Yalnızlığın Psikolojisi
Yalnızlık, kentliler olarak birçoğumuzun yaşadığı, bir kısmımızın ise yaşamak isteyip de yaşayamadığı bir duygu? Kimimiz yoğun hayat temposundan bıkmış, yalnız kalıp ruhumuzu ve bedenimizi dinlendireceğimiz bir mekan ararken, kimimiz ise koca şehirde, kalabalıklar arasında kendimizi yapayalnız hissediyoruz
Bir yanda yalnızlığa susamış ruhlar, diğer yanda yalnızlıktan şikâyetçi insanlar var çevremizde
Yalnızlık da her duygu gibi kıvamında yaşanması gereken bir duygu
Kıvamında yaşandığında yalnızlıkla ilgili şikâyet kimselerde görünmüyor
Sağlıklı yalnızlık, insanı iç dünyasına yönlendiriyor
Kişi yalnız kaldığı zamanlarda hayatını, hayattaki gidişini, artılarını-eksilerini, kaybettiği değerleri fark edebiliyor
Zamanın akışına kendisini kaptırmaktan ve günübirlik yaşamaktan sıyrılarak hayata daha anlamlı bir şekilde bakabiliyor
Kısacası, yalnızlık dengeli yaşandığında raydan çıkan hayatımızı ve düşüncelerimizi tekrar rayına oturtacak zemini bizlere sunuyor
Bu duyguda denge sağlanamadığında ise psikolojik hastalıklar meydana çıkıyor
Aşırı yalnızlık insanda olumsuz düşüncelerin yeşermesine çanak tutarken, yalnız kalamamak ise insanı depresyona sürüklüyor
Peki, yalnızlıkla ilgili şikâyetler nasıl ortaya çıkıyor? Bunun anlamak için insanın yaratılışını incelemek gerekiyor
Sosyallik ve Bireysellik
İnsanda yaratılış gereği birbirine iki zıt duygu bir arada bulunuyor
Bunlardan ilki sosyallik, diğeri ise bireysellik
Bizler bir yandan toplumun içine katılıp insanlarla iç içe olmak, onlarla iletişim ve etkileşim halinde olmak istiyoruz
Yeni arkadaş ilişkileri kurmak, akraba ziyaretleri yapmak bizleri mutlu ediyor
Kısacası, sosyalleşmek istiyoruz
Sosyalliğin tam karşı tarafında ise bireysellik duygusu bulunuyor
Bu duygu da en az sosyallik kadar önemli bizim için
Gün oluyor, kendi başımıza kalıp insanlardan uzak bir yerde kafa dinlemek istememiz bireysellik duygumuzun bir tezahürü
Hayatta kendimize has alanlar kuruyoruz ve yorgun düştüğümüz zamanlarda köşemize çekilip içimize dönmek ve bireyselliğimizi yaşamak istiyoruz
Yalnız kalarak bireysellikte yeteri doyuma ulaşan bizler, bir süre sonra tekrar sosyalleşmeye başlıyor ve insanlarla iletişime geçiyoruz
Normal insan, bireysellikle sosyallik duyguları arasında mekik dokur
Gün içinde sosyal ortamlara girip sosyallik hissini tatmin ettiği gibi akşamları kendi köşesine çekilip bireysellik ihtiyacını da giderebilir
Sorun, insanın mekik dokuyamadığı, yani sosyallik ve bireysellik sarkacının bir ucunda takıldığı zaman ortaya çıkıyor
Sosyalliğini yaşayan ve modern hayat sistemi nedeniyle daima yapacak ve bitirecek işleri olan insan, yalnız kalıp dinlenemiyor
Sarkacın sosyallik ucuna takılıp kalıyor ve bireysellik ihtiyacını gideremiyor
Bunun neticesi olarak da yalnızlık özlemi ortaya çıkıyor
Eğer bu özlem ya da bireysellik ihtiyacı giderilmezse psikolojik hastalıklar, hayata karşı bıkkınlık, monotonluk ortaya çıkıyor
Bu durumun tam aksine bazı insanlar da sarkacın bireysellik ucuna takılıp kalıyorlar
Bu insanlar ise yaşadıkları yalnızlıktan bıkıyor ve artık topluma karışıp insanlarla iletişim kurmak istiyorlar
Eğer bunu yapacak gücü kendilerinde bulamazlarsa ya da yaptıkları teşebbüs boşa çıkarsa durum daha da kötüleşiyor ve insanlar soluğu psikolojik danışma bürolarında alıyorlar
Acaba insanlar neden sarkacın bir ucuna takılıp kalıyorlar?
İnsanların sarkacın sosyallik ucuna takılıp kalmasının nedeni, modern hayat sisteminin insana bireyselliğini yaşayacağı alan ve zaman bırakmamasıdır
Gün boyu yoğun hayat temposunda yaşayan insan, eve geldiğinde aşırı bir şekilde yorgun oluyor
Yemeğini yiyip televizyonun karşısına geçiyor ve kısa bir süre sonra da uykuya dalıyor
Bu süre zarfında insan kendiyle baş başa kalamıyor
Daima hayatında ve çevresinde birileri oluyor
Ve sessiz bir ortamı kişi bu çevrede bulamıyor
Haftada bir gün olan tatilin yarısı öğlene kadar uyumakla, yarısı da bir hafta boyunca biriken işlerin peşinde koşmakla geçiyor ve hemen yeni bir hafta daha başlıyor
Kısacası insan, daima koşuyor
Zamanı yakalamaya çalışıyor
Ve bunları yaparken yalnız kalamıyor
Yalnızlık Çeşitleri
İnsanların neden sarkacın bireysellik ucuna takılıp kaldığını araştırmadan önce yalnızlık türlerini tanımak gerekiyor
Kabaca üç çeşit yalnızlıktan bahsedebiliriz
a) Sosyal Yalnızlık
Sosyal yalnızlık, kişinin sosyal çevresi ile uyum sağlayamayarak kendisini bulunduğu çevrede yalnız hissetmesidir
Yeni bir okula naklini aldıran öğrenci, yeni bir mahalleye taşınan aile, yurtdışına eğitim için giden öğrenciler bir süre sosyal yalnızlık çekerler
Çevre onlara yabancıdır ve onlar bu çevrede yalnızdırlar
b) Duygusal Yalnızlık
Duygusal yalnızlıkta sosyalliğini yaşayan birey sosyal hayattan zarar görüyor
İnsanlardan ve çevreden beklenmedik davranışlar gören insan duygusal olarak çevresine, hayata ve insanlara küserek kendi köşesine çekiliyor
İnsanlara ve hayata olan güvenini yitiren insan huzuru, onlardan kaçmakta buluyor
Duygusal yalnızlığa sebep olan olayların başında ölüm, ayrılık, terk edilme, doğal afetler sonrasında yaşanan kayıplar yer alıyor
c) Kişisel Yalnızlık
Burada yalnızlığın sebebi, sosyal ortam ya da duygular değil kişinin karakteristik özellikleridir
Çok utangaç olan bir kişi ya da insanlarla ilişkilerde sömürücü veya sert olan kişiler kendi kişilik özellikleri sebebiyle yalnızlığa mahkûm olurlar
Ya insanlarla etkileşime geçemezler ya da etkileşime geçtikleri insanlara fiziksel ya da duygusal zarar vererek onları kendilerinden uzaklaştırırlar
Kişilik özelliklerinin sonucu olarak da yalnız kalırlar
Bu üç durumdan birine maruz kalan insanlar eğer tekrar sosyalleşecek kadar enerjiyi kendilerinde bulamazlarsa ya da sosyalleşmeye yönelik ihtiyaçları başarısızlıkla sonuçlanırsa sarkacın bireysellik ucunda takılıp kalıyorlar
Bir süre sonra bu kişilerde insanlarla iletişime girmeye karşı bir isteksizlik oluşuyor
Sosyalleşmeye karşı soğuyorlar
Aslında buradan çıkmak için küçük bir hareket yetecek ama bu kişilerin zihinleri kısır bir döngüyle düşünmeye başladığı için durumun içinden çıkamıyorlar
Bu durumda profesyonel bir yardıma ihtiyaç duyuyorlar ya da sevdikleri birinin gidip onları yalnızlık çukurundan çıkarması gerekiyor
Yalnızlık Özlemi Çekenlere Öneriler
Her gün mesai bitiminde kendinize 30 dakika da olsa bir zaman ayırın
Bu süre zarfında hiçbir şeyle uğraşmadan kendi iç dünyanıza dalın
O gün içinde yaptıklarınızı, yaptıklarınızın hayat görüşünüzle örtüşüp örtüşmediğini düşünün
Yaşadığınız günün farkında olup olmadığınızı, o günün size kazandırdığı tecrübelerin farkına varın
Bu işlemleri yaparken hayalen sevdiğiniz bir yere gidebilirsiniz
Bu yer deniz kenarı olabileceği gibi, yüksek bir dağ tepesi de olabilir
Size huzur verdiğini düşündüğünüz yerleri ziyaret edin
Bu yer sakin bir yer olsun ve burada zihninizi tamamen boşaltıp haftaya yeni bir enerji ile başlayın
Yalnızlıktan Kurtulamayanlara Öneriler
Diğer insanlarla tanışabileceğiniz ortamlar arayın
Örneğin, sınıftan, iş yerinden birine birlikte çalışmayı önerin, arkadaş toplantılarına katılın
Sınıf tartışmalarına, grup projelerine, toplu etkinliklere, okuldaki ve çevrenizdeki kulüp çalışmalarına katılarak sosyal etkinliklerinizi geliştirin
İlgi alanlarınızı genişletmeye çalışın
Başkalarıyla ortak ilgi alanları bulmak ve onlara katılmak ilişki kurmayı kolaylaştırır
Gönüllü çalışmalara katılın
Diğer insanlara yardım etmek, kendinize güveninizi artırır ve kendiniz hakkında iyi hissetmenize yol açar
Hakkınızı korumayı öğrenin, başkalarının haklarına karşı özenli olun
Bu dengeyi tutturmak ilişkileri kolaylaştırır
İlişki sınırlarını doğru tutmak sağlıklı ilişkiler geliştirir
İlişkilerde karşılıklı olmaya çalışın, başkalarının üzerine fazla düşüp bağımlılık yaratmayın ya da bir kimsenin başkalarıyla ilişkilerinizi engellemesine izin vermeyin
Eğer utangaçsanız, ilişki kurmada denemeler yapın
Örneğin, yanınızda oturan insana 'merhaba' demeye ya da kısa bir konuşma başlatmaya çalışın
Hiç red yaşamamış çok az kimse vardır
Biri tarafından reddedilmiş olmanız, başkalarınca da reddedileceğiniz anlamına gelmez
Geçmişteki olumsuz deneyimleri kendinizi geliştirme konusunda öğrenme fırsatı olarak kullanın, bildiğiniz hatalarınızı yinelememeye çalışın
Girişimci olun
İletişimi başkalarının başlatmasını beklemeyin, bizzat siz başlatın
İlişki kurmak istediğiniz kimseyi iyi dinleyip konuştuklarıyla ilgilenin
Beden diliniz de ilginizi göstersin
Örneğin, göz teması kurun, güler yüzlü olun
Yargılayıcı olmayın
İnsanlar arasındaki bireysel farklılıkları kabul etmeyi öğrenin
Her zaman onlara bir şans daha verin
İlişkiler zamanla gelişir
Sabırlı olun ve karşınızdakilerin sizi tanımasına fırsat verin