Eğer bir kişi, bilinen yaklaşımlardan, sıradan çözümlerden ve kullanılan kavramlardan habersizse, yepyeni bir yaklaşımla meseleyi ele alabilir. Ayrıca bir konuda mevcut engelleri ve imkânsızlıkları bilmeyen birisinin zihni ipotek altında kalmaz, böylelikle yeni bir bakış açısını çok daha rahat bir şekilde tavsiye edebilir. Meselâ Montgolfier kardeşler sıcak hava balonuyla uçtuktan sonra bu heyecan verici haber Fransa'ya ulaştı. Paris'teki kral bu icadın askerî potansiyelini farkedip, M. Charles adındaki bir bilim adamına böyle bir balon yapmasını emretti. Bu bilim adamı da oturup bu işi nasıl becerdiklerini düşünmeye başladı. Sonra birden şu sonuca vardı: "Balonda, yeni keşfedilen ve havadan daha hafif olan hidrojen gazını kullanıyor olmalılar." Hemen çalışmalara başlayıp hidrojen balonunu icat etti ki, bu balon diğerlerinden tamamen farklıydı.
Bu tür bir masumiyet özellikle çocuklarda görülür. Bu yüzden orijinal fikirler üretmek isteyen insanlar, çocuklardaki potansiyeli gözardı etmemelidirler.
Bu konuyla ilgili başka bir husus da, okuma ve araştırmadır. Belli bir sahada eserler okundukça "masumiyet"ten uzaklaşılır. Zira bu eserlerden elde edilen malûmat vehbî istidatları kısırlaştırabilir. Bu yüzden, eğer belli çevrelerle rekabet ediliyorsa herşey okunmalı, herşeyden mümkün olduğunca haberdar olmalı, fakat orijinallik isteniyorsa, bu vehbî istidatlara sahip insanların herşeyi okumasına fırsat verilmemelidir. "İlimleri fişleyip kitaplara işlemek mevcut şeylerin bir kere daha anlatılması bakımından yararlı ise de, ilham ve istinbat ruhunu felç etmesi itibariyle bin zararı olduğu söylenebilir." (Ölçü-4; s. 111). Genel olarak bu hususta şöyle bir ölçüden bahsedilebilir: Yeni bir konuda belli bir vukuf kazanıncaya kadar okuyun. Sonra okumaya ara verip kendi fikirlerinizi üretin, şahsi yorumlarınızı yapın. Okumaya devam edin. Sonra yine durup görüşlerinizi gözden geçirin, yeni fikirler geliştirmeye çalışın ve okumanızı tamamlayın. Böylelikle, orijinal olma şansınızı kaybetmeyeceksiniz.
Tecrübe
Mûcitliğin ikinci kaynağı, tecrübedir. Tecrübe masumiyete zıttır. Ancak bu zıtlık bir çelişki doğurmaz. Mûcitlik, çok kompleks bir vakıa olduğu için farklı istidatlara sahip insanların farklı şekillerde mûcitlik örneği sergilemeleri mümkündür. Tecrübe daha önce denenmiş şeylerin ileride başarılı olup olamayacağının tahmin edilmesine yardımcı olur. Tecrübe, özellikle ABD'de çok geçerli bir mûcitlik kaynağıdır. Burada tecrübe edilen bir şeyin başarılı olduğu görülürse, yeni bir şey deneme riskine girilmez. Zira, hata maliyetleri çok yüksektir.
Tecrübeye dayanan mûcitlik, riski düşük olan bir mûcitliktir ve çoğu mûcitlik de bu türdendir. Mevcut şartlara ve malûmata tamamen ters bir orijinalliğin kabul edilmesi çok güçtür, çünkü başarıyı garanti edecek deliller yetersizdir. Belki de bu yüzden Sam Goldwyn şöyle demiştir: "Gerçekten ihtiyaç duyduğumuz şeyler, yepyeni klişelerdir".
Motivasyon
Motivasyon veya teşvik, mûcitlik için önemli bir kaynaktır; çünkü çoğu mûcit bu kaynaktan beslenir.
Motivasyon, belli bir konu hakkında, başkaları haftada sadece 5 dakika ayırırken, 5 saat ayırma arzusu taşımaktır; herkes mevcut alternatiflerden memnunken başka alternatifler aramaktır; yeni izahlar bulma merakı taşımaktır. Motivasyon, yeni şeyler deneyerek yeni fikirler peşinde olmaktır.
Çoğu insanın dikkate değer bulmadığı hususları tetkik etmek, motivasyonun önemli bir veçhesidir. Şevkli insan meseleleri geçiştirmez, "daha zamanı gelmedi" gibi fikirleri bahane haline getirip himmetleri söndürmez. Mutlak şevki yakalayan insan bilir ki niyetler saflaşıp himmetler şahlanırsa, zemin hazırlanıp zaman kısaltılabilir.
Mûcitliğin kaynakları bunlarla sınırlı değildir. Peşin hükümlerden sıyrılmak, esnek bir düşünme kabiliyetine sahip olmak, ilhama açık bir gönül taşımak da mûcitliğin esasları arasındadır