA

EKLER

EK-1 2201 SAYILI TEBLİĞLER DERGİSİ
EK-2 TALİM TERBİYE KURULU KARARLARI
EK-3 ARAŞTIRMALAR İÇİN SORULAN SORULAR
EK-4 BAFRA İMAM-HATİP LİSESİ REHBERLİK YILLIK ÇALIŞMA PLANI
EK-5 SAMSUN 100.YIL LİSESİ REHBERLİK YILLIK PLANI
EK-6 REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ REHBERLİK PLANI
EK-7 ÖZEL ÇÖZÜM DERSHANESİ ÖĞRENCİ GÖZLEM VE TANIMA FİŞİ
EK-8 ÖZEL GÜVENCE DERSHANESİ YILLIK REHBERLİK PLANI
EK-9 TÜRKİYE İÇİN BİR REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MODELİ





EĞİTİM YÖNETİCİSİNE YÖNELTİLEN SORULAR

1-) Okulunuzda Rehber Uzmanınız var mı? Varsa sizce sayısı yeterli mi?
2-) Rehberlik ve Psikolojik Danışma konusunda görüşleriniz nelerdir?
3-) Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetlerinden neler bekliyorsunuz?
4-) Okulunuzda yeterli derecede rehberlik hizmetleri yürütülüyor mu? Karşılaştığınız sorunlar nelerdir?
5-) M.E.B.? den size gönderilen PDR ile ilgili herhangi bir yönetmelik var mı? Varsa çalışmalarınızı bu yönde mi oluşturuyorsunuz? Mümkünse görebilir miyiz?
6-) PDR eğitimi almış öğretmenlerimiz sizce yeterli bilgiye sahip mi? Sizin tarafınızdan yeterli imkanlar sağlanıyor mu?
7-) Rehber öğretmenin diğer öğretmenlere nazaran konumu nedir? Sizce nasıl olmalıdır? Size göre öğretmen midir? Yoksa uzman mıdır?
8-) Okulunuzda Yönetici - Rehber öğretmen ilişkisi hakkında bilgi verir misiniz?
9-) Psikolojik danışman size göre nasıl olmalı, neler yapmalıdır?
10-) psikolojik danışmanların okula, öğrenciye ve aileye kazandıracağı şeyler nelerdir?
11-) Okulunuzda ki rehberlik hizmetlerini, özel okul ve dershanelerde ki hizmetlerlerle karşılaştırır mısınız?


PDR UZMANINA YÖNELTİLEN SORULAR

1-) Siz psikolojik danışman olarak rehberlik faaliyetlerinden neler bekliyorsunuz?
2-) Psikolojik danışman yeterli ilgiyi yönetimden görebiliyor mu?
3-) çalışmalarınızı yeterince uygulayabiliyor musunuz?
4-)Yönetim ve diğer öğretmenlerin bakışıyla PDR uzmanımı sınınız? Yoksa öğretmen misiniz?
5-) karşılaştığınız problemlere yeterince eğilebiliyor musunuz?
6-) Psikolojik danışma yapabiliyor musunuz?
7-)Öğrenciler size rahatlıkla danışabiliyor mu?Size bakış açıları nasıl?
8-) Üniversite size yeterli eğitimi verebilmiş mi?
9-) MEB?den size gelen bir yönetmelik var mı? Varsa neleri içermekte
ve sizce yeterli mi?
10-) öğretmenlerle ilişkileriniz nasıl? Faaliyetlerinizi paylaşıyorlar mı?
ÖĞRENCİLERE YÖNELTİLEN SORULAR

1-) Okulunuzda rehber öğretmen var mı? Varsa uzman mı yoksa branş öğretmeni mi?
2-) Size uygulanan rehberlik eğitiminden bahseder misiniz?
3-) Rehber öğretmenlerinizle ilişki kurabiliyor musunuz?
4-)Rehber öğretmenlerinizle sorunlarınızı paylaşabiliyor musunuz?
Size karşı tutumları nasıl? Baskıcı mı? Yoksa esnek mi yaklaşıyorlar?
5-) Rehber öğretmen bu zamana kadar size ne gibi uygulamalarda bulundu?
6-) (Dershaneye giden öğrencilere sorulacak) Okulunuzdaki rehberlik hizmetleriyle, dershanedeki rehberlik hizmetlerini karşılaştırınız?





I.BÖLÜM

EĞİTİM YÖNETİMİ
 
YÖNETİM BİLİMİ
Örgütler; modern toplum en önemli kurumlarıdır. Toplumları oluşturan insanların yaşamlarının önemli bir bölümü örgütlerde geçmektedir. Yirminci yüzyılın karmaşık toplumunda hızlı teknolojik, toplumsal ve ekonomik gelişmeler karşısında örgütler daha rasyonel çalışmak durumunda kalmışlardır. Örgütlerin yönetsel faaliyetlerinde şansın, rastlantının iyi niyet ya da sağduyunun doğru sonuç verme olasılığı giderek azalmaktadır. Örgütlerde daha verimli çalışmayı ve etkin işleyişi gerçekleştirmek üzere yönetim bilim doğmuştur.
Yönetim bilim genel olarak iki soruya cevap aramaktadır:
1-  Örgütler nasıl çalışmakta ve örgütlerde bir araya gelen insanlar nasıl davranmaktadırlar?
2-  Örgütler en etkili ve verimli bir biçimde nasıl çalıştırılabilirler?
Yönetim biliminin iki ana boyutu vardır. Buna göre yönetim bilimi:
1-  Özel - Kamusal ayrım gözetmeyen kuramsal ilkeler ışığında ?evrensel? bir çerçeve içinde yönetimin genel sorunlarını inceleyip çözüm yolları bulur.
2-  toplumsal hayatın ekonomi,eğitim,savunma ve bilim gibi değişik kesimlerin, bu kesimlerin öz yöntemlerinden yararlanılmasını gerekli ve zorunlu kılan disiplinler arası bir yaklaşımla ele alır.
  EĞİTİM YÖNETİMİ
 Eğitim yönetimi bilim alanı, genel yönetim biliminin ilke,kavram ve kuramlarının eğitime ve örgütlerine uygulanmasından doğmuştur. Zira eğitim alanı ve örgütlerinin kendine özgü ayırt edici özellikleri bulunmaktadır. Eğitim yönetimi ve onun daha sınırlı bir alana uygulanması olan okul yönetiminin temel amacı ilgili oldukları eğitim örgütlerini ,eğitim politikaları ve örgüt amaçları doğrultusunda verimli kılmak, yaşatmak ya da etkili bir biçimde işler tutmaktır.
 Eğitim örgütlerinin diğer örgütlerden özellikle işletmelerden ayrılan en önemli yönü, amacının insan yetiştirme olmasıdır. Bir başka söyleyişle eğitim örgütlerinin ürünü insan davranışıdır. O nedenle eğitim örgütleri ?insan? öğesi yönünün çok güçlü olduğu örgütlerdir.
 Eğitim yönetimi, insan ve madde kaynaklarını eşgüdümleyerek, kurumunda
en yüksek verimi elde etmeye çalışır. Yönetim, insanları bir araya getirerek aynı amaç doğrultusunda çalışmaya yönlendirir. Yönetim, örgüt (kurum) için belirlenmiş politikaları gerçekleştirmek için çalışır. Bütün yönetim tanımlarındaki ortak noktalar şunlardır:

 
1-  AMAÇ: Bir kurum, toplumsal ihtiyaçları karşılamak için kurulur. Bir toplum, mal, hizmet ve düşünce üretmek için kurum kurar. Eğitim bir kurumdur,hizmet üretir.
2-  İNSAN GÜCÜ: Her sektörde olduğu gibi eğitim sektöründe de insan vardır. Yönetim problemi bu kurumlarda çalışan insanları işe yöneltebilmektedir, onları iyi seçmektir, bunların doyumunu sağlamaktır. Bir yönetici insan gücünü işe yöneltebilmek, onları seçebilmek, onların seçtikleri işten doyum sağlamaları için iyi bir hava oluşturmalıdır.
3-  GÜÇ BİRLİĞİ: Artık giderek konular uzmanlık dalları haline gelmekte, giderek uzmanlaşmaktadır. Böyle olunca giderek iş yerlerinde çok değişik gruplar ortaya çıkmaktadır. Bu uzmanlık alanlarının her bir işi dilediği gibi davranırsa, kurum amaçlarını gerçekleştirmekte zorlanır. O zaman yöneticinin görevi, amaç için güç birliği içinde çalışmaya yönlendirmektir. Yani insanları eşgüdümlemesi, daha doğrusu insanları aynı amaca yönlendirmesi gerekir. İ. Ethem BAŞARAN eğitimdeki güç birliğini şöyle açıklamaktadır; ?Bir okulda bir yönetici insanları bir araya getirip onların gücünden yararlanmak için şu amaçları yapmalı; a) Verimlilik, b) İçten doyum, c)Okulun sağlığını korumak, d)Okulu çevresine yararlı kılmak, e) Yeniliklere açıklık.?

  YÖNETİM KURAMLARI
 Sanayi devrimiyle birlikte hem örgütlerde verimliliği artırmak hem de bu sanayi devrimine uygun yönetimlere ihtiyaç duyulması yönetim bilim alanında kuramlarının doğmasına ve örgüt ve yönetim üzerinde bilimsel araştırmaların yapılmasına yol açmıştır.
 Yönetsel düşünce tarihinde ileri sürülen yönetim kuramlarını üçe ayırabiliriz;
 1- GELENEKSEL ÖRGÜT KURAMI (YAPIYA AĞIRLIK VEREN):
 a) SİYASAL BİLİM : Yönetim ile siyaset birbirinden ayrı şeylerdir. Siyaset, politikada karar üretir. Yöneten ise bu kararı işe yönetir. Waldo, Wilson vb. gibi kişiler bu kuramı savunurlar. Ancak şunu da diyebiliriz ki hiçbir yönetici siyasetten uzak duramaz. Örnek olarak milli eğitim bakanı hem siyasetçi hem de yöneticidir. Bakan normalde yönetici iken, T.B.M.M? ye gittiğinde ise politikacı olmaktadır. Siyasal bilimcilerin bu konuyu ayırmasının sebebi; kamu yönetiminin gitgide siyasetin içine girmesinden kaynaklanır.
 



b) GELENEKSEL YAKLAŞIM : Siyasal bilimcilerin yaptıkları bu tartışmalar geleneksel yaklaşıma geçiş sayılır. En önemli kişiler arsında F. TAYLOR bulunur. Adam Smıth?in etkisinde kalarak ?Her Şey Verimlilik İçindir? diyerek verimliliği öne almıştır. İş bölümüne, uzmanlaşmaya ve ara sınıf yöneticilere önem vermişlerdir. HENRY FAYOL ise F. TAYLOR?dan farklı olarak üst kademedeki yöneticilere önem vermiştir.
 2-DAVRANIŞÇI ÖRGÜT KURAMI ( İNSANA AĞIRLIK VEREN): En önemli temsilcileri ; A. MASLOW, E. MAYOL, G. HOMANS, F. HERZBERG , D.MC. GREGOR, G. ARGRYRİS, C. I. BERNARD?dır. Bu kuramcıların ortaya attığı ilkeler şunlardır;
 a) İnsan öğesi, işletmelerin en önemli öğesidir.
 b) İş görenlerin verimliliğinde sadece maddi güdüleyiciler değil onların sosyo-psikolojik durumları önemli rol oynar.
 c) Yöneticilerin liderlik davranışlarıyla iş görenlerin moral ve doyumu ile verimlilikleri arasında bir ilişki bulunmaktadır.
 d) Yöneticiler sadece teknik bilgilerle donanmış olmamalı, aynı zamanda toplumsal ustalıklarda edinmiş olmalıdırlar.
 3) ÇAĞDAŞ ÖRGÜT KURAMI (SİSTEM YAKLAŞIMI): Sistem yaklaşımı, 1958 yılında J.G.MARC ve H. SİMON?un ?Örgütler? isimli kitabının yayınlanmasıyla yönetim literatürüne girmeye başlamıştır.
 Çağdaş örgüt kuramı yalnızca biçimsel yapıyı ya da yalnızca insan davranışlarını incelemenin örgütü anlamada yeterli olmadığı görüşündedirler. Çağdaş kuramcılar örgütü anlamada en iyi yolunun onu bir sistem bir bütün olarak incelemek olduğunu ileri sürmüşlerdir. Böylece sistem yaklaşımı kendinden önceki iki görüşün bir sentezini yapmaktadır.
EĞİTİM YÖNETİMİNDE BAZI KURAMLAR :
 1- SEARS KURAMI : SEARS tarafından ortaya atılan bu kurama göre, yönetim özelliğini yönettiği hizmetlerin özelliğinden alır. Yani yönetici önce yönetim mekanizmasını kurar, sonra da onu bir eğitim örgütüne uygular. Bu girişimlerden birincisinin ekseni yetki, ikincisinin ise gereksemedir.
2-  YETERLİLİK MODELİ KURAMI : A.B.D.? de 11 güney eyaletinin
eğitim yönetiminde ortak bir çalışma programı sonucunda geliştirilmiştir. Yöneticin gereksediği güç veya yeterlik öğelerini incelemiş ve gruplaştırmıştır. Eğitim yöneticisine bir değer sistemi sokmaya çalışan bu modelin üç sütunu; iş, kuram ve tekniktir.

3-MORT KURAMI : Mort, kuramını sağduyu ilkeleri üzerine kurmuş ve bu ilkeler arasındaki aykırılığı da, dengeli yargı dediği bir kavramla gidermiştir.
 Bu kuram, yönetim ile gerçek arasında bir köprü kurması bakımından
değer taşımaktadır.
4-  ÜÇ BOYUT MODELİ KURAMI : Bu boyutlar iş, insan ve sosyal
ortamdır. Yönetim işi bir takım sorumlukları getirir. Yönetici bu işe, beden, ruh ve düşünce güçleri ile katılır. Sosyal ortamda, bazı sorumluluklar ve baskılar yaratır. Bu üç boyutlu modelin değeri, eğitim yönetimindeki kavramları mantıksal bir yapıda gruplaştırması ve eğitim yöneticisinin davranışını bir değer sistemine sokmasındadır.
 5- KİŞİLER ARASI İLŞKİLER KURAMI : Goladarci ve Getzels tarafından ortaya atılmıştır. Eğitim yönetimine sosyal bir sistem görüşü ile yaklaşmıştır. Kurama göre, yapı bakımından, yönetim bir sistem içinde üst-alt ilişkisinin hiyerarşisidir. Görev bakımından ise bu ilişkiler hiyerarşisi, sosyal sistemin amaçlarını gerçekleştirebilmesi için, rollerin ve kaynakların birleştirildiği ve dağıtıldığı bir merkez vardır.
 
    YÖNETİM SÜREÇLERİ
 Örgüt bir yapı yönetim ise onu işleten bir süreçtir. Yöneticinin yönetme görevini yerine getirirken yaptığı faaliyetlere de yönetim süreçleri denilmektedir. Yönetim süreçlerini şöyle sıralayabiliriz.
 1-Planlama: Önceden kararlaştırılmış hareket tarzı ne yapılacağına karar verme gibi çeşitli şekillerde tanımlanır.
 2-Denetim: Denetim örgüt tarafından benimsenen amaçların ya da üstlenilen görevlerin eksiksiz, verimli ve zamanında gerçekleşip gerçekleşmediğini hiyerarşi içinde ve yaptırımlı biçimde izlenmesi olarak tanımlanır.
  3-Eşgüdüm (Koordinasyon) : Değişik birimlerce gerçekleştirilen işleri ya da yönetsel eylemleri uyumlu kılmanın, aynı ya da benzer işlerin ayrı birimler tarafından da görüldüğü durumlarda çakışmaları önlemenin, bireysel çabaları örgüt çabasına dönüştürerek, örgüt amaçları doğrultusunda yoğunlaştırma olarak tanımlanır.
4-Örgütleme: Ortak bir çabayı gerektiren bir amacın gerçekleştirilebilmesi için gerekli yapının oluşturulması, eylemleri örgütleme olarak adlandırılır.
5-Liderlik: Örgütün amaçlarını gerçekleştirmek için bireyleri ve kümeleri eşgüdümleme ve güdümleme sanatıdır.
 6-Güdüleme: Birey de ortaya çıkan doyurulmamış gerilim, bireyin denge durumuna ulaşmasını sağlayan bir davranıştır.
   



EĞİTİM YÖNETİMİN AMAÇLARI
 Eğitim ve okul yönetiminin temel amacı ilgili oldukları eğitim örgütünü eğitim politikaları ve örgütün amaçları doğrultusunda yaşatmak, etkili bir biçimde işler durumda tutmaktır. Bunu yaparken eğitim yöneticileri de insan ve madde kaynaklarını eşgüdümlemek, karar vermek, grup çabalarını yönlendirmek için genel yönetim kuram ilke ve tekniklerinden yararlanır.
 Eğitim yönetiminin bir diğer amacı ise, önceden hedeflenen davranışların öğrencilere planlı, programlı olarak kazandırılmasıdır. Yani eğitim yönetiminin amacı; Niceliği arttırmak (ürünleri), Niteliği yükseltmek ve çıktının girdiden daha değerli olmasını sağlamaktır.
    EĞİTİM YÖNETİMİNİN ÖZELLİKLERİ
1-Eğitim yönetiminin en önemli özelliği, üzerinde çalıştığı hammaddenin insan oluşudur. Böylece okulun birey boyutu kurum boyutundan daha duyarlı, informal yani formal yanından daha ağır, etki alanı yetki alanından daha geniştir. İnsanla ilgilendiği ve toplumla bir arada olduğu için, eğitim çevresindeki kurum ve kuruluşlarla tartışma içerisine giremez.
2-Eğitim örgütlerinin başarılarını, ürünü değerlendirme güçlüğü bulunmaktadır. Zira çoğu zaman eğitim amaçları soyut aynı zaman da karmaşık ve çatışıktır. Kişiyi değerlendirmek için ürünlerine bakarsınız. Fakat bu eğitim için farklıdır. Eğitimin değerini o günkü şekliyle ortaya koymak zordur.
3-Eğitim kurumlarının amaçları kadar buralarda kullanılan teknoloji de açık değildir.
4-Eğitim yöneticiliği bizim ülkemizde meslek değil, öğretmenliğe ek bir görev olarak değerlendirilmektedir. Okul personeli genellikle mesleki eğitim görmüştür. Öğretmenler yöneticiler kadar eğitime sahip olduklarından öğretmen yönetici ilişkilerinde çatışmaya neden olabilir. Bu durum yöneticinin etkileme gücünü, otoritesini, etkisini azaltabilir, yavaşlatabilir. Bu da talihsizliktir.
 5- Eğitim kurumları öğrettikleri bilgiler itibariyle çevreye ters düşebilir. Hızla değişen teknoloji ve bilimsel yenilikler eğitim kurumlarımıza, toplumdan daha önce ulaşmaktadır. Bu da okulun eğitimi ile toplumun kültürü arasında çatışmaya neden olmaktadır. İyi bir yönetici bu çatışmadan yararlanarak fayda elde edebilir.
 6-Eğitim yöneticisini herkes denetler. Ana-baba,öğretmen, kurumun müfettişi, öğrenci vb. yani aklınıza gelen herkes eğitim yöneticisini denetler. Bu onu baskı altına sokar ve karar alırken zorlanır.
   








YÖNETSEL ERK
 Yöneticinin bir gücü vardır. Yönetici bütün işlerini bu güce dayanarak yapar ki, buna yönetsel erk denir. Yönetici bu gücü şu kaynaklardan alır.
 -Bilgi: Bilgili olan kişiye, herkes hürmet eder, onun dediklerini yapar, ona danışır. Bilgi bir erk kaynağıdır.
 -Anamal: Bir şirketi göz önüne alalım. Bu şirketin % 51 hissesini elinde bulunduran kişi yönetimde güce sahiptir.
 -Din: Din de yönetsel erk kaynağıdır. Dini kullanarak büyük kitleleri uzun zaman yöneten insanlar vardır.
 -Kaba güç: Bağırıp-çağırarak, azarlayarak iş yaptıran yönetici gücünü kaba gücünden alıyor demektir. İnsanların doğasında emir altına girme isteği vardır. Kuruma yeni gelen insanlar, önce bu yönetsel egemenliği kabul etmek istemezler.
EĞİTİM YÖNETİCİSİNİN ÖZELLİKLERİ  
1-Bir yönetici, okulu çevresine yararlı kılmaya çalışmalıdır. Okula, hızla değişen dünyanın yeniliklerinin ulaşması sonucunda bunun topluma yansımasını sağlayarak, çevresine yararlı olabilir.
 2-Yönetici yenilikçi olmalıdır. Bir yönetici başarılı olmak istiyorsa bilimsel ve teknolojik yeniliklere açık olmalıdır.
3-  Eğitim yöneticisi, örgütsel amaçları gerçekleştirmelidir.
4- İyi kadrolaşmış bir okulda, eğitimin değişik dallarında birçok uzmanlar bulunmaktadır.
5-iyi bir eğitim yöneticisi, personelini göz önüne alarak kararlara katılmasını sağlamalı böylece personelinin okulu daha çok benimsemesini sağlayarak doyuma ulaştırabilir. Bu da kaliteyi artırır. Zaten eğitim yöneticisinin ilk ve en önemli görevi kaliteyi (niteliği) artırmaktır.
6-  Demokratik toplumlarda, yönetici de demokratik olmalıdır.

OKULYÖNETİMİNİN ÖNEMİ ve EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ YERİ

 Okul yönetiminin önemi, aslında yönetimin görevinden doğmaktadır. Yönetimin görevi, örgütü amaçlarına uygun olarak yaşatmaktır. Okul yönetiminin önemi ayrıca, okul yöneticisinin yetki ve sorumluluğunu da belirtir. Yönetiminin çok yönlü tanımları,yöneticiye çok yönlü yetki ve sorumluluklar yüklemiş bulunmaktadır. Bunlar okul yönetiminin değerini yükselttiği kadar, önemini de artırmaktadır.
 Okul denilen örgütün eğitim sistemi içindeki yeri ve önemi okulun eğitim yönetimini meydana getiren tipik bir kuruluşu oluşu, sistemin en stratejik parçası bulunuşu ve eğitimi değerlendirebilme araçlarının başında gelişidir. Bu üçüncü özelliği, okulu halka en açık ve halk ile en çok ilişkisi bulunan bir sosyal örgüt olmasından ileri gelmektedir. Sistemin verimi okuldan geldiğine göre, okul yönetimi ve yöneticisinin sistemin başarısı üzerindeki etkisi büyük olmaktadır. Ayrıca, merkez örgütün yöneticilerinin mesleki yetişme ve niteliği, merkez örgütünü etkilemektedir. Bu açıdan bakılınca, eğitim sistemi ile okulun verimi birbirine neden-sonuç zinciri ile bağlı bulunmaktadır.

OKUL YÖNETİMİNDE UZMANLARIN YERİ
 Uzmanlaşma, toplumların ve örgütlerin yaşamasını sağlayan etkenlerden biri olmuştur. Toplumda görev ve statü, uzmanlaşma ile doğru orantılıdır. Örgütte ise işbölümü, daireleşme, merkezden ve yerinden yönetim gibi kavramların uygulanmasına uzmanlaşma yön verir.
 Uzman, belirli programlarda becerili olan kimselerdir.
 Bürokratik örgütlerde uzmanlar genellikle bütün basamaklarda bulunurlar. Yöneticiler de bunların çalışmalarını anlamaya çalışırlar. Artık bir yöneticinin en önemli görevi, önüne getirilen bir problemi, hangi uzman veya uzmanlara vereceğini bilmesidir. Örgütün başarısı, bir yandan dışarıda yetişen bu uzmanların becerilerine diğer yandan içerde yükselen üst yöneticilerin tutumuna bağlıdır.
 İyi kadrolaşmış bir okulda, eğitimin değişik dallarında uzmanlaşmış kimseler bulunacaktır. Bunlardan biri de Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik uzmanıdır. Okul yöneticisinin görevi, böyle uzmanların okulun yapı ve işlemesindeki yerini dikkatle açıklığa kavuşturmaktır.
 Her yönetici gibi, okul yöneticisi de teknik bilgi ve becerisi bakımından uzmana güvenmelidir.
 Bir buzdolabı fabrikasının çıktısı nasıl buzdolapları ise, okulların girdisi ve çıktısı da insandır. Ancak okullardaki insan çıktısının kalitesi onun yetiştirilmesiyle ölçülür. İnsanın en iyi şekilde yetiştirilmesini hedefleyen Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik? in okullardaki yönetimi bu yüzden oldukça önemlidir...


     ***  













II. BÖLÜM

PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK
 
 PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK NEDİR ?

 Hızla değişen dünyamızda, meydana gelen bilimsel ve teknolojik yenilikler, toplumsal yaşamı da daha karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir. Bunun sonucunda, yeni neslin en iyi yetiştirilmesi, yeteneklerinin israf edilmemesi, hızla değişen dünyaya ve karmaşık toplum yapısına uyumunun en iyi şekilde sağlanması zorunlu hale gelmiştir. Bunun sonucunda PDR hizmetlerinin önemi kavranmış ve tüm dünyada yayılma hızını artırmıştır.
 Rehberlik öğrenci kişilik hizmetleri bünyesinde düşünülen ve bireyin, yaşamının çeşitli aşamalarında, gelişimine ve uyumuna etki eden faktörlerin bilinmesi ve onun yerinde kararlar veren dengeli bir kişi olması amacını güden hizmetler bütünüdür. Rehberlik kavram ve bir hizmet olarak bireyin gelişimine, bugünkü ve gelecekteki toplumun uyumuna yönelmiştir.
 PDR kuşkusuz bir psikolojik yardım hizmetidir. Prof. Dr. Muharrem KEPÇEOĞLU Psikolojik Danışma ile Rehberliği birbirinden ayırmakla beraber, rehberliğin psikolojik danışmayı içerdiğini savunur ve ?Rehberliği, bireyin kendini anlaması, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, kapasitelerini kendine en uygun düzeyde geliştirilmesi, çevresine dengeli ve sağlıklı bir uyum yapması ve böylece kendini gerçekleştirmesi için uzman kişilerce, bireye verilen psikolojik yardım? olarak tanımlar.
 Yönetmeliklerde Rehber Öğretmen ; ?Asıl görevi öğrencilere yönelik rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri olan öğretmen? olarak tarif edilmiştir. Ancak Rehberlik ve Psikolojik Danışmanın ne olduğu hakkında herhangi bir bilgi yoktur.(Talim Terbiye)
 REHBERLİĞİ ZORUNLU KILAN FAKTÖRLER :
 Toplumumuz sürekli olarak hızla değişmekte ve değişmektedir. Teknik ve bilim alanındaki değişme ve gelişmeler sosyal kurumlarda ve bu kurumların fonksiyonlarında da değişme meydana getirmiştir. Politik, sosyal, kültürel devrimler farklı değerler, eski ve yeni normlar bütün bireyleri etkilemekte onları korumasız, güç durumda bırakmaktadır. Böyle bir sosyal ortamda bireyin uyum sağlayabilmesi için yardıma ihtiyacı vardır.
 Nüfus hızla artmakta, kırsal bölgelerden şehirlere göç, gecekondu mahallelerini meydana getirmektedir. Bu semtlerde oturan halk, sayısız geçim ve uyum problemleri ile karşı karşıya bulunduklarından geçim şartlarının değiştirilmesi ve uyumlarının sağlanmasında rehberliğe ihtiyaç vardır. Çağımızda kadının çalışması, evini yönetmesi, çocuklarını yetiştirmesi kanunen tanınan haklardan yararlanması, onu bazı problemlerle karşı karşıya getirmiştir. Bunun sonucunda ortaya çıkan uyuşmazlıkların giderilmesinde rehberliğe ihtiyaç vardır.
Genç kuşakta görülen sağlık ve istiklal kaygısı, okuma sorunu, ev-aile sosyal ilişkiler ve iş hayatındaki bunalım, onların bu konularda aydınlanmalarını zorunlu kılmıştır. Bütün dünyada suç işleme eğilimi, uyuşturucu madde alışkanlığı günden güne artmaktadır. Bütün bu durumları azaltmak için gerekli rehberliğin yapılması zorunludur .
Toplumlarda vasıflı insan gücüne ihtiyaç vardır. Bireylerin kabiliyetlerine uygun işlerde çalıştırılmaları gerektiğinden onların çok iyi tanınması gerekir. Nüfus artışı ve sosyal hayatın değişmesi sürekli olarak eğitim düzenini etkilemektedir. Eğitim üzerinde yapılan değişiklikler, kalabalık sınıflardaki öğrencilerin durumları rehberliği zorunlu hale getirmiştir. Psikolojik araştırmalar, bireylerin fiziksel yapı ve psikolojik nitelikleri birbirinden çok farklı olduğunu ortaya çıkarmıştır. İnsan gücünden en üstün derecede yararlanmak gereklidir. Bu da bireylerin her yönüyle tanınmasıyla mümkündür.

 REHBERLİĞİN AMERİKADAKİ GELİŞİMİ

1-Öğrencileri iş olanaklarından haberdar etmek anlamında ilk rehberlik denemesi 1895 yıllarında başlatılmıştır.
2-  1908 yılında Boston? da Frank Parsans ilk mesleki büroyu kurmuştur.
3- 1909/ 1915 yılları arasında rehberlik uygulamalarının yaygınlaştığı görülmektedir. 1915?te öğrencilere, öğretmenlere ve velilere meslekler hakkında bilgi vermek üzere ?Baston İn formasyon Dairesin? den sonra 1915?te ?Boston Mesleki Rehberlik Dairesi? kurulmuştur.  
 4- İlk mesleki rehberlik kongresi 1910?da Boston da toplanmıştır. Ulusal düzeyde mesleki bir örgüt kurmanın ilk adımları atılmış ardından ?Ulusal Mesleki Rehberlik Derneği ? kurulmuştur.  
 5-1958?de kabul edilen ?Ulusal Savunma Eğitim Yasası? ile P.D.R. hizmetleri parasal desteğe kavuşmuştur.
6-1952 yılında ülke içinde etkinlik gösteren dernekler arasında bütünlük sağlanmış , kişilik ve rehberlik hizmetleri bünyesinde toplayan ?Amerikan Kişisel ve Rehberlik Derneği ?kurulmuştur.      








  


AVRUPA?DA REHBERLİĞİN GELİŞİMİ
 1-Rehberlik çalışmaları daha çok , öğrencilerin akademik gelişmelerine ve mesleklere yönelmelerine dönük olup, öğrencilerin kişisel sosyal konulardaki duygusal problemleri ile fazla ilgilenilmemektedir.
 2-Avrupa?da P.D.R çalışmalarını, orta okullarda yani orta öğretimin birinci döneminde önem kazandığı ortaya çıkmıştır.
 3-Genel olarak Avrupa?da rehberlik 1950?li yılların sonlarında gelişmeye başlamıştır,fakat uygulamaya geçişin Amerika?ya göre geç olduğunu söyleyebiliriz.
 4-Avrupa okullarındaki rehberlik uygulamalarında genellikle test ve envanter gibi psikolojik ölçme araçları fazla kullanılmakta, öğretmenlerin öğrenciler hakkındaki gözlemleri esas alınmaktadır.    
   TÜRKİYE? DE REHBERLİĞİN GELİŞİMİ
1- İlk defa 1953-54 ders yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagojik ve Özel Eğitim Bölümlerinde rehberlik bağımsız bir ders olarak programda yer almıştır.
2- 1953 yılında Amerikalı eğitim uzmanlarının girişimleri ile 1953 yılında eğitimde kullanılacak ölçme araçlarını geliştirmek üzere Talim ve Terbiye Dairesi?ne bağlı Test ve Araştırma Bürosu kurulmuştur.
3- 1955 yılında İstanbul?da , 2956 yılında Ankara? da Deneme Lisesi?nin
ders programları rehberliği esas alan bir eğitim anlayışıyla hazırlanmış ve uygulanmaya geçilmiştir.
 4-1959 da İstanbul ve İzmir?de daha sonra diğer illerimizde Rehberlik ve Araştırma Merkezleri açılmıştır.
 5- 1960?dan sonra ülkemizde planlı kalkınma dönemi başlamıştır.
 6- 1969 yılı içinde, öncelikle öğrenci sayısı fazla okullardan başlamak üzere mesleki rehberlik, yöneltme hizmetini görecek personelin yetiştirilmesi ve faaliyete geçmesine başlanmıştır.
 7- Rehberlik konusu ilk olarak 7. Milli Eğitim Şurası?nda ele alınmıştır.
 8- 8. Milli Eğitim Şurası?nda programların a)Yükseköğretime b)Mesleğe ve Hayata c)Hem yükseköğretime hem mesleğe ve hayata hazırlamak üzere çeşitlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
 9- 9. Milli Eğitim Şurası?nda aynı görüşü benimsemiş ve orta öğretimin birinci sınıfı ? Yöneltme Sınıfı ? haline getirilmiştir.
 10- 1970 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi orta dereceli okullarımızda rehberlik servislerinin kuruluşu ve görevi ile ilgili esasları hazırlayıp 24 okulda uygulamaya geçmiştir. 
 11-1974 yılında toplanan 9. Milli Eğitim Şurası?nda rehberlik çalışmalarının amaç ve tekniklerinin ayrıntılı olarak belirten bir rapor tartışılmış ve bu raporda sözü edilen görevlerin yürütülebilmesi için programlarda iki saatin rehberliğe ayrılmasına karar verilmiştir.
 12- Ülkemizde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 1981 yılında yüksek öğretimde yapılan yeni düzenlemeler sonucunda P.D.R. alan eğitiminde Psikolojik Hizmetler Ana bilim Dalları içinde yerini almış, P.D.R. lisans programları başlatılmıştır.
REHBERLİK ANLAYIŞINI OLUŞTURAN İLKELER

 1-Rehberlikte insana ve onun kendine ilişkin konularda karar verme hakkına saygı esastır. 
 2-Rehberlik hizmetleri eğitim ayrılmaz ve tamamlayan bir parçasını oluşturur.
 3-Etkili bir rehberlik, bireysel farkları dikkate alan bir eğitim sisteminde gerçekleşir. 
 4-Rehberlik tüm bireylere yöneliktir.
 5-Rehberliğin amacı, bireylerin bir bütün olarak gelişmesine yardımdır.
 6-Rehberlik hizmetlerinde süreklilik esastır.
 7-Rehberlik hizmetlerinde gönüllük esastır.
 8-Rehberlik uygulamaları okulun ihtiyaç duyduğu alanlarda yoğunlaştırılır.
 9-Rehberlik, planlı, programlı, örgütlenmiş, profesyonel bir düzeyde uygulanmalıdır.
 
 PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİĞİN ÖNEMİ
 
 P.D.R?nin öneminin en iyi şekilde anlaşılabilmesi için amacının kavranması gereklidir. Yani P.D.R?nin önemi amacında gizlidir. Psikolojik danışmanın en önemli amacı, bireyin kendini gerçekleştirilmesine yardım etmektir. Kendini gerçekleştirmekte olan bireyin taşıdığı özellikler aslında, psikolojik sağlığı yerinde olan çağdaş insanda bulunması gerekli özelliklerdir. Kendini gerçekleştiren bir insanın özelliklerini bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz; Kendini gerçekleştirmekte olan insan, kim olduğunu gerçekçi bir gözle algıladığı gibi kim olabileceği hakkında daha tutarlı bir görüşe sahiptir. İnsan değerlerine saygı duyar,onları benimser ve geliştirir. Zamanı iyi kullanır, değişmeye ve yeni yaşantılara açıktır... vb..
 P.D.R, ayrıca bireylerin kendini anlamasını, problemini çözebilmesini, kendine en uygun seçimleri yaparak gerçekçi kararlar alabilmesini , kendi kapasitelerini en uygun bir düzeyde geliştirilmesini, çevresine dengeli ve sağlıklı bir yapabilmesini amaçlar... vb..
 

  ***







III. BÖLÜM  

  YÖNETMELİKLERDEKİ GENEL DURUM

 M.E.B?den gönderilen 2201 Sayılı tebliğler dergisi, Talim ve Terbiye Kurulu tarafından okullara tebliğ edilen yönetmeliklere göre P.D.R uzmanları ile Eğitim Yöneticilerinin görevleri genel olarak aşağıda belirtilmiştir.
 
 REHBERLİK HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ

GENEL HÜKÜMLER
AMAÇ:
 madde-1: Bu yönetmeliğin amacı; rehberlik ve araştırma merkezleriyle okul rehberlik hizmetleri bürolarının kuruluş ve işleyişine ilişkin esasları düzenlemektir.
KAPSAM:
 madde-2: Bu yönetmelik, bakanlığa bağlı rehberlik ve araştırma merkezleri ile her derece ve türdeki resmi ve özel okullarda rehberlik hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgili esaslar ile bu kurum ve kuruluşlarda çalışan personelin görevlerini kapsar.
DAYANAK:
 madde-3: Bu yönetmelik, 2916 sayılı Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar Kanunundaki 6. 7. Ve 20. maddelerine göre hazırlanmıştır.
TANIMLAR:
 ?Bakanlık?,Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığını,
 ?Merkez Bakanlığı?, Rehberlik ve Araştırma Merkezi Başkanlığını,
 ?Okul Rehberlik Hizmetleri Bürosu?, Okullarda rehberlik hizmetlerini yürüten kuruluş,
 ?Koordinatör Rehberlik Uzmanı ?,Okul rehberlik hizmetlerinin yürütülmesi
ve yönetim ile rehberlik bürosu arasındaki koordinasyonu sağlayan uzmanı,
 ?Rehberlik Uzmanı?, Asıl görevi öğrencilere yönelik rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri olan uzmanı,
 ?Sınıf Rehber Öğretmeni?, Okullarda bir sınıfın rehberlik hizmetlerini yürüten ve rehberlik saatlerine giren öğretmenleri, ifade eder.
İLKELER:
  madde-5: Rehberlik hizmetlerinin yaygınlaştırılmasında aşağıdaki ilkeler göz önünde bulundurulur:
a)  Uygulama büyük okullardan küçük okullara doğru genişletilir.
 b) Hizmetler lise ve dengi okulları ile ortaokullardan ilkokullara doğru yaygınlaştırılır.
 c) Uygulamaya her yönden hazır olan okullara öncelik verilir.
 d) Hizmetler bir plan çerçevesinde ve yapılacak araştırma sonuçlarına uygun olarak genişletilir. 

OKUL P.D.R. UZMANININ GÖREVLERİ
 1- Rehberlik programının uygulanışında sınıf rehber öğretmenine yardım eder.
 2- Okula yeni gelen öğrencilere sınıf rehber öğretmeni ile işbirliği yaparak, okulu ve yakın çevreyi tanıtan çalışmalar yapar.
 3- Sınıf rehber öğretmenleri ile görüşerek problemli ve rehberliğe muhtaç öğrencileri tespit eder. Şahsi ve ailevi problemlerinin çözümü için gerekli çalışmaları yapar.
 4- Okul müdürleri tarafından gönderilen okul rehberlik hizmetleri program ve planlarını; yıl sonu çalışma raporlarını inceler ve değerlendirir.
5- Bakanlığa bağlı her derece ve türdeki resmi ve özel okullar bünyesinde özel sınıf, yardımcı derslik ve okul rehberlik hizmetleri bürolarının açılması hususunda, Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinin yaptığı planlama hazırlıklarını inceler, değerlendirir. Personel, derslik, araç-gereç ve bunun gibi birtakım ihtiyaçların temin edilmesini sağlar.
6- Okulda iş meslekleri tanıtıcı programlar hazırlar,ilgili okullara ve iş yerlerine öğrencilerle birlikte geziler düzenler.
7- Çocukların genel olarak yetenek, ilgi, başarı ve gelişim durumları ve diğer konular hakkında velilere açıklamalarda bulunur.
 8- Öğretim programları, okul meslek seçimi, başarısızlık, öğrenme güçlükleri, şahsi ve sosyal uyum problemleri ve benzeri konularda öğrencilere psikolojik danışmanlık yapar. Uyum ve gelişim durumlarını takip eder ve sonuçlarını değerlendirir.
9-İl düzeyinde rehberlik hizmetlerinin planlanması, yürütülmesi, geliştirilmesi ve kurumlar arası koordinasyonun sağlanması, ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgili olarak Rehberlik ve Araştırma Merkezlerince tespit edilen teklifleri ?Rehberlik Hizmetleri İl Danışma Kurulunca? bu kurulda alınan kararların da ayrıntılı bir rapor halinde bakanlığa gönderilmesini sağlar.
 10- Üstün zekalı ve üstün özel yetenekli öğrencilerle, özel ihtiyaçları olan öğrencileri tespit eder ve bunları koordinatör rehber uzmana bildirir.
 11- Okul-Aile birliği toplantılarına katılır ve bu toplantılarda Rehberlik Ve Psikolojik Danışma hizmetleri hakkında bilgi verir.
12- Yüksek öğretim kurumları ile işbirliği yaparak yeni gelişmeleri takip eder ve konulardaki araştırma sonuçlarını değerlendirir.


  


 



OKUL MÜDÜRÜNÜN GÖREVLERİ

 1- Rehberlik hizmetleri okul yönetme kurulunu kurar, bu kurula başkanlık eder.
 2- Okul Rehberlik Hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgili yıllık planın hazırlanmasını sağlar ve uygulanmasını takip eder.
3-  Okulda birden fazla Rehberlik uzmanı bulunduğu takdirde, aralarından birini Okul Rehberlik Kolu başkanı seçer.
4-   OKUL MÜDÜR YARDIMCISININ GÖREVLERİ

1- Öğrencilerden ve velilerden gelen problemleri, problemli çocukların sürekli başarısızlık ve devamsızlık konuları ile ilgili bilgi ve belgeleri Rehberlik Hizmetleri bürolarına gönderir.
2- Rehberlik hizmetleri ilgili konularda rehberlik bürosu personeli ile işbirliği içinde çalışır ve ortaya çıkacak güçlüklerin giderilmesine yardımcı olur.

REHBERLİK HİZMETLERİ OKUL YÜRÜTME KURULUNUN GÖREVLERİ

1- Okul Rehberlik Hizmetleri Bürosunca hazırlanan yıllık rehberlik planını inceler ve uygulanması için gerekli tedbirleri alır.
2- Rehberlik hizmetlerinin yürütülmesinde okulun her türlü imkanlarının kullanılmasında yardımcı olur.
3-Öğretim yılı içersinde, öğrenci-yönetim, öğrenci-öğretmen, öğrenci-rehber uzman arasında ki ilişkilerde göz önünde bulundurulması gereken esasları tespit eder.
Kurul üyeleri:
? Müdürün başkanlığında;
? Müdür yardımcısı
? Psikolojik Danışmanlık Ve Rehberlik uzmanı
? Okul müdürünün her sınıf seviyesinde seçeceği sınıf rehber öğretmeni
? Okul müdürünün seçeceği disiplin kurulu üyelerinden bir temsilci
Okul-Aile birliğinde görevli bir öğretmen

Okul Rehberlik Hizmetleri okul yürütme kurulunu yukarıdaki eğitim, öğretim personeli oluştururlar.






KOORDİNATÖR PDR UZMANININ GÖREVLERİ

 1- Rehberlik bürosu ile okul idaresi arasında ki koordinasyonu sağlar.
 2- Okulda ki diğer Psikolojik Danışma ve Rehberlik uzmanı ile birlikte okul rehberlik programını ve programın yıllık uygulama planını hazırlayarak okul müdürünün tasdikine sunar.
 3- Uygulanmakta olan rehberlik programının ne ölçüde gerçekleştiği hususunda öğretmenler kuruluna bilgi verir.
4- Okulda yapılacak her türlü test, araç-gereç,ve benzeri çalışmaları planlar.
 5- Psikolojik tedavi görmesi gereken öğrencileri ilgili sağlık kurumlarına gönderir.
 6- Okullardaki Rehberlik çalışmalarına fiilen katılır.
 7- Rehberlik saatlerinde üzerinde durulacak konuların özetini okul müdürüne ve sınıf öğretmenlerine verir.
 
 SINIF REHBER ÖĞRETMENİN GÖREVLERİ 

1- Rehberlik hizmetlerini yürüten uzmanlarca verilen yıllık çalışma planı çerçevesinde kendi sınıfı için yıllık bir çalışma planı hazırlar.
 2- Sorumlu olduğu sınıfla ilgili çalışmalarda, işbirliği yaptığı psikolojik danışma uzmanına her türlü yardımda bulunur.
 3- Problemi tespit edilen öğrencilere mülakat yapar, şahsi ve ailevi problemlerinin çözülmesi için gerektiğinde okul yönetimi, öğretmenler ve aileleriyle işbirliği içinde çalışarak ortaya çıkan sonuçları rehberlik uzmanıyla birlikte dosyaya işler.
 4- Rehberlik uzmanıyla işbirliği yaparak; bölüm, seçmeli ders, okul, iş ve meslek seçimlerinde öğrenciye yardım ederler.
5- Rehber uzmanlarla işbirliğini sürekli tutarak; öğrenciyi tanımak amacıyla uygulanan form, fiş, gözlem kartları, anket, test ve benzerlerini öğrenciye uygular. Bunun yanında kendi gözlem ve değerlendirmelerini de göz önünde tutarak sonuçları Rehber uzmanla beraber öğrenci toplu dosyasına işler.
6- Sosyal ilişkileri zayıf olan öğrencilerin bu ilişkilerini geliştirmek için eğitici çalışmalarda bulunur.
7-  Okul müdürünün verdiği Rehberlikle ilgili diğer görevleri de yerine getirir.

Yukarıdaki maddelerde de belirtilmeye çalışıldığı üzere, sınıf rehber öğretmeninin psikolojik danışma ve rehberlik uzmanıyla sürekli bir uyum içerisinde, işbirliğine dayalı kurulacak sağlıklı ilişkilerle okul rehberlik hizmetlerinin yürütülmesine katkıda bulunmalıdır.  



PDR UZMANINA VERİLMEYECEK GÖREVLER 

? PDR uzmanlarına, yönetim işlerinde, disiplin kurulunda, nöbet hizmetlerinde ve imtihanlarda görev verilmez.
 Çalışma saatleri:
? Okulda görevli rehberlik uzmanlarının haftalık çalışma süresi 30 saattir. Günlük çalışma saatleri okul müdürlüğünce düzenlenir
? İzinleri :
? PDR uzmanları yıllık izinlerini ve tatillerini diğer öğretmenler gibi kullanırlar.
 

 Rehberlik faaliyetlerinde aktif olarak yer alan diğer kurum ve kuruluşlar hakkında daha detaylı bilgiler çalışmanın sonunda ?EKLER-1? kısmında yer almaktadır . Yukarıda sunulan bilgiler temel esaslar göz önünde tutularak özetleme yoluna gidilmiştir. Geniş kapsamlı bilgiler çalışmamızın sonunda yer almaktadır.







***


















IV BÖLÜM
    
 GELİŞMİŞ ÜLKELERDE REHBERLİK HİZMETİ
  
BATIDA REHBERLİK MODELİ:
 Rehberlik ve psikolojik danışmanlık faaliyetleri ülkemizde ve diğer ülkelerde okulun veya eğitim kurumunun genel yapısına ve özelliklerine göre şekil alır. Gelişmiş ülkelerde PDR faaliyetlerini ve hizmetlerini psikolog ve psikolog olmayan danışmanlar yürütmektedir. Bu kişiler, alanında uzmanlaşmıştır. Psikolog olmayan danışmanların yöneldikleri alanlar şunlardır:
? Eğitim ortamında psikolojik danışma
? Evlilik danışmanlığı
? Aile danışmanlığı
? Mesleki rehberlik ve mesleki danışmanlık
? Gençlik danışmanlığı
? İntihar ve umutsuzluk danışmanlığı
 Genelde bu hizmet alanları için çalışma yeri ayrılmakta ve çalışmalarını bağımsız bir şekilde yürütmeleri sağlanmıştır. Bu danışmanlar örgütsel bir çerçeve içinde yer alarak bilimsel temellere dayalı çalışmalarda gerçekleştirmektedirler.
 Danışmanlar görev aldıkları eğitim kurumlarında okulun ve öğrencilerin sağlığı ile ilgilenen sağlık-sosyal hizmetler çerçevesinde ayrı bir hizmet içerisinde görev yapmaktadırlar.
 Bir çok Avrupa ülkesindeki eğitim kurumlarında öğrenci danışma hizmetlerinin bulunması genel bir durumdur. Bazı yerlerde ise ayrı bir hizmet olarak verilmektedir ve ya merkezi bir sağlık hizmetinin bir parçası olarak yer almaktadır.
Amerika?da 1910?lu yıllarda araştırmalar sonucunda:
Rehberlik uygulamalarının genişlerken, mesleki örgütlerinin de hızlı bir gelişme gösterdiği, PDR alanının bir meslek olarak kabul edildiği ve rehberlik çalışmalarına devletin parasal katkısının sağlandığı dikkati çekmiştir.
 1952 yılında ülke içinde türlü rehberlik derneklerini bünyesinde toplayan Amerika Kişilik Hizmetleri ve Rehberlik Derneği kurulmuştur.
 Avrupa?da ise Amerika?ya oranla PDR hizmetlerinin fazla gelişmediği gözlenmiştir. Kişisel problemlerle değil de meslek seçimi konusundaki mesleki rehberliğe önem verilmiştir. Ayrıca Avrupa?da PDR uzmanları okuldan daha çok okul çevresindeki merkezlerde görevlendirilmektedir.
 


BAZI ÜLKELERDE REHBERLİK HİZMETLERİ
 
AVUSTURYA?DA, eğitimin 8. Yılı sonunda kabiliyete yöneltme kademesi başlamaktadır. Rehberliğin amacı okulu bitiren öğrencilere, yetişkinlere olduğu gibi, bir meslek seçerken ve ya değiştirirken yardım etmektir. Rehberlik hizmetleri, Federal Sosyal İşleri Başkanlığının Rehberlik İşleri Dairesince yürütülmektedir.  BELÇİKA?DA, mesleki rehberliğe önem verilmiş, bu rehberlik kademeleri 12-15 yaşları arasında yer almıştır. 1947 yılında rehberlik hizmetleri başlatılmıştır. Bu hizmetlerin finansı da Çalışma ve Milli Eğitim Bakanlıklarının müşterek çalışmasıyla sağlanmaktadır.
 DANİMARKA?DA, ilk okulun 5. Yılında ilk rehberlik uygulanarak zeka tipleri (pratik, teorik, vb.) belirlenerek ayrı ayrı gruba ayrılarak rehber öğretmenlerin gözlemleri altında öğrenciler, öğrenimlerine devam etmektedirler. Danimarka?da mesleki rehberlik ve okul rehberliği hizmetleri Çalışma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülmekte, örgüt olarak da Bölge Müdürlükleri bulunmaktadır.
 FRANSA?DA, rehberlik hizmetleri her ilde kurulan ?Okul ve Mesleğe Yöneltme Merkezleri? ile başlamıştır. Ayrıca her ilde bütün okulların yetkili rehberlerinden ibaret İl Rehberlik Kurulu bulunmaktadır. Bakanlık çerçevesi içinde, Milli Eğitim Bakanı başkanlığında Öğretim Dairesi Genel Müdürleri ve seçilmiş yetkili uzmanlardan ibaret olan Bakanlık Rehber Kurulu bulunmaktadır. Okullarda danışman-rehber öğretmenler bulunmaktadır.
 HOLLANDA?DA, 1963 yılından beri gelişen rehberlik hizmetleri Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı Çalışma Dairesi Başkanlığına 86 Bölge Çalışma Bürosu, Milli Eğitim ve Güzel Sanatlar ile birlikte yürütülmektedir.
 İTALYA?DA, rehberlik, 1963 yılında İtalyan Okul ve Mesleğe Yöneltme Derneği adı verilen özel bir dernek tarafından yürütülmeye başlanmıştır.
 İNGİLTERE?DE, 1959 yılından beri ele alınan rehberlik, Milli Eğitim Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Ayrıca her bakanlığın yetkili dairelerince çeşitli rehberlik hizmetleri yapan bürolar bulunmaktadır.
 İSPANYA?DA, genel olarak rehberlik tüm okullarda yaygındır. Mesleki rehberlik ise 1918 yılından itibaren sanat okullarında da verilmeye başlanmıştır. Bu faaliyetleri Milli Eğitim Bakanlığına bağlı İş Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Uygulamalı Psikoloji ve Psiko-teknik Enstitüsü tarafından yürütülmektedir.
 İSVİÇRE?DE, İsviçre Konfederasyonunu meydana getiren 25 bağımsız eyaletin her birinde Fribourg ve Cenevre Üniversiteleri?nden mezun, ayrıca rehberlik kursları görmüş danışmanlar tarafından daha çok mesleki rehberliğe yönelik bir çalışma yapılmaktadır.
  
      ***

V.BÖLÜM
      
SAMSUN?DA ARAŞTIRMA YAPILAN EĞİTİM KURUMLARINDA GENEL DURUM

 PDR UZMANI, ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ SAYISI
 Tablo 1: Okullardaki istatistiki durum
OKULUN ADI ÖĞRENCİ SAY. PDR UZM. SAY. ÖĞRETMEN SAY.
19.Mayıs Lisesi  3180    1   160
100. Yıl Lisesi 892 1    -
50.Yıl Lisesi  830 1 -
Mithat Paşa Lis. 240 1 60
Namık Kemal Lis. 2000 1  -
Tülay Başaran Lis. 630 1 -
Bafra Lisesi 800 1 -
Özel Feza Lisesi 650 2 52
Samsun M.A.İ.H. Lis. 3755 1 -
Bafra İ.H.Lisesi 1630 1 -
Samsun M.E.M. Lis. 4000 1 -
Atakum E.M. Lisesi 2200 1 140
Ünye E.M. Lisesi 890 1 -
Seyfi Demirsoy İlk Öğr. 2500 1 -
Zihinsel Engelliler Ok. 74 1 12
Özel Sakarya Der. 2750 3 -
Özel Bafra Sakarya Der.400 1 -
Özel Güvence Der. 1500 2 -
Özel Çözüm Dersanesi 400 1 -
Özel Özlenen Der. 1200 1 -
Bafra Kızılırmak Der. 325 1 -
  toplam: 26279 25 ( ? )
      
 DEĞERLENDİRMELER:
? M.E.B? e bağlı okullarda 1 Rehberlik uzmanına ortalama 1829 öğrenci
? Özel Eğitim kurumlarından Feza Lisesinde 1 Rehberlik Uzmanına 325
? Üniversiteye Hazırlık Kurslarında ise 1 Rehber Uzmana 1133 öğrenci düşmektedir.

   Yapılan araştırmalarda, sağlıklı bir tablo oluşturmak amacı ile dokuz görevli arkadaş olarak, biri özel olmak üzere 15 lise, 2 ilköğretim okulu ve 6 üniversiteye hazırlık dershanesine gidilerek; Eğitim Yöneticileri, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Uzmanları ve bir çok öğrenci ile görüşmeler yapılmıştır.
Amacımız Samsun?da bulunan eğitim kurumlarındaki Eğitim Yöneticileri ve Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uzmanlarının görüşleri doğrultusunda eğitimde Rehberlik Hizmetlerinin ne şekilde yürütüldüğünü, karşılaşılan sorunları ve bu sorunlara getirecekleri çözüm önerilerini belirlemek ve Yönetim ile PDR uzmanlarının ilişkilerini gözden geçirmek ve değerlendirmesini yapmaktır.
Ayrıca Eğitim Yöneticisi ile PDR uzmanlarının, görevlerine yeterince bağlılığını ve bu alanlardaki bilgi birikimlerinin ürünlerini de bizzat görmek istedik. Ortaya çıkan tabloyu üç kısımda ele alacağız.  
1-  M.E.B?e bağlı liselerdeki izlenim ve değerlendirmeler.
2-  Özel okullarda ki izlenim ve değerlendirmeler.
3-Üniversiteye hazırlık dershanelerindeki izlenim ve değerlendirmeler
4-Zihinsel engelliler okulunda ki izlenim ve değerlendirmeler.

1-M.E.B?e BAĞLI LİSELERDEKİ İZLENİMLER      
 A)GENEL LİSELERDEN ÖRNEKLER  
 a-19 MAYIS LİSESİ: Eğitim yöneticisi, PDR uzmanı ve öğrencilerle yapmış olduğumuz görüşmeler sonucunda bir tane olan PDR uzmanının öğrenci sayısına göre yetersiz olduğunu ve öğrencilerin sorunlarına çözüm üretemediğini gözlemledik. Ayrıca PDR uzmanıyla görüşmek üzere odasına gittiğimizde bir öğrenciyi azarlayıcı bir tutum içerisinde olduğunu gördük.
Rehberlik ilkelerine ters düşen bu davranışın sebebini sorduğumuz da sorunlar karşısında üniversitede verilen akademik bilgilerin, okuldaki sosyal gerçekler karşında sözde kaldığını ve rehberlik servislerinin bir danışma servisi olduğu gibi bazen de fırçalama sevisi olarak kullanıldığını söyledi.
Okuldaki uzmanın tutumlarının yanlışlığının yanında, yönetimle de pek uyumlu olmadığını gözlemledik. Rehberlik hizmetlerinin düzenli yürümediğini öğrencilere yönelttiğimiz rehberlik servisinin yeri ve kedilerine uygulanan testlerin neler olduğu sorularımıza vermiş oldukları cevaplarla anlamış olduk. Çünkü öğrenciler rehberlik servis odasının yerini bilmiyorlardı ve kendilerine de sadece sınıf yerleşim planı yapılmıştı.
b-BAFRA LİSESİ: PDR uzmanın tabiri ?Rehberlik faaliyeti eğitim yöneticisi ile başlar ve onunla biter. Ayrıca yönetimle PDR uzmanının ilişkileri ne derece uyumlu olursa okuldaki rehberlik hizmetleri o derece iyi yürür.? Sözleri, okuldaki ilişkilerin sıcaklığının bir göstergesi olduğunu gördük. Fakat PDR uzmanının okul disiplin kurulunda bulunması bizleri oldukça şaşkınlığa uğrattı.


B) MESLEK LİSELERİNDEN ÖRNEKLER
a-)ATAKUM ENDÜSTRİ MESLEK VE TEKNİK LİSESİ:
Eğitim yöneticisinin ifade ettiği sorunlar karşısında oldukça şaşkınlığa uğradık. Okulun maddi imkanlarının, meslek lisesi olduğu halde yetersiz olduğunu ve PDR uzmanı tarafından kendilerine iletilen rehberlik sorunlarına çözüm olacak, maddi desteği sağlayamadıklarını belirten okul müdürü: ?Hastalığı teşhis edecek kısıtlı da olsa doktorumuz var fakat hastalığı iyileştirecek ilacımız yok.? Sözleri ortadaki durumu anlamamıza yeterli oldu.
Okulun kantinden ve ürettikleri araç-gereçlerden il M.E.B Müdürlüğüne % 25?lik bir pay ödediklerini belirtmesi de okula mali girdi olmadığı halde okulun mali imkanlarının da kısıtlılığının bir göstergesiydi. Okul yöneticisi, PDR uzmanının sınıf rehber öğretmenleri ile sıkı bir diyalog içerisinde olmadığını, bu sebeple de öğrencilerin sorunlarından pek haberi olmadığını zannettiğini söyledi.
 
b-SAMSUN ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ: Okulun yıllık rehberlik planına göz attığımızda diğer okullarda da karşılaştığımız sorunlardan biri olan aylara göre hazırlanan planda otobiyografi gibi ilk haftalarda uygulanması gereken bir takım test ve envanterlerin planda çok zaman sonra uygulanacağını görmek ve planın rehberlik hizmetleri ile yakından alakası olmayan başka programlarla dolu olduğunu görmek, bizleri uzmanın bilgisi hakkında kuşkuya düşürdü.
Bununla birlikte, lisenin tüm birimlerine aynı planın uygulanıyor olması dikkatimizi çekti. Daha sonraki okulları ziyaretlerimizde de aynı manzarayı gözlemleyince bu okuldaki hataların diğer okullarda da benzer şekilde de olması durumun genelde aynı olduğunu gösterdi.
  c-ÜNYE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ: Henüz atanalı bir yıl olan PDR uzmanı, görevleri dışında olan nöbet tutma, derse girme ve okul sekreterinin yapması gereken birtakım görevleri kendisi yerine getiriyor. Ne gibi rehberlik faaliyetleri yürüttüğünü sorduğumuzda henüz bu tür girişimlerde yeterince bulunamadığını, sebebinin ise eğitim yöneticisinin kendisine pek destek vermemesine ve rehberliğin önemini tam manasıyla kavrayamamasına bağladı.
Rehberlik hizmetlerinin okulda yürütülememesinin en önemli sebeplerinden birisinin de okulda görev yapan yaşlı öğretmenlerin, bu genç uzmanın kendilerine pek bir şey verebileceğine inanmayarak, genç PDR uzmanına:? Sen henüz acemisin evlat, ben bu mesleğe yıllarımı verdim ve sen bana işimi öğreteceğini söylüyorsun senin daha çok çamlar devirmen gerekecek.?diyerek genç uzmanı ve maalesef diğer okullarda da olduğu gibi böyle küçük görmeleri sonucu PDR uzmanları okullarda sınıf rehber öğretmenlerine, Rehberlik hizmetleri hakkında pek faydalı olamamaktalar. Bu sebeple de okul rehberlik hizmetleri sekteye uğramaktadır. Okul öğretmenlerine düzenlenebilecek rehberlik seminerlerinin çok faydalı olacağı aşikardır.  

  2-) ÖZEL OKULLARDA Kİ İZLENİMLER

?  ÖZEL FEZA EĞİTİM KURUMLARI( LİSE-İLKÖĞRETİM):
Yaptığımız araştırmalarda örnek olabilecek rehberlik sisteminin tam anlamıyla yalnızca Feza ilk ve orta öğretim kurumlarında uygulandığını gördük. İlköğretim kısmında ve lise kısmında iki tane rehberlik servis odaları mevcut ve bu odalar bilgisayar vs.. gibi teknik imkanlarla donatılmış.
PDR uzmanları bizlere uyguladıkları materyalleri göstererek bilgi verdiler. Okulda rehberlik derslerine diğer okulların aksine PDR uzmanları giriyor ve öğrenciler rehber öğretmen deyince bu uzmanları gösteriyorlar. Sınıfın sorumlu öğretmeni ise sadece güncel olaylarla ve sınıfta rehberlik faaliyetleri dışında kalan kısımlarla ilgileniyorlar. Okulda bir PDR uzmanına 325 öğrenci düşerken bu rakam diğer okullarda 4000?e kadar ulaşabiliyor. Ayrıca rehberlik dersleri haricinde gurupla ve bireysel olarak ta psikolojik danışma terapileri yapılmakta olduğunu öğrendik.
İlk öğretim kısmında görev yapan uzman, lise kısmına geçen öğrencinin durumu hakkında önceki verileri de diğer uzmana ulaştırırken kendi gözlemlerini de aktarıyor; uzmanlar uyum içerisinde çalışıyorlar ve eğitim yöneticisi ile de ortak hareket ediyorlar.
Ayrıca okulun yıllık planının diğer okulların aksine her sınıfın gelişim düzeyine ve sınıf farkına göre düzenlendiğini de gördük. Problemli öğrenciler başta olmak üzere öğrencilere nasıl bu derece uyum kazandırabildiklerini sorduğumuzda; empati anlayışına ve öğrencilere karşı kazandıkları güven duygusunun bunda etkili olduğunu söyleyen uzmanlar, bu davranışların da sadece üniversitede ki teorik bilgilerle değil okulda karşılaştıkları ve tecrübe ettikleri deneyim sonucu oluştuğunu belirttiler.
Okulun eğitim yöneticisine başarının kaynağını sorduğumuzda; sebebinin özel bir eğitim kurumu olması hasebiyle, öğretmenlerinin sözleşmeli olduğundan, bütün eğitim personelinin kendilerini kanıtlamak zorunda olduklarını aksi taktirde bir daha göreve gelemeye bileceklerini ifade ederken bizlere de denetimin etkisinin önemini gösterdi.













3-ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK DERSHANELERİNDEN İZLENİMLER

 a-)ÖZLENEN DERSHANESİ: Tüm özel dershanelerde mutlaka birer rehberlik uzmanı bulundurma zorunluluğu olduğundan, bu dershanede de aynı sebepten olsa gerek, rehberlik hizmetlerini sadece psikoloji bölümü mezunu bir öğretmene yürüttürüyor. Kurum ticaret amacı güttüğünden olsa gerek Rehberlik hizmetlerine pek değer vermiyor ve rehberlik uzmanını kendi vazifesi harici bir takım ayak işlerinde kullanıldığını bizzat uzman da ifade etti.

 b-) ÖZEL ÇÖZÜM DERSHANESİ: Dershanenin, PDR uzmanının dershane öğrencilerine yönelik çok güzel ve taktire şayan çalışmaları var. Bu çalışmaların merkezini, öğrencilerin mesleğe hazırlanması ve verimli çalışmanın yöntemleri gibi motive edici çalışmalar yapılarak öğrencilere faydalı olmaya çalışılıyor. Yönetim de bu çalışmalara her yönden destek veriyor.

c-) ÖZEL SAKARYA DERSHANELERİ: Üç tane PDR uzmanı bulunduran dershanenin rehberlik servislerinin dolu dolu olduğunu, görüşmek üzere gittiğimiz de bizzat gözlemledik. Görüştüğümüz rehberlik uzmanı: ?Diğer öğretmenlerle de o kadar uyumluyuz ve yardımlaşıyoruz ki, burada bütün öğretmenler bir rehberlik uzmanı gibidir.? dediler. Aynı zamanda dershanenin müdür yardımcısının da PDR mezunu bir uzman olduğunu öğrendik.

4-  ZİHİNSEL ENGELLİLER OKULUNDAN ÖRNEKLER

?  SAMSUN İLK IŞIK ZİHİNSEL ENGELLİLER OKULU: Büyük bir özveri ile emek sarf eden eğitim personelinin, yaptıkları işin önemini kavramış olduklarını gözlemledik. Okulda ki rehberlik hizmetlerinin daha çok öğrencilerin ailelerine yönelik olması, öğrenci ailelerinin meselelerin önemini kavramasında etkili olduğunu, rehber uzman bizlere ifade etti.
Ayrıca rehber uzman ve eğitim yöneticisinin, öğrenci ailelerine on beş günlük arayla rehberlik hakkında seminerler düzenlediklerini öğrendik. Diğer bir örnek uygulama da rehber uzman ve eğitim yöneticilerinin, öğrenci aile ziyaretleri yapıyor olmasıydı. Fakat bizi asıl üzen olay bunca özverili çalışmalarına karşın; okula gereken imkanların devlet tarafından yapılmayınca yöneticinin kapı kapı dolaşıp, yardım istemeye mecbur bırakılması durumu oldu.
 

***

OKULLARDA KARŞILAŞILAN GENEL SORUNLAR
 
? Genel olarak tüm okullarda danışman psikolog eksikliği görülmektedir. Her 250 öğrenciye 1 danışman psikolog düşmesi gerekirken, bu rakam 4000 öğrenciye 1 danışman psikologa kadar yükselmekte, hatta ilköğretim başta olmak üzere birçok öğretim kurumlarında hala danışman psikolog bulunmamaktadır.
 
? Okullarda yeterli derecede rehberlik hizmetleri yürütülmemekte, danışman psikologun bütün öğrencilere ulaşamamasından dolayı rehberlik hizmetlerini sınıf ve branş öğretmenleri aracılığıyla yürütülmeye çalışılmaktadır. Fakat sınıf ve branş öğretmenlerinin bu hizmetleri yürütebilecek yeterli eğitime ve hassasiyete sahip olmadıklarından dolayı rehberlik hizmetleri gereği gibi yürütülmemektedir.
? Rehberlik hizmetlerini yürütmeye çalışan sınıf ve branş öğretmenleri konumlarından dolayı öğrencilere yumuşak, önyargısız ve empati anlayışından mahrum bir şekilde yaklaşmaktadırlar. Ayrıca rehberlik harici branş derslerinde öğrencilerle ilişkilerinde resmi bir çerçeveye dayalı, yaptırımcı ve notu bir baskı aracı olarak kullanan pozisyonlarından dolayı öğrenciler de öğretmenlerine uzak kalmaktadırlar.
 
? Gelişmiş ülkelerin eğitim ekonomisine nazaran, ülkemizdeki eğitime ayrılan maddi imkanların yetersizliğinden dolayı, eğitim kurumlarındaki ortaya çıkan rehberlikle ilgili problemlere çözüm olabilecek maddi imkanlar yeterli olmamaktadır. Bu sebeple okul yöneticileri danışman psikologun ortaya koyduğu problemlere yeterince eğilemediğini belirtmektedir. Örneğin: M.E.B. yeterli maddi imkan sağlayamazken okullardaki kantin ve diğer gelir getiren materyallerden de % 25 oranında pay almaktadır. (Atakum Teknik Lisesi).
 
? Okullarda bulunan danışman psikologlar aldığı teorik eğitimden memnun olduklarını Ancak uygulama aşamasında, ülkemiz şartlarında bir çok sorunla karşılaştıklarını belirtmektedirler. Bu sorunları şu başlıklar altında toplayabiliriz:
 
 - Öğrenci sayısının fazla olması, buna rağmen danışman psikologun azlığı dikkat çekmektedir. Hemen hemen her resmi kurumda bir danışman psikolog görevini tek kişiyle yürütüyor. Bu da gerek bireysel danışma gerekse grupla danışmayı yetersiz kılmakta ve okuldaki öğrencilerin sadece belirli bir kısmına bu hizmet verilmek zorunda kalınmaktadır.  
 
 - Gerek imkansızlıklar gerekse PDR?nin önemini iyi anlayamamaktan kaynaklanan yaklaşımlar sonucu yönetim bu faaliyetlere gereken ilgiyi gösteremiyor.
 
 - Ailelerin bu hizmetlere ne kadar ilgili olduklarını ise ailelerin eğitim durumlarına bakarak öğrenebiliriz. Tahsilli anne-baba çocuklarını bilinçli bir şekilde okuldaki rehberlik faaliyetlerine yöneltirken, çoğu tahsilli olmayan ya da tahsil seviyesi düşük olan anne-babalar bu faaliyetlerden bihaber kalmaktadır. Aslında bunu bu faaliyetin ülkemizde yeni yeni uygulanmaya başlanmasına bağlayabiliriz.
- Uygulamada diğer bir zorluk ise danışman psikologa ait bir çalışma odası ve faaliyetleri yürütmek için gerekli araç ve gereçlerin olmayışıdır. Ayrıca ders programları içinde rehberlik faaliyetlerine fazla yer verilmemesi bir engel teşkil etmektedir.

- Danışman psikologla ve sınıf öğretmenleriyle her zaman iyi diyaloglar kurulamaması bir engel teşkil etmektedir. Genel de bakış açılarından kaynaklanan sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

[ Yazan : vuslat | Okunma : 3379 ]



Copyright © 2007-2023
www.fenci.gen.tr Sizinle 16 Yıldır Birlikte!
Hatırla :