ZÜMRE ÖĞRETMENLERİ KURUL TOPLANTILARINDA
DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Zümre Öğretmenler Kurulu toplantıları İlköğretim Kurumları Yönetmeliği?nin 95. Lise ve Ortaokullar Yönetmeliğinin 77. maddesine göre yapılmaktadır.
Yönetmelik maddesi gereği bu toplantılar büyük bir çoğunlukla okullarımızın hepsinde yapılır. Ancak,yapılması gereken bir işe bakış açımız, yaklaşımımız çok önemlidir.
Bu toplantıların yapılması okul yönetimi tarafından istenir, denetim yetkisine sahip kişiler tarafından da zaman zaman kontrol edilir. İşte bütün mesele burada. Eğer biz bu toplantıyı sadece bize emredildiği için ve istenildiğinde göstermek için yaparsak bu toplantıdan pek fayda beklemek de doğru olmaz. İnternet öncesi yıllarda zümre toplantısı yapılacağı zaman; Ayşe Hanım, Hüseyin Bey v.s sen tecrübelisin ya da sen bu işleri iyi becerisin sen bir şeyler karala da biz de imzalayalım şeklinde yapılırdı. Bu günlerde bir çok arkadaşımız, tanımadığı bir kişi ( kendinden daha kıdemli veya daha tecrübeli olup olmadığını, kendisinden daha iyi öğretmen olup olmadığını bilmediği) tarafından yapılmış bir zümre toplantısı tutanağında isim ve tarih değişiklikleri yaparak okul müdürüne sunmaktadırlar. Böylece tanımadıkları bir öğretmenin kendinden daha iyi bir öğretmen olduğunu ve kendilerinin zümre toplantısı yapma ve tutanak tutmadaki acziyetlerini kabul etmiş oluyorlar.
Bu zümre tutanağındaki güzel şeyleri kendilerine mal etmenin yanı sıra bu tutanaktaki yanlış ve eksiklikleri de kabul etmiş oluyorlar. Teknoloji nimetinden faydalanmak günümüz öğretmenine bundan 20 yıl önceki öğretmenlere göre çok büyük avantajlar sağlamıştır. İletişim imkanlarından faydalanıp, değişik zümreleri inceleyip, daha doğru , daha güzel ve en güzeli de amacına hizmet edecek bir zümre toplantısı yapma imkanı sağlayacaktır.
Zümre öğretmenler kurul toplantıları, bir okulda aynı sınıfın değişik şubelerini okutan öğretmenler ile aynı branş dersine giren öğretmenlerin Müdür yardımcısı veya zümre başkanı öğretmen başkanlığında bir araya gelmeleri ile yapılır. Bu toplantılarda bir araya gelen öğretmenlerin değişik tecrübelerinin paylaşımı, bu paylaşımın sonucunda verimliliği artırmak için yapılacak ortak kararların alınması esastır. Bu toplantılarda kıdemli öğretmenlerin tecrübeleri genç meslektaşlarına aktarılırken, mesleğe yeni katılmış, eğitim bilimlerindeki en son bilgilerle donanıp gelmiş genç arkadaşların da yeni bilgileri kıdemli meslektaşlarına sunma fırsatı olmaktadır.
Bu toplantılarda ele alınan konuların neden, nasıl, ne ile, hangi, ne zaman v.b sorulara cevap verecek ayrıntıda ele alınması, uygulamaya yönelik somut kararlar alınması daha faydalı olacaktır. Yönetmelik , program v.b mevzuatın emrettiği, yapılması zorunlu olan hususların karar diye yazılmaması, bunun yerine mevzuata aykırı olmayacak ve uygulamaya yönelik kararlar yazılmalı. Örneğin bazı arkadaşlar zümre toplantılarında; ?2104,2133,2457,2504 v.b sayılı tebliğler dergilerindeki Atatürkçülük konuları yıllık planlara alınıp yeri ve zamanı geldiğinde işlenecektir.? gibi yazıyorlar. Çoğunlukla bir çok zümre toplantı tutanağında olan 2104 sayılı tebliğler dergisindeki hususlar gerçekten çok güzel her ders için Atatürkçülük konularının nasıl işleneceği açıklanır. Bu arkadaşlara bu tebliğler dergisini bul getir de inceleyelim desek büyük bir çoğunluğu inanın bulup getiremezler. Çünkü bu Tebliğler dergisi yanılmıyorsam 1981 yılında yayımlanmıştı. Atatürkçülük konularının derslerde işlenmesi ile ilgili bir çok emir yayınlandı ve her biri bir öncekini yürürlükten kaldırdı. En son 2504 sayılı tebliğler dergisinde yayımlandı. Ancak buradaki hususlarda yürürlükten kalkmış sayılır. 2004 yılından bu güne yürürlüğe giren yeni programların içinde Atatürkçülük konuları olduğu için tekrar başka bir yerden Atatürkçülük konusu almaya gerek yoktur. 2518 sayılı Tebliğler dergisinde yayımlanan bu yıl sadece 8. sınıflarda uygulanan Fen Bilgisi programının içinde de bu hususlar olduğu için başka bir yerden Atatürkçülük konusu almaya gerek yoktur. Diğer bir husus bu konuları yıllık plana alacağız zamanı gelince işleyeceğiz demek de pek uygun değil bence. Çünkü almama ve işlememe gibi bir hakkımız olduğunu sanmıyorum. Bizim için zorunlu olan bir şey hakkında karar almak bence yanlıştır. Örneğin; Atatürk?ün bilime verdiği önemle ilgili kartonlara vecizeler yazdırılıp, okul koridorlarına asılacak, bu konu ile ilgili kompozisyonlar yazdırılıp, güzel olanlar öğrenci girişinde öğrencilere okunacak, bilim teknoloji köşesinde yayımlanacak v.b uygulamaya yönelik karar yazılması daha uygun olur.
Dersimizde başarıyı arttırmak için neler yapacağımız, olumsuzlukları nasıl halledeceğimize yer verilmeli, ancak alınan kararlarda muğlak ifadeler yer almamalı, bazı zümre öğretmenlerinin söylemleri, teklif, temenni niteliğinde kalmamalı, konu tartışılıp ne yapılacağı kesin karara bağlanmalıdır. Ele alınan konu tartışıldıktan sonra oylama yapılmalı, oy çokluğu veya oy birliğiyle ?şu husus şöle yapılacaktır.? diye karar alınmalıdır.
Performans ve proje görev konularının tespit edilmesi ve nasıl değerlendirileceğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Bir önceki zümrelerin değerlendirilmesinde, bir önceki zümrede alınan kararlar ele alınmalı, uygulanan kararların sonuçları ne oldu, nasıl oldu aynı uygulamaya devam edilip edilmeyeceği, eğer bu kararlardan olumlu netice alınmamışsa, yerine yeni karar alınması.
Programın uygulanmasında ( Yöntem ve teknikler, laboratuarın kullanılması, deney, etkinlikler yapılmasında, gezi, gözlem yapılması v.b) ortak anlayışlar oluşturulmalı.
Sene ortası zümre toplantısında veya gerek duyulduğunda yapılacak ara toplantılarda programdan yıllık planlara göre gerilik varsa nedenleri ve programın yetiştirilmesi husussunda ne gibi tedbirler alınacağı görşülmelidir.
Değerli arkadaşlar ikinci dönem toplantıları yapılmasından önce belki bir nebze katkım olur diye aklıma geliverenleri yazıverdim.
Sevgi ve selamlarımla !!!!!!!