Etkili Öğrenme Nedir? (1) Vesa Purokuru
Etkili Öğrenme Nedir? Vesa Purokuru
Nasıl öğrenilir? Hepimizin, önemli içerikleri nasıl öğrendiğimiz ile ilgili deneyimleri vardır. Bazen öğrenim o kadar derindir ki, öğrenilen bilgileri her zaman kullanabiliriz. Bunun yanı sıra, bize birçok kez öğretilmesine rağmen, hiç birşey öğrenmediğimiz deneyimlerimizde olmuştur. Ezberlemeye çalıştığımız veya ezber yaparak öğrendiğimiz zaman bile öğrenememişizdir. Bu örnek, öğrenme ile ilgili bizi düşündürecektir:
- Merhaba, bu benim köpeğim; adı Spot. Ben ona ıslık çalmayı öğrettim.
- Vay canına! Bunu hem görmeliyim, hem işitmeliyim!
- Aaaah, onun öğrendiğini söylemedim. Sadece, ona öğrettiğimi söyledim.
Modern öğretim ve öğrenim ile ilgili bazı paradoks olan gerçekler vardır:
1. Öğretim ve öğrenme, birçok kez tamamen farklı şeylerdir. Öğrenme çok karmaşık birşeydir. Öğrenme, öğrenenin içinde gerçekleşen aktif bir süreçtir. Bir öğretmen olarak, bunun olmasını zorla sağlayamazsınız. Öğretemezsiniz - sadece yardımcı olabilirsiniz ve öğrenmenin gerçekleşmesi için yardımcı olabilir, etkili öğrenme için öğrenme ortamını düzenleyebilir, materyal ve etkinlikler sağlayabilirsiniz.
2. Unutmayın ki, öğrenme, ?derin? anlamında değildir. Bilgiler veya beceriler, davranış değişikliğine yol açıyorsa, öğrenim gerçekleşmiştir.
3. Eğitim programını izlemek ve ders kitaplarını ?baştan sona? okumak ve içeriğini öğrencilere aktarmak, eğitimcinin öğretim verme sorumluğu ile bağdaşmamaktadır. Sadece okumak veya öğrencilere birşeyler anlatmak, öğrencilerin öğrenmesini sağlamaz.
4. Öğrencilerin bilgiden çok, etkili düşünme becerileri, bilgi işleme becerileri ve sürekli değişen gelecektedi dünya için hayatta kalabilme için kollektif becerilere ihtiyacı vardır. Okulda eldinilen etkinlikler, yöntemler ve materyaller, uygulamaya yönelik destkleyici beceriler olmalıdır.
Sizin fikriniz nedir? Sizin öğretim yapabilmek için fikirleriniz nedir? Öncelikle aklınıza gelenler nelerdir? Siz ne tür öğrenme görevleri veriyorsunuz? Kendi sınıfınızda nasıl bir öğrenme kültürü (normlar) vardır? Öğrenme ortamınızı siz nasıl düzenliyorsunuz? Öğrenim için kullandığınız materyalleri nasıl oluşturuyorsunuz? Bir öğretmen olarak, kendi rolünüzü nasıl görüyorsunuz?
Aşağıdaki yazı, Dr. Pasi Sahlberg?ün makalesinden alınmıştır:
Öğrenme, birçok farklı unsura bağlıdır. Yapılandırmacı yaklaşıma göre, en önemli unsurlar öğrencinin önyargıları ve önceki deneyimleri, bilginin türü ve öğrenmenin nasıl bir bağlamda gerçekleştiğidir. Her öğrencinin önceden edinilmiş deneyimleri ve önyargıları diğer başka insanlardan farklı olduğu için, bir öğretim yöntemi ile herkes aynı şekilde öğrenemez. Bu nedenden dolayı, yapılandırmacı yaklaşıma göre, öğreniclerin önceden edinilmiş deneyim ve bilgilerini kullanarak yeni bilgileri eşsiz ve anlamlı bağlamlarda, bilgileri aktif bir süreç içinde değerlendirmesini sağlayacak bir öğretim ortamı yaratmaktır. Öğrenim, öğretmen ve öğrenci arasında oluşan geniş sosyal etkileşim ile pekiştirilir. Dolayısla, öğrenme, yapılandırılmış bilgidir ve öğrencinin kendi yapılandırması gereken döngüsel bir süçtir.
Etkili öğrenim ile ilgili, çağdaş bilim adamıları arasında bazı konularda hemfikirlilik oluşmuştur. Okullarımızda daha kaliteli eğitim ve öğrenim gerçekleşmesine rehber olabilmesi için, farklı durumlarda kullanılan örnek altı özellik aşağıda verilmiştir (bkz. De Corte 1993; Berry ve Sahlberg 1996).
1. Öğrenme, bir kişisel aktif yapılandırma sürecidir.
Öğrenim, bilgilerin ve becerilerin pasif bir biçimde öğrenciler tarafından alması değildir. Öğrenim, anlamların, anlamaların ve becerilerin aktif bir süreçte yapılandırılmasıdır. Yapılandırmacı yaklaşım, öğrencinin bilişsel işlemler kullanarak anlamlar oluşturarak, öğrenci-merkezli bir sürecte öğrenimin gerçekleşmesidir. Yapılandırmacı kavramı şemsiyesi altında pek çok akım vardır. Bazıları, radikal yapılandırmacılar olarak tanıdıklarımız, tüm bilginin öğrenenin nesnel yapılandırması olduğunu savunmaktadırlar. Araştırma literatüründe, daha ılımlı öğrenim yaklaşımlar bulunmaktadır. Özet olarak; öğrenim, bireyin anlamları şahsi olarak kendi öznel yapılandırmasıdır.
2. Öğrenme, bilgilerin kümülatif bir biçimde bağlantıların kurulmasıdır.
Öğrenme, her zaman mevcut bilgi ve bilişsel yapılar üzerine kuruludur. Bunlar, hem formal olabilir hemde enformaldir. Öğrenimde, önceden edinilmiş ve yeni edinilecek bilgi veya beceriler arasındaki bağlantı bu şekilde görülmektedir. Ausubel (1978) şöyle demiştir: "Eğer tüm eğitim psikolojisini tek bir prensip altında toplamak isteseydin, şunu derdim: Öğrenimi etkileyen en önemli tek unsur, öğrencinin mevcut bilgileridir. Bunu tespit edin, ve ona uygun bir şekilde öğretim yapın." Birçok durumda, öğrencin farklı çerçeveleri, yanlış algılamaları veya yetersiz becerileri öğrenme zorluğuna veya olumsuz öğrenim sonuçlarına neden olmaktadır. Aynı zamanda, öğrenenlerin kendilerine ait bağlamsal fikir ve becerilerinin değişmesinin çok zor olduğu bulunmuştur. (Driver 1985).
3. Öğrenme, işbirliklidir.
Pek çok yapılandırmacı ekolünde, öğrenmenin sosyal yapısı merkezi önem taşır fakat bu olgu, en çok işbirlikli öğrenme ile ilgili araştırma uzmanları tarafından vurgulanmaktadır (Cohen 1986, Slavin 1991). Sosyal etkileşim, öğrencilerin ortak kavram ve becerileri işbirlikli bir şekilde, bilgilerin yaplandırılması ve dönüşüm sürecine yol açacaktır. Öğrenciler, bilişsel yapılarını ve becerilerini işbirlikli bir ortamda konuşarak, anlatarak, görüşerek, tartışarak ve sorarak geliştirirler. Birçok öğrenim uzmanı, konuşmanın yararlarını ve özellikle öğrenim görevinin kavramsal olarak karmaşık olduğu zaman, başkalarına birşeyleri anlatmanın yararlı olduğunu vurgulamaktadır. Özetle: ne kadar çok konuşursan, o kadar çok öğrenirsin. DEVAMI ETKİLİ ÖĞRENME NEDİR? (2) DE