Şifalı bitkiler arasında önemli bir yeri olan ısırgan otunun; kan dolaşımını artırma, bağışıklık sistemini güçlendirme, diyabete karşı koruma ve kanı temizleme gibi pek çok özelliği bulunuyor.
Son yıllarda kansere iyi geldiği belirtildiği için adından sıkça söz edilen ısırgan otu, A ve C vitaminleri bakımından oldukça zengindir. Isırgan otu aynı zamanda midenin,
bağırsakların, karaciğerin, pankreasın ve safra kesesinin salgılarını uyaran "sekterin" adlı bir madde içerir.
Isırgan otundaki demir, alyuvarları sürekli yenileyerek yeni dokulara bol oksijen gitmesini de sağlar. Çeşitli kaynaklarda, tavukların yemine katılan ısırgan yapraklarının hayvanların kanını temizlediği ve verimliliğini artırdığından da bahsediliyor.
Mutfakların baş tacı olan bitkinin; yaprak ve saplarından çorba, salata, yemek, börek ve köfte yapılabiliyor. Genellikle yemeklerde bitkinin genç dalları ile üst kısımları kullanılıyor.
Isırgan otlu bulgur pilavı veya pirinç pilavı da değişik yörelerde sevilerek yenen yemekler arasında yer alıyor. Ayrıca, bazı bölgelerde ısırgan otunun yapraklarından çay yapılıyor.
Bitkinin yaprak ve dallarında yakıcı tüyler bulunduğundan doğal ortamlarından toplarken ve ayıklarken eldiven kullanılması öneriliyor.