Sürdürülebilir yaşam; insan ve doğa arasında denge kurarak, doğal kaynaklara zarar vermeden, kaynakların bilinçli olarak tüketilmesini sağlayarak gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kalkınmasına imkân verecek şekilde bugünün ve geleceğin yaşamının ve kalkınmasının planlanmasıdır. Sürdürülebilir kalkınma; sosyal, ekonomik, ekolojik, mekânsal ve kültürel boyutlarıyla insanların kontrolünde şekillenen bir kavramdır. Kalkınma sadece büyüme ile eş anlamlı bir kavram olarak anlaşılmamalıdır. Beslenme, barınma olanakları, sağlık ve eğitim hizmetleri, insan hakları gibi göstergeler de kalkınma kavramının içinde düşünülmektedir. Bu bağlamda sürdürülebilir kalkınma sadece ekonomik verilerin ışığında incelenmemeli, sosyal ve siyasal boyutlarıyla bir bütün olarak analiz edilmelidir. Var olan kaynakların etkin kullanılmaya çalışılması ile ekonomi ve çevre koşullarının bir arada ele alınmasının daha faydalı olacağı inancının yanı sıra teknolojik gelişmelerin de sürdürülebilir kalkınmaya olumlu katkıları olacağı inancı hâkimdir. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin doğal kaynakların daha verimli kullanılması ve tükenmekte olan kaynaklara alternatiflerin bulunması yönünde yeni olanaklar sağladığı bir gerçektir. Örneğin enerji gereksinimini tükenen fosil yakıtlar yerine yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılamak, fosil yakıtların kullanımında atıkları yeniden kazanmak, biyo-teknoloji gibi yeni teknolojilerle insan yapısına katılabilen maddeler oluşturmak ya da tarımsal üretim süreçlerini kontrol edebilmek gibi birçok gelişme ortaya çıkmaktadır. Tüm bu süreçte sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için keşfetmeye, teknolojiye ve bilgiye sahip çıkılmalı, süreç en iyi şekilde yönetilebilmelidir. Yönetimin ve planlamanın kaliteli bir şekilde gerçekleşmesi durumunda sosyokültürel ilerleme sağlanabilir, ekonomik gelişmeler ve ekosistem korunabilir, riskler azaltılabilir, yaşam kaliteleri artırılabilir. Son yıllarda Dünya’nın birçok bölgesinde araştırma ve inceleme yapan bilim insanları, doğal sistemlerde iklim değişikliği nedeniyle gerçekleşmekte olan değişimlerin ciddi oranda arttığını gözlemlemişlerdir. Fosil yakıt kullanımını terk etmezlerse insanların yakın gelecekte çok ciddi afetlerle karşılaşacakları tahmin edilmektedir. Sürdürülebilir yaşamın önemini kavrayan insanlar artık şu önlemleri almaktadırlar: – İklim değişikliği ile ilgili bilgileri paylaşmak; – İklim değişikliğinin önemini olabildiğince geniş kitlelere aktarmak; – Sürdürülebilir yaşam alternatiflerini olabildiğince geniş kitlelere aktarmak; – İlgili herkesi sürdürülebilir yaşam konusunda bilgilendirmek; bunun için • Kendi kendine yeten, • Kendi gıdasını üreten, • Kendi atıklarını çevreye zarar vermeden dönüştüren, • Kendi temiz enerjisini üreten konutlar yapılmasını sağlamaktır. – İlgili herkesle güç birliği oluşturmak ve birlikte hareket etmektir.
[ Yazan : fenci | Okunma : 700 ]
|