HOCANIN KARISI
Nasreddin Hoca' ya dert yaniyorlar:
-Yahu Hoca senin kari çok geziyor.
Hoca :
-Olur mu canim? O kadar gezse arada bir bizim eve de ugrar.
KARISTIRMADIN KI
Iki deli havuzun basinda oturuyorlarmis.Biri kalkip havuza seker atmis.Havuzdan bir
yudum almis ve tükürmüs.Arkadasina:
-Havuza seker attim ama tatli olmadi..
Arkadasi:
-Karistirmadinki salak!
PROVA
Iki deli birgün deliler hastanesinden kaçmislar.Kimse bu delileri bulamamislar.Doktorlar
ümitlerini kestikleri an deliler çika gelmis.Doktorlar hayretle niye geldiniz demis:
Deliler"Yarin kaçacagizda, onun provasini yaptik.
ARITMETIK DELI
Delinin biri yolun kenarindaki uçurumda durmus asagiya bakarak "13, 13, 13...."
diye soyleniyormus. Oradan gecen biri, delinin ne yaptigini merak etmis, yanasarak
" ne yapi...." diyemeden deli onu birden uçurumdan asagiya ativermis ve devam etmis
"14, 14, 14......"
DUYMAMIS
Delinin teki timarhanenin bahçesinde yürürken bakmis baska bir deli agacin altinda oturmus
kahkahalr atiyor...hemen yanina kosmus..ve sormus "hey sen neye gülüyorsum öyle?", öbür
deli "hiç ben hep kendi kendime fikra anlatirim ama bu seferki ni duymamistim"
ÖNCE KAÇANLAR
Bir akil hastanesinde iki deliyi çikartmak zorundalarmis.Bir test yapalim demisler.Iki
deliyi teste tabi tutmuslar.Adamlarin önüne bir kavanoz böcek ile zeytin koymuslar`` buyrun
beyler yiyin``demisler bir tanesi hemen zeytine saldirmis.
Öbürü hemen önünü kesmis ve demiski``önce kaçanlari yiyelim sonra duranlari yeriz``demis
FAYDASI
Saglik dersinde ögretmen bir ögrenciye sordu :
- Söyle bakalim, bebeklerde anne sütü neden inek sütünden daha faydalidir ?
Ögrenci kendinden emin bir sekilde cevap verdi,
- Daha lezzetlidir, eksimez, pasta yapiminda ve baska amaçlarla kullanilamaz, bebege
özeldir, ambalaji nefistir.
ERIYOR ISTE
Deli , kahveye girdiginde soluk solugaydi.Bos bir masaya oturup ocaga seslendi;
- Bana bir çay !
çay geldi , sekerleri atip karistirdi.Garsonadan yine seker istedi. Onlari da atip
karistirdi,yeniden istedi.Garson;
- Sekiz seker koydun çaya ,dedi saskin saskin,
- Koydum ama , iste görüyürsun, hepsi eriyor
BENDE VARDIM
Hoca bir gün arkadasiyla konusuyormus arkadasi demis ki : -Ya hocam dün sizin evden bir
ses çikti. Bu neydi?. Hoca ise : -Hiç sadece hanimla biraz tartistik kavugum
merdivenlerden
yuvarlandi, demis. Arkadasi : -Yahu hocam hiç kavuktan
bu kadar ses çikar mi?, demis. Hoca : -Ya anlasana içinde bende vardim, demis
TEK BASINA
Okula yeni gelen ögretmen ilk dersinde ögrencilere ilginç bir çagrida bulunmus:
"Kendini geri zekali hisseden varsa ayaga kalksin..."
Sinifta çit yok. Nihayet biri kalkmis:
"Sen kendini geri zekali mi hissediyorsun?"
"Hayir", demis çocuk, "ama sizin tek basina ayakta kalmaniza gönlüm razi olmadi da…"
AÇMADIM KI
Akil hastanesinde koguslari gezen
bashekim,bir delinin oturmus,birseyler yazdigini gördü:
-Kolay gelsin ne yaziyorsun?
-Mektup yaziyorum efendim.
-Yaaa..Kime yaziyorsun?
-Kendime..
-Peki ne yazili mektupta??
-Ilahi doktor bey,deli misiniz siz
Mektubu daha almadim ki içinde ne
yazdigini bileyim.
vuslat : 26.10.2007 22:03:08 Tarihinde bu mesajı düzenledi..
-------------------- Bu üye uzun zamandır giriş yapmadığı için silinmiştir.. Fakat Üyenin forumdaki mesajları kalıcıdır.
Mesaj sayısı : 129 Giriş sayısı : 0 Toplam P : 41 Üye bilgileri
MSN : Yaş : 0
SIKARKEN
Nasrettin hoca bir gün yolun kenarinda kedisini yikiyomus. yoldan geçen arkadasi hocaya:
"hocam kediyi yikama ölür. " demis. hoca aldiris etmemis ve yikamis. arkadasi dönüste
hocayi tekrar yolun kenarinda görmüs. kedi ölmüstü. adam: " hocam ben size kediyi
yikamayin ölür demedimmi? " demis. hoca: " ben kediyi yikarken ölmediki sikarken öldü
AYNISINI SÖYLEDIM
Küçük Ali okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik dersinden 1 aldim" der.
Babasi hemen sorar, "Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim.
Babasi hemen oglunu tasdikler ve "Fakat bu dogru" der. Ondan sonra da "ögretmen 2x3
kaç eder?" diye sordu.
"Has *iktir, ne farki var ki ?"
"Ben de ögretmene aynisini söyledim....
TEKRAR
Temelin üç tane sevgilisi vardir.Biri ögretmen biri doktor, biri de santral görevlisidir.
Fakat
ögretmenle evlenmeye karar verir. Bunu duyan arkadasi sorar "Niye ögretmen de digerleri
degil?" diye.Temel de döner:"Ula der,bilmez misin doktorlar "Bugün git yarin gel"
der.Santral görevlisi de"Su an mesgul,
daha sonra tekrar deneyin" der. Ama ögretmen ne der? Haydi bir daha tekrarlayalim..."
GERI GETIRDIM
Akil hastanesinde delinin biri bashekimden iki tane sise ister.
Bashekim sise yerine,deliye iki tokat atar.Deli kizgin bir sekilde odasina döner.
Ertesi gün deli bashekimin odasina gider.Girer girmez bashekime iki tokat atar.
noldugundan habersiz bashekim; "Deliye naptigini zannediyorsun" diye çikisir.
Delide "birsey yaptigim yok efendim,dün verdiginiz siseleri getirdim" der.
BIR KEDI DAHA
Akil hastanesinden kaçan iki deli, karsidan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çinarin
arkasina saklandilar.Bekçi,onlarin ayak seslerini isitmisti.Sordu:
- Kim o?
içlerinden biri kedi gibi miyavladi.
Bu basarili miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayaklari altindaki
yapraklar hisirdadi.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
- Kim var orada?
ikinci deli cevap verdi:
- Bir kedi daha.
KISACA
Imam Hatip Lisesinde teftis yapan bir mufettis sinifa girer..Ders Kur'an-i Kerim'dir.
Bir ogrenciyi
kaldirarak ismini sorar. Ogrenci:"Fatih" diye cevap
verir..Mufettis : "Peki oyleyse yavrum Fatiha suresini
oku bakalim.."..cocuk sureyi okur. Sira baska bir ogrenciye gelmistir. Mufettis yine
sorar.."Ismin ne
cocugum?"..cocuk cevap verir: "Yasin ama arkadaslar
kisaca Kevser derler "
ISIKSIZ KALIRIZ
Akil hastanesinde bir gün delilerden biri kosarak doktorun yanina gelmis.
Doktor Bey çabuk bizim kogusa gelin demis.
Doktor gitmis, delilerden bir tanesi kendini ayaklarindan tavana asmis öylece duruyor.
Doktor ne bu? diye sormus.
Doktoru çagirmaya giden deli cevaplamis, Doktor Bey bu zir deli kendisini ampul saniyor.
Doktor kizmis, olurmu öyle sey hemen indirin onu asagiya.
Yine ayni deli, " Doktor Bey o zaman da biz isiksiz kalmazmiyiz!!!"
SILIKON
Ögretmen sinifta madenleri ve ne kadar degerli olduklarini anlatiyormus.
Dersin bitiminde çocuklara sormus:
-"Kim hangi madene sahip olmak ister çocuklar?"
Önce David cevap vermis: "Platin, ögretmenim. Onunla kendime bir Porsche alirdim."
Ardindan Mike cevaplamis: "Altin, ögretmenim. Altinlarimla kendime son model bir Cadillac
alirdim."
En son Küçük Joe yanitlamis: "Silikon, ögretmenim. Ablamda iki tane var, kapinin önündeki
arabalari hayal bile edemezsiniz!..." --------------------
Bu üye uzun zamandır giriş yapmadığı için silinmiştir.. Fakat Üyenin forumdaki mesajları kalıcıdır.
26.10.2007 21:48:54
vuslat
[Üstçavuş]
Mesaj sayısı : 129 Giriş sayısı : 0 Toplam P : 41 Üye bilgileri
MSN : Yaş : 0
SIGMAZSINIZ
Bir gün padisah Nasreddin Hoca' ya sormus.
Hocam ben ölünce cennete mi gidecegim yoksa cehenneme mi, söyle bakayim? demis.
Hoca padisahtan korkmadan :
-Cehenneme gidersiniz padisahim? demis.
Padisahin sinirden sakallari titremis.
Bu durumu gören Hoca :
-Kizmayin padisahim ben aslinda size cennete gidersiniz diyecektim fakat sizin
cellatlarinizin kiliçlariyla ölen suçsuz kisilerden
cennet dolup tasmis.Bu yüzden cennete sigmazsiniz diye cehenneme gidersiniz dedim, demis.
YARI MANYAK
Ögretmen derste çocuklara dönerek sorar:
- Söyleyin bakayim,kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde akdeniz,batimizda ege denizi varsa
ben kaç yaşta olurum?Arka siralardan bir parmak kalkar:
- Kirkdört ögretmenim..
Gerçekten de o yasta olan ögretmen sasirir:
- Dogru..Ama nasil bildin.?..
- Gayet kolay ögretmenim..Benim yari manyak bir agabeyim var;tam
yirmiiki yasinda..Onun yasini iki ile çarpinca sizin yasiniz çikiyor....
ZATEN ABDESTSIZDIM
Nasreddin Hoca bir gün agacin altinda namaz kiliyormus.Agaçta bulunan biri de onu
izliyormus.
Namazi bittikten sonra namazimin kabul olmasi için Allah'a dua etmeye baslamis.
-Allahim sen namazimi kabul et.
Agaçtaki adam:
-Etmem diye cevap vermis.
Hoca sasirmis.Tekrarlamis.
-Alahim sen kildigim namazi kabul et.
-Etmem.
Hocanin saskinligi iyice artmis.Yine:
-Allahim sen namazimi kabul et
demis.
Agaçtaki adam tekrar:
-Etmem deyince hoca sinirlenmis.
-Etmezsen etme.Zaten abdestsiz kilmistim.
AGIZDAN DOLUYOR
Adam çok zamparaymis.Faaliyetlerinin sonucu olarak günün birinde hastaligi kapmis.Doktor
hastaligin tedavisinin çok kolay bir yolu oldugunu,bir hafta boyunca ufakligi her gün 15
dakika içi süt dolu bir bardagin içinde tutmasini söylemis.Adam hergün banyoya bir bardak
sütle girip kapiyi kilitleyerek tedaviyi uyguluyormus.Karisi durumu merak edip sordugunda
bir sekilde geçistiriyormus.Dördüncü gün banyoya girmis ancak kapiyi kilitlemeyi unutmus.
Bunu firsat bilen karisi kapiyi açip içeri girdiginde gördügü manzara karsisinda bir an
duraklamis ve "aaaaaaaa
kirk yil düsünsem bunun bir dolmakalem gibi agizdan dolduruldugu aklima gelmezdi" demis
SECDEYE KAPANIRSA
Bir gun Hoca, yol ustu bir hana inmis. Nuh Nebi'den mi kalmis, Kaalubela'dan mi? Her ne
ise.. Her tarafi delik desik olmus; adeta cokmeye bir basi kalmis. Hoca'nin yuregine
bir korkudur dusmus ama, ne desin? Nihayet bir soz arasinda:
"Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!" diyecek olmus ama,
hanci baba hic orali olmamis; sozu sakaya bogarak;
"Agzini hayra ac Hoca, bu gicirti besik gicirtisi degil; tavan tahtalari Hak'ka tesbih
cekiyor!" demis.
Hoca'nin kozu kullenirmi? Gozlerini hancinin gozune dikerek;
"Peki ama, demis; ya bu tavan boyle tesbih ceke ceke aska gelip de secdeye kapanirsa,
bizim halimiz nice olacak!"
FARK VAR
bashekim birgun deliler hastanesinde hastalari ziyarete cikar ve bir kosede delilerin
kendi aralarinda bir rakam soyledikten sonra gulduklerini gorur ve dayanamaz sorar:neden
soylediginiz her rakamdan sonra guluyorsunuz diye?Delinin biri cevap verir biz der butun
bildigimiz fikralara numara verdik 5 dedigimiz zaman 5 numarali fikra aklimiza geliyor
guluyoruz 8 deyince 8 numarali fikra aklimiza geliyor guluyoruz demis.Bashekim birde ben
soyleyeyim ozaman demis 5 demis cit yxok, 7 demis cit yok.b akmis cit yok ve sormus ben
soyleyince neden gülmüyorsunuz?delinin biri cevap vermis:bashekimim anlatmadan anlatmaya
fark var.
RUJ IZI
Bir kiz yurdunda söyle bir sorun yasanmaktadir: Kizlar, sabah
dudaklarina ruj sürdükten sonra aynayi öperek dudak izi
birakmaktadirlar, bunlarin temizlenmesi sorun olmaktadir. Yurdun müdürü birgün
yurtta kalan kizlari ve tuvaletleri temizleyen
hademeyi tuvalete toplar. Kizlara yönelik söyle bir konusma yapar:
"Bazilariniz dudaklarina ruj sürdükten sonra aynalari
öperek dudak izi birakiyorlar. Hadememiz bunlari temizlerken çok
zorlaniyor. Simdi ne kadar zorlandigini hep beraber
izleyelim." Der. Bir isareti ile hademe firçasini klozetlerden birine daldirip aynayi
temizlemeye baslar. O günden sonra
aynalarda bir daha dudak izine rastlanmaz.
HANGI LASTIK
Dört universite ogrencisi sabahleyin uyanamayarak matematik finalini
kacirirlar, sinav ertesinde hocalarini yakalayip, zarzor bindikleri
arabanin
lastigi patladigi icin sinavi kacirdiklarina ikna ederler.
Kadin, yalvarmalarina dayanamayarak, bu dört arkadasa sinavi 3 gun
sonra yapacagini soyler.
Sinav gunu geldiginde, matematik hocasi bizim dortluyu sinifin dört
kosesine
oturtur. Finali gecmek icin de en az 50 almak lazimdir, sinavda da 5
soru
vardir. Sayfanin onundeki 4 matematik sorusu basit sorulardir ve her
biri 10
puanliktir.
Kagidin arkasindaki soru ise 60 puanliktir ve de soru aynen soyledir
Hangi lastik patladi ??
BEN ASTIM
Jim ile Mary akil hastanesinde iki hastadir. Birgun hastanenin yuzme havuzunun etrafinda
dolasirken Jim aniden suya atlayip en dibe batar. Bunu goren Mary hemen ardindan atlar ve
dibe kadar yuzup Jim'i kurtarir. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranisi hastanede olay
olur. Bunu duyan bashekim de Mary'nin artik iyilestigini dusunup, hastaneden derhal
taburcu edilmesi emrini verir. Islemler yapilir, belgeler cikartilir, Bashekim ayni gun
Mary'nin yanina gider:
-Mary, sana bir iyi bir de kotu haberim var. Iyi haberim, yaptigin kahramanca davranistan
oturu anladik ki akli dengen tamamen yerinde ve boylece hastanemizden taburcu oluyorsun.
Kotu habere gelince, kurtardigin hasta, Jim, intihar etmis. Az once odasinin banyosunda
kendisini asmis bulundu.
Mary gayet sakin yanit verir:
-O intihar falan etmedi ki. Ben onu astim kurusun diye.
vuslat : 26.10.2007 22:19:27 Tarihinde bu mesajı düzenledi.. --------------------
Bu üye uzun zamandır giriş yapmadığı için silinmiştir.. Fakat Üyenin forumdaki mesajları kalıcıdır.
26.10.2007 21:50:13
vuslat
[Üstçavuş]
Mesaj sayısı : 129 Giriş sayısı : 0 Toplam P : 41 Üye bilgileri
MSN : Yaş : 0
ALISTIRA ALISTIRA
Istanbul'da üniversitede okuyan genç kiz Ankara'daki babasina telefon etmis:
-"Baba, meraba. Ben Lale...."
-"Ooooo. Güzel kizim benim. N'abersin bakalim?..."
-"Hiç sorma babacigim. Hiç keyfim yok valla..."
-"Hayirdir? Bi sorun mu var?...
Kiz aglamaya baslar; babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi yemektedir:
-"N'ooldu kizim? Anlatsana..."
-"Murat evi terketti. Bosanmak istiyormus..."
-"Ne evi lan? Ne bosanmasi? Sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun?..."
-"Hani senin hiç hoslanmadigin esrarkes çocuk vardi ya. Ben onunla evlendim."
-"Iyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi sey yok. Versin mahkemeye,
hemen bosanin..."
-"Bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. Eger vermezsem, iyi zamanlarimizda çektigi
çiplak
fotograflarimi Internetten herkese yollayacakmis...."
-"Püüh. Rezil... Çiplak fotograf çektirdin, öyle mi?"
-"Ama babacigim. O benim kocamdi. Ne biliyim böyle bir pustluk yapacagini."
-"Peki. Olan olmus artik. Yarin havale ederim parayi...Ögleden sonra Bankaya gidip
çekersin;
sonra da alip yakarsin o kahrolasi fotograflari..."
-"Sagol baba. Eeee. Sey...Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacim var..."
Adam artik iyice fenalasir. Boguk bir sesle konusur:
-"Kürtaj mi? Bi de hamile mi kaldin o çocuktan sen?..."
-"Aslinda ondan degil... Zenci bi çocuk vardi...Zaten o yüzden ayriliyoruz ya...."
Adam bayilmak üzeredir. Nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik inleyerek konusmaktadir:
-" Biz seni oraya okumaya yollamistik. Sen ne haltlar çevirmissin. Allahim. Nedir bu
basimiza gelenler...Okulu bititir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kirarim
bacaklarini..."
-"Istersen hemen dönebilirim babacigim. Ben geçen yil okuldan atildim çünkü..."
Adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya devirir ve ancak bu
sekilde konusmasini sürdürebilir:
-"Okuldan mi atildin? Hani birlikte avukatlik yapacaktik, zilli?...Eh ulan? Sen hele bi
gel buraya. Ben sana yapacagimi bilirim. Evden disariya adim attirmiycam sana. Ilk
isteyenle de evlendiricem...."
-"O is zor be baba. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden
saglik raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacagimi zannetmiyorum ben..."
-"Allahim, çildiracagim... Bir de cinsel hastaliklar haaa.....Kesin o zencidendir..."
-"Çok pis arkadaslari vardi. Bilmem artik hangisinden kapmisimdir..."
Güm diye bir ses duyulur. Adam kisa bir süre için kendinden geçmistir; ancak hemen
kendisini toparlayip tekrar telefonu alir.
-"Hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya. Seni alip gelecek. Adresini ver bakiyim..."
-" Mahmutpasa Karakolu'ndayim... Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yaninda..."
-"Karakol mu?...Bi de karakola mi düstün layyynnn? Ne yaptin?...."
-"Dün kafam çok bozuktu, çok içmisim. Araba kiralayip dolasmaya çiktim. O kafayla
Arnavutköy'de kokoreççi dükkanina girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle
kiralik araba firmasina biraz para vermek gerekir sanirim..."
Adam artik iyice fenalasmistir. Hatta fenalasmak ne kelime; adeta kahrolmustur.
Telefonda kisa bir sessizlik olur. Kiz tekrar konusmaya baslar:
-"Babacigim. Sakin üzülme. Bütün bunlar bir sakaydi. Ben sadece sinifta kaldigimi
söylemek için aramistim...
Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykirir:
-"Canin sagolsun be güzelim, bosveeerrr. Okul da neymis? Hiç mühim degil, tatli
canin sagolsun senin...."
EKIPMANA SAHIPSINIZ
Bir çift , göl kiyisina tatile gider..
Gölde bazi bölümlerde balik avlamak yasaktir.Koca, yasak olmayan bölümlerde avlanarak,
kadin da kitap okuyarak günlerini gecirmektedirler.Derken bir gün adam balik avlamaktan
gelir ve ögleden sonra kestirmek üzere odasina cekilir.Kadinin cani sikilir ve botla golde
bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umdugu gibi gitmez ve botun hakimitiyetini
yitirir. Bot göl üzerinde serbestce dolasmaya baslar.
Kadin da yapacak bir sey olmadigi icin çikarip kitabini okumaya baslar. Derken devriyeye
cikmis olan serif kadini gorur ve yanina yanasir..
"Hanimefendi burada ne yapiyorsunuz?"
"Görmüyor musunuz kitap okuyorum."
"Ama bu bölgede balik avlamak yasaktir."
"Zaten ben de balik avlamiyorum"
"Ama gerekli butun ekipmana sahipsiniz, sanirim sizi karakola goturup ceza kesmem
gerekiyor."
"Eger boyle bir sey yaparsaniz ben de bana tecavuz ettiginiz soylerim."
"Size dokunmadim bile..!!"
"Ama gerekli tum ekipmana sahipsiniz, degil mi?"
FITILI KISAYDI
Bir timarhanede deliler ayaklanir ve binanin orta bahçesini isgal ederler. Hiçbiride
dagilmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeligi açarlar ve aynisini uygulamaya
karar verirler. Yönetmeligi göre bir doktoru çiril çiplak soyar delilerin içine atarlar.
Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bagirir. Bu gören deliler doktoru tuttuklari gibi
camdan disari atarlar. Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanir ve konusurlar. Bu iste bir
yanlislik vardir. Delilerin hepsinin dagilmasi gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir
doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bagirir. Deliler onu da tutuklari
gibi camdan disari atarlar. Bashekim en sonunda bir de ben deneyim der ve soyunup
delilerin arasina girer ve * BOMBAAA * diye bagirir. Bunun üzerine bütün deliler kaçisir
ve binayi ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akilli
olanlarindan toplayarak bu durumu sorarlar. * Niçin siz ilk iki doktor girdiginde binayi
bosaltmadiniz da son bashekim girdiginde bosaltiniz? * derler. Delilerde * Ilk giren iki
bombanin fitili uzundu ama son giren bombanin fitili kisaydi zamanimiz yoktu içerde
patlamasin diye böyle yaptik * derler.
EN AKILLI ADAM
Bir kesis dünyanin en akilli adamini bulmak için diyar diyar geziyormus sira nasreddin
hocanin köyüne gelmis ve köylülere sormus.
- sizin köyün en akilli adami kim?
demis. Köylülerde:
- nasreddin hoca demis.
bunun üzerine kesis köy meydaninda
hoca ile görüsmeye baslamis ve eline bir çomak almis yere bir daire çizmis, nasreddin
hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüs, kesis bir dogru daha çizerek daireyi dörde
bölmüs,hocada
dörde bölünmüs dairenin üç dilimine çarpi isareti koymus,kesis
elleriyle asagidan yukariya dogru hareket yapmis,hocada yukaridan asagiya yapmis ve kesis
büyük bir hayranlikla hocayi tebrik etmis.
Olup bitenden bir sey anlamayan halk kesise ne oldugunu sormus kesisde :
- Bu adam gerçekten dünyanin en akilli adami, yere dünya çizdim
o ortadan ekvator geçer dedi,ben dünyayi dörde böldüm o da dört de üçü sudur dedi,ben
yerden buharlasma sonucunda ne olur dedim o da yagmur yagar dedi.
Bu sefer hocaya neler oldugunu sorar halk hoca da:
- Bu adam oburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi ben de yarisi benim dedim, daha sonra
tepsiyi dörde böldü o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altindan atesi
hafif hafif
almali dedi ben de üstüne findik fistik ekelersek daha iyi olur dedim.
TED AMCA
Amerika'da bir ilkokulda ögretmen çocuklara evde ders alinabilecek bir hikaye
yaratmalarini,
ertesi gün sinifta okuyacaklarini söylemis. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya
baslamis. Ilk sirada küçük Suzi varmis. Baslamis anlatmaya:
Bizim çiftligimiz var. Bir gün babamla yumurtalari topladik, bir sepete koyduk. Arabayla
giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtalarin hepsi kirildi." Ögretmen
- Güzeel. Peki bu hikayeden alinacak ders nedir?
- Bütün yumurtalari ayni sepete koyma.
- Aferim çok güzel. Lily sira sende.
Küçük Lily tahtaya kalkmis ve anlatmaya baslamis:
- Bizim de bir çiftligimiz var. Babam yumurtalardan civciv çikmasi için onlari kuluçka
makinesine koyar, geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacagini saniyordu, ama
sadece 8inden civciv çikti.
- Eveeet. Peki burdan alinacak ders nedir?
- Tavuktan çikmamis yumurtalari sayma
- Aferim bu da çok güzel. Billy, sira sende
Küçük Billy tahtaya kalkmis ve anlatmaya baslamis:
- Amcam Ted Vietnam Savasina katilmisti. Bir gün helikopterle bir göreve giderken
helikopter vurulmus. Ted Amcam helikopter düsmeden elinde bir makinali tüfek, bir
kasatura ve bir sise bira ile atlamayi basarmis. Parasütüyle yere inerken yolda birayi
içip bitirmis. Inince mermisi bitene kadar makinali tüfegiyle 70 kisiyi haklamis. Sonra
kasatura kirilana dek onunla 20 kisiyi halletmis. Sonra da son 10 kisiyi de silahsiz
bitirmis.
- Böyle korkunç bir hikayeden alinacak ne ders olabilir?
- Içerken Ted Amcama bulasmayin...
SPIKER
Temel dünya turuna çikar ve yolu Canada'ya da düser. Kirk yilda bir Karadeniz'de hamsi
avlamaktan daha degisik bir firsat çiktigini düsünerek buz tutmus bir gölde, buzu kirip
balik tutmaya özenir ve ise koyulur. Tam buzu kiracakken, insanin içini titreten bir ses
duyulur:
- Oglum burada balik yok!
Temel az öteye gidip tekrar buzu kiracakken ses yine gürler,
- Burada balik yok dedim sana...
Temel'in eli ayagi titreyerek seslenir:
- Tanrim, sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur,
- Hayir oglum, ben buz hokeyi stadinin spikeriyim
DÖNMEYIZ
Temel ile Dursun bir aksam otobanda iki sarisini arabalarina almislar ve issiz, kuytu
bir yere gitmek için basmislar gaza...
Yarim saat sonra gidecekleri yere
yaklastiklarinda sarisinlardan biri der ki :
- Simdiden söyleyelim, biz dönmeyiz.
Temel kendinden emin bir sekilde cevap verir :
- Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz.
BAK NASIL AKILLandIN
hoca yolculuk sirasinda mola verip bir hana girer, bu sirada hana bir baska yolcu
daha girer ve ikisi birden hancidan yiyecek birseyler isterler. Fakat hanci yiyecek
olarak sadece bir balik oldugunu söyler ve bunu paylasmalarini önerir. Bunun üzerine
hoca 'ben baligin sadece basini yiyecem' der. Hanci bunun nedenini sorar, hocada
'balik basi zekayi arttirir,balik basi yiyen insan akilli olur' der. Bunun üzerine
diger yolcu hemen atilir ve hocaya 'balik basini niye sen yiyeceksin, ben yemek
istiyorum' der. Hoca da itiraz etmez ve baligin koca gövdesini hoca yer ve bir güzel
karnini doyurur, diger yolcu ise sadece baligin basini yer ve sonra hocaya seslenir
'sen koca gövdeyi yedin karnini doyurdun ben sadece kafayi yedim aç kaldim ' der Hoca
da bunun üzerine sunu der 'Bak nasil akillandin'
BORSACI
Kurt borsaci genç borsaciyi yanina almis, isin inceliklerini anlatiyor. Bütün önemli konular gibi, bu konu da parkta yürüyüs yaparken konusuluyor.
Yasli kurt anlatiyor:
- Durumu degerlendirirken, kafanda ne kadar risk karsisinda ne kazaniyorum hesaplarini Iyi yapacaksin... Mesela bak suraya bir köpek pislemis, normalde igrenç ama sana "parmagini degdir ve yala, karsiliginda bir milyar veririm" dedigimde bir firsat sekline dönüsür degil mi?
- Elbette.
- Haydi bakalim, bir milyar veriyorum parmagini degdir ve yala.
Genç denileni yapar, ihtiyar kurtun aninda saydigi bir milyari cebe atar, yürüyüs devam eder.
- Peki ben size bir milyarinizi geri almaniz için su köpek pisligine parmaginizi degdirip yalamanizi söylesem...
Yasli kurt hemen yapar ve bir milyari geri alir.
Yan yana yürümeye devam ederler...
Genç: - Ceplerimizdeki para ayni, ikimizin de agzinda köpek pisligi tadi var. Ne fark etti?
Yasli kurt: - Öyle deme; iki milyarlik islem hacmi yarattik!
Aganin Ayricaligi
Irgat kosa kosa agasinin yanina gelir;
-Agam aksam rüyamda seni gördüm
-Hayirdir len nasil gördün?
-Ikimizde ayni uçakta seyahat ediyorduk.
-Eeee
-Sonra uçak ariza yapti ve düstü.
-Hayirdir insallah,ne oldu sonra?
-Ben bok çukuruna, sen de bal çukuruna düstün.
-Olacak di mi o kadar fark. Agaligim rüyada bile belli olmus.
-Sonra birbirimizi yalaya yalaya temizledik.
vuslat : 26.10.2007 22:28:47 Tarihinde bu mesajı düzenledi.. --------------------
Bu üye uzun zamandır giriş yapmadığı için silinmiştir.. Fakat Üyenin forumdaki mesajları kalıcıdır.
26.10.2007 21:51:27
vuslat
[Üstçavuş]
Mesaj sayısı : 129 Giriş sayısı : 0 Toplam P : 41 Üye bilgileri
MSN : Yaş : 0
Kolkola
Hayvanat bahçesinde iki ahtapot kollarini birbirine sarmis dolasiyorlardi.Erkek ahtapot egildi hafif bir sesle disi ahtapotun kulagina fisildadi:
-Ne güzel bir gece degil mi sevgilim?...Mehtap,yildizlar,sen,ben...Ve bu güzel gecede seninle ikimiz böyle kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola dolasiyoruz...
Renk insani degistirir
Amerika'da bir fuar açilmisti. Fuarda zencileri beyaza dönüstüren bir makine tanitiliyordu. Denemek 10 dolardi. iki zenci fuari gezerken bu makineyi gördüler ve denemeye karar verdiler. Birinin 11 dolari digerinin ise 9 dolari vardi. 9 dolari olan arkadasina dönüp
-Sen 1 dolarini bana ver. Gidip birlikte beyaz olalim. dedi. Arkadasi ise :
-Dur! Önce ben gireyim, deneyeyim. Eger memnun kalirsam sana 1 dolarimi veririm. Sen de beyaz olursun. dedi.
Anlastilar. Zenci gidip makineye girdi ve bir süre sonra beyaz olarak çikti. Disarida kalan zenci duruma çok sevinmis olarak arkadasinin yanina gidip :
-Hadi dedi. 1 dolari ver ben de beyaz olayim.
-Hadi oradan pis zenci!
Topun Hacmi
Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir mühendise bir kirmizi top verip bunun hacmini nasil bulacaklarini sormuslar. Matematikçi, bir mezura ile etrafini ölçüp formülle yariçapini hesapladiktan sonra diger bir formülle yariçapindan hacmini bulacagini söylemis. Fizikçi ise topu suya batirip yer degistiren suyun hacmini ölçerek topun hacmini bulabilecegini söylemis. Top son olarak mühendisin eline verilmis, mühendis topu söyle biraz çevirip bakmis ve sonra: "Bana kirmizi toplar katalogunu bulun"
Sinekler
Dokuz yasindaki oglan cocugu elinde raket, gözünü pencere c----- konmus çiftlesmekte olan sineklere dikmis..
- "Anneee!!" diye cagirmis.. "Sineklerin erkegi olur mu?"
Anne bu masum sorudan kuskulanmadigi için "Olur yavrum.." cevabini verince, oglan sorusunu ikilemis
- "Peki sinegin disisi olur mu?"
Kadin o zaman sorularin çetrefilli bir yere gidecegini sezip, yan çizmis
- "Olmaz evladim.."
Oglan aradigi cevaplari alinca elindeki raketi hirsla sineklerin üzerine yapistirmis.
"----ler!"
Güvenilmez
Adamin biri gazetedeki is ilani üzerine gelmis ve sirasi gelince görüsmeye girmis.
Is ilaninda üniversite mezunu, iyi fransizca konusan, pazarlama konusunda tecrübeli bir yönetici arandigi yaziyormus.
- Hosgeldiniz, hemen baslayalim. Hangi üniversite mezunusunuz?
- Üniversite mezunu degilim.
- Öyle mi? O zaman yabanci dilinize güveniyor olmalisiniz.
- Yabanci dil bilmem.
- Demek bilmiyorsunuz. O zaman tecrübenize güvenerek geldiniz.
- Pazarlama konusundan anlamam.
- O zaman niye geldiniz canim kardesim ?
- Bu iste bana güvenmeyin. Onu demeye geldim.
Mezarlik?
Iki kisi arkadasi konusuyorlarmis :
- Nasil, is bulabildin mi ?
- Elbette, altimda 1500 kisi çalisiyor.
- Vay canina ! Ne isi bu ?
- Mezarlik bekçisiyim.
Cennet-Cehennem Ligi
Bir devrin tüm en klas futbolculari cennette toplanmislar. Cennetin bas melegide futbola çok merakliymis. Seytani çagirtmis ve :
-Cennetle cehennem arasinda bir maç düzenleyelim ne dersin?
-Bosuna oynamayalim, biz kazaniriz, demis seytan.
-Olur mu en iyi futbolcular bizde. Ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde. Seytan seytanca gülümsemis ve :
-Ama bütün hakemler de bizde.
Müsrif
Salamon be! Benim hanim çok müsrif, para yetismiyor. Inanamazsin, Pazar günü benden 200 frank istedi, Pazartesi 300, Sali 400, Çarsamba 500, Persembe 800, dün de 1000 frank!..
- Acidim sana be Mison. Nereye harciyor bu kadar parayi?
- Ne bileyim ben, verdigim yok ki...
Bizi de Uyandirir misiniz?
Adam otele gelip resepsiyona kaydini yaptirirken görevli sordu :
- Sabah sizi kaçta uyandirmamizi istersiniz? Adam basini salladi :
- Hiç geregi yok. Ben her sabah saat beste kendim uyanirim. Resepsiyonda ki görevlinin yüzü güldü :
- Aman ne iyi. Lütfen uyandiginiz zaman bizi de uyandirir misiniz?..
Masum Seytan
Bir gün seytan büyük bahçeli koskoca bir malikaneye girmis. Merdivenleri çikmis. Bir kuzu görmüs. Kuzunun boynunda bir ip varmis. Seytan ipi çikarmadan sadece biraz gevsetmis. Kuzu malikenenin önünde bulunan aynayi görmüs. Sasirinca bir hamle yapip aynayi kirmis. Çikan gürültüye evin hizmetçisi gelmis. Sen naaptin? ben simdi burayi nasil temizliycem. Evin beyi bunu duyunca kesin beni kovar demis ve kuzuya bir tekme atmis. Kuzu merdivenlerden düsünce ip yetmemis ve kuzunun boynunu kesip onu öldürmüs. Bu sirada evin usagi gelmis. Neler oldugunu sormus. Kadin anlatinca bunu nasil yaparsin. Bey simdi ikimizi de kovucak. O kuzu onun için çok degerliydi demis. Ve hafifçe kadini itmis. Kadin dengesini kaybetmis ve merdivenlerden düsüp boynunu kirmis. Sesi duyunca evin hanimi gelmis. Olanlari ögrenince sinirlenmis. Tam usagi dövmek için usaga yaklasirken usak lütfen beni bagislayin ve beni kovmayin diyerek diz çökmüs. Usagin üstüne hizla gelen kadin ise ona çarpip merdivenlerden yuvarlanmis ve ölmüs. Evin beyi gelip de olanlari dinleyince belinden silah çekip usagi vurmus. Sonra kendi kendine eyvah ben ne yaptim? bir kuzu, aynanin kirilmasi ve sevmedigim karim için elimi kana bulamaya, katil olmaya degermiydi? demis ve silahi çekip bir kursunda kendine sikmis. Bütün bu olanlari bir kenardan izleyen seytansa siritarak "Ben hiç bisey yapmadim ki. Sadece aciyarak kuzunun boynundaki ipi gevsettim, o kadar..." demis...
vuslat : 26.10.2007 22:43:28 Tarihinde bu mesajı düzenledi.. --------------------
Bu üye uzun zamandır giriş yapmadığı için silinmiştir.. Fakat Üyenin forumdaki mesajları kalıcıdır.
26.10.2007 21:52:22
vuslat
[Üstçavuş]
Mesaj sayısı : 129 Giriş sayısı : 0 Toplam P : 41 Üye bilgileri
MSN : Yaş : 0
Alis-Veris
Eski Istanbul'da bir yaptigi veresiye alis verislerde pek borcunu ödemeyen bir memur varmis. Bir gün bir alisveristeyken çarsiyi denetleyen belediye baskani adi Mehmet olan bu adama da hal hatir sormus:
- Ooo Mehmet Efendi nasilsin?
- Iyi alis veris yapiyorum. Bu cevap üzerine agzi Mehmet Efendi'den yanan dükkan sahibi hemen atilmis:
-Vallahi efendim su ana kadar yalnizca aldi. Çok sükür daha bir sey verdigini pek görmedik.
Merakli Deve
Genç deve annesine sormus
-"Anne niye bizim ayaklarimiz bu kadar büyük?"
Anne cevap vermis:
-"Çölde kuma batmamak için."
Genç deve tekrar sormus:
-"Peki kipiklerimiz niye bu kadar gür.
Anne tekrar cevap vermis:
-"Çölde kum firtinalarinda kum kaçmasin diye."
Meraki yatismamis olan genç deve bir soru daha sormus:
-"Bizim niye hörgüçlerimiz var."
Anne deve sabirla yanitlamis :
-"Çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için suyu hörgüçlerimizde depolariz."
Sonunda dayanamayan genç deve sormus :
-"Peki bizim bu hayvanat bahçesinde ne isimiz var?"
Kirsehirli Muavin
Bir kamyonun soförü Nevsehirli, muavini de Kirsehirli'ymis. Bir gün kamyona 6 metre yüksekliginde yük yükleyip yola çikmislar. Bir süre sonra yüksekligi 5 metre olan bir köprüden geçeceklermis. Kirsehirli muavin saga sola bakinmis, Nevsehirli soföre "Trafik yok, geç agbi" demis.
Yolunacak Kaz
Cok soguk bir kis gunu padisah, tebdil'i kiyafet gezmeye karar vermis.Yanina basvezirini alip yola cikmis. Bir dere kenarinda calisan yasli bir adam gormusler.. Adam elindeki derileri suya sokup, doverek tabakliyormus. Padisah, ihtiyari selamlamis.
" Selamunaleykum ey pir'i fani..."
" Aleykumselam ey serdar'i cihan..." Padisah sormus.
" Altilarda ne yaptin ?"
" Altiya alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor..." Padisah gene sormus.
" Geceleri kalkmadin mi ?"
" Kalktik...Lakin, ellere yaradi..." Padisah gulmus.
" Bir kaz gondersem yolar misin ?"
" Hem de ciyaklatmadan..." Padisahla basvezir adamin yanindan ayrilip yola koyulmuslar. Padisah basvezire donmus.
" Ne konustugumuzu anladin mi ?"
" Hayir padisahim..." Padisah sinirlenmis.
" Bu aksama kadar ne konustugumuzu anlamazsan kelle ni alirim." Korkuya kapilan basvezir, padisahi saraya biraktiktan sonra telasla dere kenarina donmus. Bakmis adam hala orada calisiyor..
" Ne konustunuz siz padisahla..." Adam, basveziri soyle bir suzmus.
" Kusura bakma. Bedava soyleyemem. Ver bir yuz altin soyleyeyim.." Basvezir, yuz altin vermis.
" Sen padisahi, serdar'i cihan, diye selamladin. Nereden anladin padisah oldugunu.."
" Ben dericiyim. Onun sirtindaki kurku padisahtan baskasi giyemezdi.." Vezir kafasini kasimis.
" Peki, altilara alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor ne demek..." Adam, bu soruya cevap vermek icin de bir yuz altin daha almis.
" Padisah, alti aylik yaz doneminde calismadin mi ki, kis gunu calisiyorsun, diye sordu. Ben de, yalnizca alti ay yaz degil, alti ay da kis calismazsak, yemek bulamiyoruz dedim." Vezir bir soru daha sormus...
" Geceleri kalkmadin mi ne demek ?" Adam bir yuz altin daha almis. " Cocuklarin yok mu diye sordu..Var, ama hepsi kiz. Evlendiler, baskasina yaradilar, dedim..." Vezir gene kafasini sallamis.
" Bir de kaz gonderirsem dedi, o ne demek..." Adam gulmus.
" Onu da sen bul..."
Borsa
Köylünün biri essegini satmaya karar vermis.50 milyon fiyat biçmis. Herkes itiraz etmis bu yüksek fiyata. Derken baska bir köylü razi olmus ve satin almis. Satan köylünün aksam gözüne uyku girmemis, demek ki var bir hikmeti de essegi satin aldi demis. Ertesi sabah sattigi kisiye gidip 75 milyon teklif etmis. Tekrar satin aldigi essek bu sefer diger köylüyü rahatsiz etmis. Sabahi sabah edip ilk sahibine 125 milyon verip tekrar almis. Bu böyle devam etmis.
-Birgün meydanda müthis bir kalabalik bagira bagira bir essegin etrafinda toplanmislar. Bir yabancinin dikkatini çekmis ve essegin fiyatini sormus; 995 milyon cevabini alinca: Olur mu be! En fazla 20 milyon eder demis. Bir Köylü hemen itiraz etmis:
-Abi sen ne diyorsun!Var ya bu essek 1 Milyar direncini geçti mi 1.5 Milyara kadar yolu var...
Oscar
Atlas Okyanusu'nda giden geminin kaptani gemide olan bütün herkesi güverteye çagirmis. Herkes gelince
-Size bir iyi bir kötü haberim var.
Önce hangisini söyliyeyim.
Herkes: "Iyi" demis.
-13 dalda oscar kazanacagiz.
Denize girmek yasak
Bir grup Ingiliz, Amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmis. Birden siddetli bir firtina kopmus. Geminin batacagini anlayan kaptan hemen yolculara kosup gemiyi bosaltmalarini istemis. Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayi kabul etmemis. Bir süre sonra bütün yolcularin ölüm tehlikesiyle karsi karsiya oldugunu gören kaptan hemen bir tayfasini çagirmis. "Git bir de sen dene onlari gemiden atlamaya ikna etmeyi" demis. Tayfa gitmis ve kisa bir süre sonra geri dönmüs. Kaptan merakla sormus:
-Eee, noldu?
-Hepsi atladilar efendim.
Kaptan çok sasirmis:
-Nasil olur, daha demin killarini bile kipirdatmamislardi. Ne dedin onlara?
-Çok kolay. Ingilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalilar" dedim.
Amerikalilara deniz suyunun insan vücudu için çok faydali oldugunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.
vuslat : 26.10.2007 22:48:24 Tarihinde bu mesajı düzenledi.. --------------------
Bu üye uzun zamandır giriş yapmadığı için silinmiştir.. Fakat Üyenin forumdaki mesajları kalıcıdır.
26.10.2007 21:53:42
vuslat
[Üstçavuş]
Mesaj sayısı : 129 Giriş sayısı : 0 Toplam P : 41 Üye bilgileri
MSN : Yaş : 0
Ucuz Tedavi
Adamin biri isyerindeki kantinde arkadasiyla yemek yerken * Kolumun agrisindan ölüyorum, diye arkadasina dert yanmis. Doktora gitsem iyi olacak Arkadasi da
* Yahu ne lüzum var demis. Ilerde kösedeki marketin çikisinda yeni bir bilgisayarli cihaz koydular. Üç otuz paraya bir jeton aliyorsun kasadan,atiyorsun, yaninda getirdigin idrar örnegini açilan kapaktan içeri atiyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman gerekenleri ögreniyorsun demis. Gördügün gibi ucuz ve çabuk diye eklemis.
Adam hemen bir kaba idrarini doldurup arkadasinin dedigini yapmis ve Bilgisayar hemen yazili olarak cevap vermis:
* Kolunuzda bir cins eklem agrisi olan Tenis elbo olusmus. Sicak suya koyun, agir islerden kaçinin, iki hafta sonra düzelecektir demis
Memnun biçimde eve dönen adam, bir yandan Bilgisayarin dedigini uygularken bir yandan da muzurca fikirlere kapilip bu akilli cihazin nasil aldatilabilecegini düsünmeye baslamis. Ertesi gün olunca bir miktar çesme suyuna köpeginden alinmis bir kili koymus, üstüne bir sekilde elde ettigi karisinin ve kizinin idrar örneklerini eklemis, tüm bu karisimin üzerine bir de mastürbasyon yapip dogru cihazin yanina varmis. Jetonu atip kabi makinaya vermis, on saniye sonra cihazdan yazili yanit gelmis.
1. Çesme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazi almayi düsünün
2. Köpeginizde kene var. Eczaneden özel bir sampuan alip köpeginizi yikayin
3. Kiziniz kokain bagimlisi. Bir psikiyatri klinigine yatirin
4. Kariniz hamile. Kiz ikizler. Sizden degil. Iyi bir avukat bulun.
5. Kendinizi bu yolla tatmin etmeyi birakmazsaniz kolunuz iyilesmez
Ceset parasi
II. Dünya Savasi sirasinda Rus ordulari geri çeliyorlar. Ve Rus generali durumu kurtarmak için askerleri tesvik etmeye karar vermis. Her getirilen ölu Nazi için 10 ruble vaad etmis. Askerler saldirdilar. Çatismadan sonra kimi 1 kimi 3 ceset getiriyorlar ve paralarini aninda aliyorlar. Birara bir Yahudi asker bir vagon sürükleyerek getirdi. Vagonun kapisini açti, içerisi ceset doluydu. General bunu görünce sasirdi ve askeri kenara çekerek söyle dedi :
-Asker, anlarsin ya bütçemiz zayif, haydi ben sana 7.50 ruble ceset basi veriyim.
Asker : -Olmaz, dedi, Zaten bana gelis fiyati 8.30 ruble
Safari
Bir Amerikali ile Japon safari'ye çikmislar. Her ikisi de son teknolojik silahlarida birbirlerine nazire yapmak için yanlarina almislar. Derken uzakta bir aslan görünmüs....
Amerikali lazer tüfegini dogrultmus ve aslana ates etmis. Ama karavana. Hemen Japon uydudan yönlendirmeli tüfegini dogrultup ates etmis. Fakat o da karavana. Aslan bizimkileri farkedince üzerlerine dogru gelmeye baslamis. Amerikali bir yudum viski içip aci sonu beklemeye baslamis. Japon hemen botlarini çikarip spor ayakkabilarini giymeye baslamis. Amerikali sormus :
-Ne o, aslandan hizli mi kosacaksin ?
-Yoo, senden hizli kossam yeter.
Ekmek ve Ördek
Ördek bara girer ve barmen'e:
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok dedik ya
- ekmek var mi
- eger bir daha sorarsan seni duvara çivilerim
- çivi var mi
- yok
- ekmek var mi
Kamplumbaga
Ücra bir koyun ilkokuluna mufettis gelecegi haberi alinir. Bunu duyan tek sinifli ilkokulun tek ögretmeni panikler çünkü çocuklar 2. sinifta olmalarina ragmen çok zor okumaktadirlar. Ögretmen mufettisin gelecegi gün sinifta ufak bir konusma yapar:
"Bakin çocuklar bugün okulumuza müfettis gelecek. Muhtemelen de tahtaya birseyler yazip okumanizi isteyecek. Müfettis tahtaya birsey yazmaya baslarsa hemen bana bakin ben size ne yazdigini anlatirim, siz de okumus gibi yapip söylersiniz."
Çocuklarin aklina yatmis bu tabii. Müfettis gelmis, kisa hosbesten sonra ögretmen çocuklardan birine "Kalk bakalim" demis "Su tahtaya yazdigimi oku" ve baslamis kocaman harflerle "kaplumbaga" yazmaya. Bunu gören ögretmen müfettise çaktirmadan çocuga bir güzel anlatmis ne oldugunu tahtadakinin.
Müfettis: "Oku bakalim oglum ne yaziyor?"
Ögrenci: "Tos-ba-ga"
Enayi
Enayi Bir arastirmaci sabir ve dikkatle çalisarak iki fareye aciktiklari zaman burunlari ile bir zile basmayi ögretti. Üç gün sonra bu farelerden biri digerine söyle diyordu: "Enayiyi amma alistirdik yahu... Her zile basisimizda peynir veriyor"
Sempanze
Kadin bebegiyle otobüse binerken otobüs söförü kendini tutamayip söyle demis:"- Aman tanrim ne kadar çirkin bir bebek..." Kadin sinirle biletini kutuya basmis, en arka tarafa geçmis, bir adamin yanindaki bos yere oturmus. Adam dönüs kadina;"- Özür dilerim. Acaba az önce söförle aranizda ne geçti?"
Kadin: - Büyük bir terbiyesizlik etti. Hakaret...
Adam: - Bir kamu görevlisi insanlara hakaret edemez. Suç teskil eder.
Kadin: - Dogru. Gideyim de sunu bir azarlayayim.
- Merak etmeyin, ben maymununuza gözkulak olurum...
Ögrenci Yurdu
Üniversitede dönemin ilk gününde Rektör yeni gelenleri toplamis, üniversite kurallarini anlatirken sira yurt olayina gelmis. Rektor demis ki
"- Kiz yurtlari erkek ögrenciler için yasak bölge. Erkek yurtlari da kiz ögrenciler için. Yasak bölgede yakalanan kisiye ilk seferinde 20 dolar ceza kesilecek. Ikinci yakalanisinda 60 dolar, üçüncü yakalanisinda da 180 dolar ceza kesilecek. Sorusu olan var mi?"
Arka taraftan bir erkek ögrenci sesi:
- Sezonluk bilet ne kadar?
Süpermen
Iki adam New Yorktaki Empire State binasinin tepesindeki barda oturuyorlarmis. Biri digerine dönmüs:
- Biliyor musun geçen hafta sunu kesfettim; Bu binanin etrafinda öyle kuvvetli rüzgarlar var ki, tepesinden atliyorsun asagi, 10. Kata kadar düsüyorsun, sonra rüzgar o kadar kuvvetleniyor ki seni döndürüp 10.Kat penceresinden içeri atiyor...Barmen bunu duyunca kafasini olumsuz bir sekilde sallamis. Öbür adam demis ki:
- Yahu sen deli misin olacak sey degil su dedigin..
- Yok kesinlikle oluyor denedim ben. Istersen simdi göstereyim sana.
Ve adam kalkmis bardan, gitmis pencereye, yallah atlamis asagi. 10.Kata yakinlasinca birdenbire pencereden içeri dogru kayivermis. Sonra da asansöre binip yukari, bara çikmis. Öbür adam demis ki:
- Yahu gördüm ama bu bir sefer olacak bir seydi bir daha olmaz
- Olur olur bir daha göstereyim bak...
Ve adam yine cumburlop asagi atlamis. Yine 10. kat civarinda rüzgar adami pencereden içeri ativermis. Adam bara dönünce öteki adama deneyip görmesini söylemis. Öbür adam:
- Haydi bakalim. Hakkaten ise yariyor demek. Bir deneyeyim...Demis ve pencereden asagi atlamis. Direk asagi uçarken 11. kati geçmis, 10.kat, 9.kat, 8.kat derkent taakk diye kaldirima yapismis. Yukarida barda barmen birinci adama dönmüs ve:
- Süpermen, içince essogluessegin teki oluyorsun...
Büyülü göl
Bir zenci ormanda yürüyormus. Birden uzaktan gelen garip sesler isitmis :
"Çan Lin Wang, Wung Çon Li..."
Sesin geldigi yöne dogru yürümeye baslamis. Birkaç saniye sonra sesler yine duyulmus :
"Po Mang Fu,Wong Ton Çi...".
Bu arada adam açik bir alana gelmis, bir de bakmis ki mistik görünümlü bir göl var. Az ötede de bir Çinli duruyor. Hemen yanina gitmis ve bu tuhaf seslerin ne oldugunu sormus.
"Haaa" demis çinli, "Bu göl büyülü. Eger bir tas sektirirsen sana atalarinin isimlerini söylüyor. Bak simdi.." ve bir tas sektirmis. Büyülü ses yine duyulmus :
"Wu Lang Çing, Hung Wong Lu..."
Çinli Zenciye "Haydi sen de dene" demis. Zenci bir tas almis ve sektirmis ve ses duyulmus:
- Sem Pan Ze
Kizilderili
Nasa, 1966 yili civarinda aya gidecek Apollo astronotlarini egitmek için kizilderili rezervasyonu sinirlarinda bulunan ve ortami ay yüzeyine çok benzeyen Tuba City e götürmüs. Astronotlar çalismaya baslamis. Acayip görünümlü kamyonlarin arasinda sadece 2 uzay giysili astronot görünüyormus uzaktan. Yakinlarda da yasli bir Navajo çobani ile oglu koyun otlatiyormus. E iki astronot dikkatlerini çekmis izlemeye baslamislar. Bu arada da bazi Nasa personeli onlari farketmis ve yanlarina gelmis. Çoban ingilizce bilmedigi için oglu araciligiyla o iki acaip adamin ne oldugunu sormus. Nasa personeli de "O adamlar aya gidecek astronotlar, egitim yapiyorlar" deyince Çoban çok heyecanlanmis ve astronotlarla aya bir mesaj yollamasi mümkün mü diye sordurmus ogluna. Nasa personeli bunun çok orijinal bir sey olacagini düsünüp bir kosu teyp getirmisler ve adamin mesajini Navajoca teybe kaydetmisler. Mesaj kayidi bitince Nasa personeli çocuktan babasinin mesajini tercüme etmesini istemis ama çocuk reddetmis. Daha sonra Kizilderili rezervasyonunda birçok kisiye yanasmislar, her biri önce "Cik cik cik" demis sonra da mesaji tercüme etmeyi reddetmis. Ama en sonunda eline para sikistirilinca bir genç yasli adamin mesajini tercüme etmis:
- Bu heriflere dikkat edin, topraklarinizi çalmaya geldiler
Microsoft & General Motors
Bu gerçek bir olay. Geçmis yillardaki bir COMDEX bilisim fuarinda Bill Gates Bilgisayar endüstrisi ile araba endüstrisini kiyaslarken "Eger General Motors araba teknolojisini bilgisayar teknolojisi kadar geliismis tutsaydi, hepimiz 25 dolara satin alinabilen ve bir litre benzinle bin kilometre yapan arabalar kullaniyor olurduk" demesiyle baslamis. Bunun üzerine General Motors bir basin bildirgesi hazirlamis ve bu bildirge General Motorsdan bay Welch tarafindan okunmus. Eger General Motors teknolojiyi Microsoft gibi gelistirseydi su karakteristiklerde arabalar kullaniyor olurduk:
- Yol çizgilerinin her boyanisinda yeni araba almak zorunda kalirdiniz
- Arabaniz anayolda yoktan yere sik sik stop ederdi, siz de bunu dogal kabul eder, arabayi yeniden çalistirir ve yolunuza devam ederdiniz
- Çogu zaman manevra yaparken arabaniz stop eder ve tekrar çalismazdi ve siz de motoru yeniden taktirmak zorunda kalirdiniz. Her nedense bunu da dogal kabul ederdiniz.
- Macintosh günes enerjisiyle hareket eden, iki kat daha güvenilir, bes kat daha hizli, iki kat daha kolay kullanilan bir araba yapardi, ama bu araba Microsoft tekelinden dolayi yollarin ancak yüzde besinde gidebilirdi.
- Yag, Isi, Benzin ve Sinyal göstergelerinin yerini tek bir "Genel Araba Hatasi" göstergesi alirdi
- Kaza aninda Hava Yastigi açilmadan önce sorardi: "Emin misiniz?"
- Eger yeni bir araba almaya gücünüz yetmezse arkadasinizinkini ödünç alip kopyalardiniz
- Yeni bir araba aldiginizda çalismaya baslamasi için bir hafta boyunca atesleme sistemi ayarlariyla ugrasmaniz gerekirdi
- Eger bir kaza geçirseydiniz, nasil oldugu hakkinda en ufak bir fikriniz olamazdi
- Microsoft arabalarina koyacagi, ama diger arabalarda çoktandir olan "Yeni" özelliklerle ilgili tantana yapardi
vuslat : 26.10.2007 23:01:12 Tarihinde bu mesajı düzenledi.. --------------------
Bu üye uzun zamandır giriş yapmadığı için silinmiştir.. Fakat Üyenin forumdaki mesajları kalıcıdır.
26.10.2007 21:54:48
vuslat
[Üstçavuş]
Mesaj sayısı : 129 Giriş sayısı : 0 Toplam P : 41 Üye bilgileri
MSN : Yaş : 0
3 Zarf
Sirkette eski genel müdür kovulmus, yeni bir genel müdür atanmisti. Eski müdür görevi devrederken, yenisine tavsiyelerde bulundu ve 3 adet zarf verdi. Her biri numaralanmisti. Eski müdür yenisine ileride her basi sikistiginda bir zarfi açmasini söyledi. Ve yeni müdür ise basladi. Alti ay isler yolunda gitti. Fakat sonra satislar birdenbire düstü. Ne yapacagini bilemeyen yeni müdür, en sonunda 1. zarfi açti. Zarfta söyle yaziyordu:
- Kendinden önceki müdürü suçla... Yeni müdür hemen bir basin toplantisi ayarladi ve sorunlar için kendinden önceki müdürün politikalarini suçladi. Basin ve borsa bu açiklamalara olumlu bakti, sirket hisseleri toparlandi, bu arada da satislar düzeldi... Isler bir süre daha yolunda gitti. Fakat sonra üretim sorunlari çikti. Önceki olaydan tecrübeli yeni müdür gecikmeden 2. zarfi açti. zarfta su yaziyordu:
- Sirketi yeniden organize et. Yeni müdür reorganizasyonu uygulamaya koydu, sorun çözüldü. Bir süre sonra isler yine bozuldu. Yeni müdür kosa kosa gitti ve 3. zarfi açti:
- 3 zarf hazirla...
Meslek
Birinci sinifa baslayan çocuklara ögretmen, babalarinin mesleklerini soruyordu :
-Söyle bakalim Tuna, baban ne is yapiyor? Tuna :
-Otobüsleri kaldiriyor efendim, dedi. Bir sira önde oturan bir çocuk yanindaki arkadasina yavasça sordu:
-Pekiyi anlayamadim, neymis babasi? Arkadasi büyük bir saflikla cevap verdi:
-Vinç mis, vinç!
Iyilik
Okulda ögretmen çocuklardan hafta sonu bir iyilik yapip gelmelerini ister..Siniftada 3 afacan çocuk vardir.. Hafta basi gelince ögretmen sirayla herkese ne tür iyilikler yaptiklarini sormaya baslar.. Sira bizim afacanlara gelmistir..
Ali'ye sorar: Ali söyle bakalim sen nasil bir iyilik yaptin..?
Ali övünerek: Hocam yasli bir bayanin karsiya geçmesine yardim ettim der.
Ögretmen: Aferin der..
Sira Veli'ye gelir: Onada ayni soruyu sorar..
Veli'de: Hocam bende Ali'ye yardim ettim..Yasli bayani karsiya geçirdik..
Ögretmen : Peki hala der..
Sira Osman'a gelir.. Ayni soruyu onada sorar..
Osman'da: Hocam bende Ali ile Veli'ye yardim ettim, Yasli bayani karsiya geçirdik..
Hoca biraz düsünür ve sorar:
-Neden üçünüzde ayni kisiye yardim ettiniz peki?
Çocuklar hep bir agizdan:
-Hocam, yasli kadin karsiya geçmek istemeyince üçümüz bile az geldik, ne diyonuz siz?
Imamlarin maçi
Trabzonlu imamlar kendi aralarinda maç yaparlarmis ama ne hikmetse hep merkez imamlarinin takimi maçi kaybedermis. Bir gün merkezin hocalardan biri demis ki: -Böyle olmayacak. En iyisi biz Trabzonspor'lu Hami'ye rica edelim gelsin takimda oynasin.Soran olursa merkez camii imami Hami Hoca deriz demis. Hami'den rica etmisler. Hami de kabul etmis. Maç oynanmis ama merkezin imamlari yine maglup olmuslar. Maç dönüsü merkez imamlarinin arkadaslarindan biri sormus:
-Hoca bu hafta kazandik degil mi?
-Malesef 2-1 yenildik
-Yapma ya nasil olur Hami oynamadi mi?
-Oynadi ve bizim golümüzü de o atti
-Peki onlarin gollerini kim atti?
-Roberto Carlos Hocayla, Ronaldo Hoca
Hepsi eriyor
Deli , kahveye girdiginde soluk solugadir. Bos bir masaya oturup ocaga seslenir;
- Bana bir çay !
Çay gelir, sekerleri atip karistirir. Garsonadan yine seker ister. Onlari da atip karistirir, yeniden ister. Garson;
- Sekiz seker koydunuz çaya, der saskin saskin,
- Koydum ama , iste görüyürsun, hepsi eriyor
Posta
Bir fakir Kirsehirli paraya çok sikismis. Her türlü çareye basvurmus, yardim eden olmamis.
Son çare olarak, 'Allah, sikisan kuluna yardim eder' inancindan hareketle, Allah'a mektup yazmaya karar vermis. 'Cenab-i Allah Yüksek Katina' diye baslamis ve 'Allah'im ne olur bana bir yüz milyon lira gönder' diye bitirmis. Zarfin üzerine de 'Esirgeyip bagislayan Yüce Allah' diye yazip postaya vermis.
Postacilar mektuplari ayirirken, gitmesi mümkün olmayan adresi görünce açmislar. Mektup sahibine acimislar ve aralarinda para toplayip yardim etmeye karar vermisler. Ama, ancak 80 milyon lira toplayabilip, göndermisler. Parayi alan Kirsehirli, hemen Allah'a bir mektup daha yazmis.
Postacilar, 'Allah' adresli iknici mektubu açmislar. Kirsehirli söyle yaziyormus:
'Allah'im gönderdigin parayi aldim, tesekkür ederim. Ama, bundan sonra para gönderirken, Meleklerinle gönder, hirsiz postacilar gönderdiginiz paranin 20 milyon lirasini çalmislar.'
Fotograf
Resmi bir daireden, Kirsehirli birisinden 12 fotograf isterler. Kirsehirli, yaninda 6 fotograf oldugunu söyler. Görevli, 'Onlari ver, arkadan 6 fotograf daha getir' der.
Bunun üzerine Kirsehirli, biraz sonra enseden çekilmis 6 fotografi, görevliye getirir
Parasütçü
Kirsehirli iki arkadas askere gitmisler ikisi de parasütçü olmus. Belli bir egitim gördükten sonra parasütle deneme yapiyorlarmis. Ikisi de uçaktan atlamislar. Ellerinde yüksekligi gösteren bir alet varmis. Arkadaslardan birisi alete bakarak sayiyormus.'250,200,150,100,90,80,70,60,50,40,30,2 0 açmasak da olur. Geldik'
Muavin
Bir kamyonun soförü Nevsehirli, muavini de Kirsehirli'ymis. Bir gün kamyona 6 metre yüksekliginde yük yükleyip yola çikmislar. Bir süre sonra yüksekligi 5 metre olan bir köprünün altindan geçeceklermis. Kirsehirli muavin saga sola bakinmis, Nevsehirli soföre 'Trafik polisi yok, geç agbi' demis
Ayakkabi
Bir Kirsehirli ayakkabi almak için magazaya gitmis. Denedigi ve begendigi ayakkabilardan birisinin ayagini siktigini söylemis. Magaza sahibi de 'Bir hafta sonra açilir' demis. Kirsehirli, 'Iyi o zaman, ben bir hafta sonra gelip alayim' demis.
Kaplumbagalar
iskoçyada nesli tükenmekte olan dünyanin en uzun ömürlü hayvanlarindan üç kaplumbaga nin canlari sikilmis ve ne yapacaklarini bilmiyorlarmis. Içlerinden biri uzklardaki bir dagi gösterip.
-Hadi biralarimizi da alip su dagin zirvesinde piknik yapalim demis.
-Güzel fikir diye almislar yanlarina soguk biralarini ve yiyeceklerini yola koyulmuslar.dagin zirvezine ulasmak tam yirmi yilda olmus.soluklandiktan sonra içlerinden biri,
-hadiyemegimizi yiyip biralarimizi içelim. demis sofra hazirlanmis ama o da ne?Biralari açmak için açacak getirmeyi unutmuslar.kimin gidecegine kararverirken içlerinden yasi küçük olan -Ben giderim ama bir sartla kimse ben gelinceye kadar yemeklere dokunmayacak.demis ve kabul edildikten sonra yola koyulmus.aradan 20 yil 30 yil 40 yil derken 50 yil geçmis hala gelen yok. içlerinden en yasli olani
-Ben artik yaslandim izin verde bir parça ekmek yiyeyim demis arkadasida tamam demis ve yasli kaplumbaga tam agzina lokmasini götürüp isirdigi esnada karsi taraftaki çalilarin arasinda bir hisirti duyulmus ve birden en küçük kaplunbaga firlamis ve
-Yalancilar. e vallahi gitmeyecegim. demis
Islem Hacmi
Yasli borsaci ile genc borsaci parkta sohbet ederek dolasiyorlar. Yasli, gence meslegin puf noktalarini anlatiyor: - Bak evladim. Bu meslekte basarili olmak icin sadece firsatlari degerlendirmek yetmez. Zaman zaman firsatlari da senin yaratman gerekir. Bunun icin surekli dikkatli olman gerekir. Uygun bir yorumla hic umulmadik olaylar bile cok buyuk firsatlara donusebilir. Bak mesela su karsida gordugun taze kopek pisligi sana sadece igrenc bir sey olarak geliyordur. Ama ben eger 'su pislikten bir lokma agzina atarsan sana 1 milyar lira veririm' dersem olay senin acindan nasil da buyuk bir firsata donusuverir degil mi? Yapar misin?' Genc borsaci tabi efendim der. Parmagini pislige daldirir, bir lokma alir yutar. Yasli borsaci cebinden bir milyari cikartir, gence verir. Bir sure yururler, genc dayanamaz sorar: - Hocam, ben size ayni teklifte bulunsaydim kabul eder miydiniz.? Bakin ileride de baska bir pislik var. Bir milyar karsiligi dener miydiniz? Yasli borsaci tabi ki der. O da bir lokma alip yutar. Genc borsaci da cikartir, biraz once kazandigi 1 milyari iade eder. Bir sure sessiz sessiz yururler. Genc yine dayanamaz sorar: - Hocam. Ne sizin cebinizdeki para miktari degisti. Ne de benim cebimdeki. Soyler misiniz biz bu boku niye yedik ? Kurt borsaci cevap verir: - Oyle deme evladim. 2 milyarlik islem hacmi yarattik!!!
vuslat : 26.10.2007 23:17:50 Tarihinde bu mesajı düzenledi.. --------------------
Bu üye uzun zamandır giriş yapmadığı için silinmiştir.. Fakat Üyenin forumdaki mesajları kalıcıdır.
26.10.2007 21:57:43
vuslat
[Üstçavuş]
Mesaj sayısı : 129 Giriş sayısı : 0 Toplam P : 41 Üye bilgileri
MSN : Yaş : 0
Amerikan hastanesi
Bir USA Askeri Birliginde açinin yemekleri yüzünden millet hemoroid olmus. Tam 107 kisi yatak yorgan yatiyormus. Bir gün Revire gezmeye gelen komutan her askerin önüne duruyor ve soruyormus:
- Merhaba asker , hastaligin nedir ?
- Merhaba komutanim , hemeroidim var
- Tedavi olarak ne yapiyorlar ?
- Ilaçli pamuk efendim.
- Bir arzun var mi asker ?
- Bir an evvel iyilesip tekrar vazifeme dönmek istiyororum komutanim...
Komutan herkesin önünde durup ayni sorulari sormus ve hep ayni cevaplari alinca memnun olmus. Sira en son siradaki adama gelmis. Ona da ayni sorulari sormaya baslamis:
- Merhaba asker , hastaligin nedir ?
- Bademciklerimden rahatsizim efendim.
- Öyle mi ? Peki ne ilaç kullaniyorlar ?
- Ilacli pamuk efendim.
- Güzel. Peki bir istegin var mi evladim?
- Var, efendim. Mümkünse sira bana gelince pamugu degistirseler diyecektim de....
Dünyanin Sonu
Günün birinde Bill Clinton, Fidel Castro ve Bill Gates kendilerini tanrinin yaninda bulmuslar. Tanri bunlara dönmüs " Sizi buraya çagirdim çünkü 2000 yilinda kiyametin kopacagini cemaatlerinize haber vermenizi istiyorum" demis. Daha ne oldugunu anlayamadan bi de bakmislar ki evlerindeler...
Clinton, hemen ülkenin bütün televizyonlarina haber vermis ve canli yayina çikmis. " Sayin vatandaslarim, size bir iyi bir de kötü haberim var. Iyi olani, In god we trust harbi harbi var. Yani bunca zaman bosuna inanmadiniz. Kötü olan ise 2000 yilinda kiyamet kopacak...
" Kastro'da bos durmamis hemen insanlarinin karsisina geçmis. " Yoldaslar üzgünüm ama size iki kötü haberim var. Birincisi, bunca zaman kendimizi kandirmisiz, tanri gerçekten de varmis! Ikincisi ise daha kötü, daha tanriya inanamadan hepimiz ölecegiz, çünkü 2000 yilinda kiyamet kopuyor.
" Bu arada Gates'de bütün kurmaylarini toplamis havadis veriyor. "Baylar size iki iyi haberim var. Birincisi, tanri beni dünyanin en önemli üç kisisinden biri olarak görüyor. Ikincisi ise artik "year2000" problemini çözmemize gerek kalmadi..."
Savas Gemisi
Bir savas gemisi karanlik ve sisli bir gecede yol aliyormus. Derken kaptan köskündeki komutan tam karsida ve uzakta üzerlerine dogru gelen bir isik farketmis. Hemen karsi tarafa sinyal göndererek su mesaji geçmis: -"Derhal rotanizi 30 derece doguya çeviriniz" Karsidan aninda cevap gelmis:
-"Sen rotani 30 derece batiya çevir!" Komutan sasirmis, biraz da sinirlenmis, mesaji tekrarlamis:
-"Rotani derhal 30 derece doguya çevir, emrediyorum!" Karsidan cevap:
-"Asil sen rotani 30 derece batiya çevireceksin!"
Komutan öfkeden küplere binmis, bir mesaj daha yollamis.
-"Ben 30 yillik kaptanim, sana son kez emrediyorum, rotani 30 derece batiya çevir!"
-"Sen 30 senelik kaptansan ben de 20 senelik denizciyim, sen rotani 30 derece doguya çevir."
Komutan, o kadar sinirlenmis ki, hemen mürettebata bütün toplari atese hazir hale getirmelerini emretmis ve son kez bir mesaj göndermis: -"Burasi bir savas gemisi, derhal rotani 30 derece batiya çevirmezsen atese baslayacagiz."
-"Burasi da bir deniz feneri.. Sen rotani bir an önce 30 derece doguya çevirmezsen birazdan kayalara çarpacaksin"
Dilenci
Adamin biri bir gün yolda giderken bir dilenciye rastlar. Dilenciye bir para verir ve al bununla bir sigara alirsin der. Dilenci "beyim ben hiç sigara içmem" der. Bunun üzerine adam o zaman bir bira içersin der. Dilenci "ben agzima içki koymam" der. Sen de o zaman bir altili oynarsin. Dilenci "beyim ben hiç kumarda oynamam" deyince adam o zaman al bu parayi ve bizim eve gel der. Dilenci neden oldugunu sorar. Adam "Karim seni bir görsün içki ve sigara içmeyen, kumar oynamayan bir adamin hali ne oluyor."
Tampon
Üç mahkum cezaevi yolundadir. Herbirine, hapiste geçirecekleri günler için bir esya getirilmesine izin verilmistir. Otobüste, biri digerine döner ve sorar, "ee, sen ne getirdin ?", diger mahkum bir kutu boya çikarir ve bunlarla herseyi boyayabilecegini söyler ve diyer mahkuma sorar, "sen ne getirdin ?". Oda, yanindaki kutuyu açar ve içinden iskambil kagitlarini çikarir. "Bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kart oyunu oynayabilirim" der. Üçüncü mahkum kösede sessizce siritarak oturmaktadir. Diger iki mahkum farkeder ve sorarlar, "Sen niye kendinden eminsin o kadar, sen ne getirdin ?" Üçüncü mahkum bir kutu çikarir ve gülerek "bu tamponlari getirdim," der. Diger iki mahkumunda kafasi karismistir, merakla sorarlar, "Bunlarla ne yapabilirsin ki?" Üçüncü yine siritir ve kutuyu göstererek "Kutuda yazdigina göre, bunlarla at sürebilir, yüzmeye gidebilir hatta paten kayabilirmisim
Cehennem
Biçkin ve ayni zamanda hovarda bir adam ölür ve cehenneme gider. Cehennemde birkaç gün kaldiktan sonra cennet görevlisi melek gelir ve seni cennete götürecegim der. Bizim biçkin halinden memnun görevli melekle cennetin yoluna koyulurlar. Cennetin kapisina yaklastiklarinda içeriden feryat figan sesler duyar ve melege döner,
- Sen beni cennete götürecektin der. Melek burasi cennet deyince, içerideki sesler nedir demis,
melek : - ha o sesler içerideki iyi insanlara kanat takilacak onun için sirtlarina delik açiliyor demis. Bizimki ürkmüs cennetin yolunda biraz daha ilerlemisler bu sefer geçenki seslerden daha aci ve yogun sesler gelmeye baslamis. Biçkin yine sormus; Simdi neler oluyor, neden sesler daha aci?
Melek: - Iyi insanlarin baslarina halka takilacak onun için baslarini deliyorlar. Bizimki iyice korkmus ve ben cehenneme gitmek istiyorum deyince melek iyi ama orada da sana kuyruk takacaklar demis. Biçkin olsun olsun nasil olsa onun deligi hazir demis.
Kamuflaj
Askerde kamuflaj yarismasi var... Herkes cuvallara giriyor,, komutan gelip tekme atiyor onlarda hayvan sesleri çikariyorlar komutan onayliyor... Birinci çuvala vuruyor.. Hav hav hav. Komutan aferin diyor köpek çuvali.... Ikinci çuvala vuruyor, miyav miyav.. Komutan gene begeniyor.. Böyle on onbes çuval geziyor. Hepsi çok iyi taklit yapiyorlar... Enson çuvala vuruyor ses yok... Daha sert vuruyor gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok... Askerlere emir veriyor iyicene tekmeleyin... Çuvaldan kan sizmaya basliyor.. Bes dakika sonra da ince, bitkin bir ses: "Patateeeeeees, Patateeeeeees!!!"
Ekonomik kriz
Iki otomobil galerisi sahibi dertlesmektedirler.
Bir ara biri:
-Isler öyle kötü ki,sorma. Su siralar en azindan bir araba satamazsam, popomu satmak zorunda kalacagim. Yaninda oturan ve bu sözleri isiten sarisin dilberden özür diler. Bunun üzerine sarisin:
-Bos verin canim. Neler hissetiginizi anliyorum. Bizim islerde kötü. Su siralar bende popomu satmazsam, arabami satmak zorunda kalacagim.
vuslat : 27.10.2007 00:15:30 Tarihinde bu mesajı düzenledi.. --------------------
Bu üye uzun zamandır giriş yapmadığı için silinmiştir.. Fakat Üyenin forumdaki mesajları kalıcıdır.
26.10.2007 21:59:49
vuslat
[Üstçavuş]
Mesaj sayısı : 129 Giriş sayısı : 0 Toplam P : 41 Üye bilgileri
MSN : Yaş : 0
Dogum Yeri
Adamin biri birgün trene binmis ve karsisinda çok hos bir bayan görünce konusmaya çalismis ve sonunda:
- Hanimefendi size 1 milyon dolar versem su eteginizi 2 parmak yukari kaldirir misiniz
Kadin: - Hayhay der daha sonra
- Size 2 milyon dolar daha verim, 2 parmak daha derken is yukari kadar çikar, adam sonunda kadina - Hanimefendi size 5 milyon dolar vereyim bana dogum yaptiginiz yeri gösterin der ve kadin kabul ederek söyle der:
Bakin su agaçlarin arasindaki binanin 2 katindaki oda...
Köprü
Bir gun cennet ve cehenlemdekilerin cani sikilmis cennettekiler ve cehenlemdekiler karsi karsiya duruyolarmis. Birgün demislerki cenlettekiler cehenleme kadar yarim köpru yapsin, cehennemdekilerde cennete kadar yarim bir köpru yapsin hergün o köprüde konusuruz demisler bakmislarki cehenlemdekiler bitirmis cenlettekilerde daha bir tugla bile koymamis eee neden yapmadiniz demisler. Cennettekiler cevap vermis: Eee bözde hiç muteaahit yokki!
Bes Lira
Küçük çocuk yolun ortasinda hüngür hüngür agliyordu... Yasli bir hanim aciyarak sordu;
-Ne için agliyorsun evladim?
-Bes lirami yitirdim...
-Peki al sana bes lira.
Yasli hanim bir iki adim yürüdü. Küçük çocuk yine aglamaya basladi. Hanim döndü:
-Peki simdi neden agliyorsun?
-Nasil aglamam? O bes lirami yitirmeseydim simdi on liram olacakti...
Degisim
Körfez Savasi'ndan önceki yillarda, Amerikali bir bayan gazeteci, kadinlarla erkeklerin toplumdaki yeri hakkinda bir yazi dizisi hazirlamak üzere Kuveyt'e gitmis.. gözlemleri sirasinda ilk dikkatini çeken, kadinlarin kocalarinin 5 adim gerisinden yürüdükleriymis...
Yillar sonra ayni gazeteci tekrar bir yazi dizisi için Kuveyt'e gittiginde bu sefer bir de bakmis kadinlar önden gidiyor, kocalari 5 adim arkalarindan geliyor... bu ise çok sasirmis, hemen bir kadina yaklasip sormus:
"Bu gördügüm inanilmaz bir gelisme... peki ama bu degisikligin sebebi nedir??"
Kuveyt'li kadin cevap vermis:
"Mayinlar..."
Manyak
Yolcu gemisi okyanusta issiz bir adanin yanindan geçerken yolcular uzun sakalli üstü basi yirtik siska bir adami farketmisler.. Adamcagiz sahilde oradan oraya kosuyor, çilgin gibi ellerini salliyor, zipliyor, bagirip çagiriyormus.. Yolculardan biri
"- Kim bu kaptan?" diye sormus..
"- Bilmem.." demis Kaptan
"- Her sene buradan geçeriz, her seferinde de bu manyak böyle kafayi üsütür.."
Mustafa Abi
Bir gün köy ahalisi köy kahvesinde bir yandan haberleri izliyorlar mis biryandan da pispirik çeviriyorlarmis. Içlerinden biri (Mustafa Abi) televizyonda Ecevit'i görmüs ve demis:
- Ulan, basbakan oldu yüzümüze bakmiyo. Eskiden böylemiydi bea! Etrafimda dolanirdi! Hey bee, zaman ne çabuk geçiyor... Tabii kahvedekiler merakla sormuslar:
- Mustafa Abi? Sen nereden taniyorsun Basbakani yahu?
Mustafa Abi istifini bozmadan cevap vermis:
"-Ulan üniversite yillarinda abilik ettim ona! Az ekmegimi yemedi!! Gel gör ki simdi bizi unutmus baksana!"
Kahvedeki ahali inanmamis tabii ki. Mustafa Abi'de inandiirmak için demis ki:
- Gelin ulan! Meclisin önüne gidiyoruz. Çikista yakalayacagiz Ecevit'i. O zaman anlarsiniz yalan mi degil mi??
Hepbirlikte T.B.M.M.'nin önüne giderler ve çikista Ecevit'i yakalarlar. Ecevit hemen Mustafa Abi'nin elini öpmeye kalkisir ve der ki:
- Abim, Mustafa abim; kusura bakma basbakanlik bir dakika bos birakilmiyor ki! Kusuruma bakma abi.
Mustafa abi kahve ahalisine söyle bir bakar ve ahalinin acayip sekilde etkilendigini görür. Baska birgün gene kahvede ahali ile TV seyreden Mustafa Abi TV'de Süleyman Demirel'i görür ve der:
- Bu da öyle. Cumhurbaskani olunca kendini birsey zannetti. Hayirsiz çikti bu da!!
- Hadi canim. Ecevit'i belki sans eseri taniyorsun ama buna inanmiyoruz!!, der.
Mustafa Abi hemen ahaliyi toplar ve Çankaya'ya gider. Mustafa Abi'yi gören Demirel hemen Ecevit gibi Mustafa Abi'nin ellerine sarilir ve öpmeye kalkisir. Mustafa Abi buna izin vermez tabi. Demirel ekler:
- Abi Vallahi billahi kusura bakma. Uzun yillardir göremiyordum seni. Tamda seni ziyarete gelecektim der.
Mustafa Abi tekrar ahaliye dönerek bir bakis atar ki artik ahalinin gözünde peygamber kadar yükselmistir.
Yine birgün kahvede tv izlerken bu sefer tv ye Clinton çikar. Mustafa Abi söze baslar ve der ki:
- Ulan ne çabuk unuttun o sefalet dolu günleri? Tabi zengin oldun, Amerika'ninda basina geçince unuttun bizi.. Hayirsiz herif!!
Ahali bu kadarininda fazla oldugunu söyler ve digerlerinin belki bir sans eseri olabilecegine ama Clinton'u tanimasinin imkansiz olduguna imece usülü karar verirler.
Mustafa Abi'nin tabii ki kafasi atar ve bazi köylüleri alarak Beyaz Saray'a giderler. Kapidaki görevliye Clinton ile görüsmek istediklerini söylerler.. Görevlide sadece bir kisinin girebilecegini söyler. Köylüler düsünürler ve sadece Mustafa Abi'nin Clinton'u tanidigini söyleyerek Mustafa Abi'nin gitmesini isterler.
Güvenlik Mustafa Abi'yi iyice arayarak içeri sokar. Saatler geçer ama kapidan kimse çikmaz. Köylüler sikilir. Penceredende bakma olanaklari olamadigi için ordan geçen uzun boylu birine sorma karari alirlar. Sans eseri orada o anda Michael JORDAN geçmektedir. Ingilizce bilen bir köylü Michael Jordan'a döner ve der ki:
- Ya Jordan Abi. Senin boyun uzun. Camdan içeri bakip neler oluyo, kaç kisi var bi baksana... Jordan camdan bakar ve cevap verir:
- Vallahi ne oldugunu bilmiyorum. Içerde 6 kisi var. Biri Mustafa Abi, digerlerini tanimiyorum.
Ekran Koruyucu
BILL GATES ölmüs ve tanrinin huzuruna çikmis. Tanri Sen iyi bir çocuksun Bill demis, herkese yapmam ama sana seçme hakki verecegim, cenneti de cehennemi de gör, hangisini istersen oraya git.?
Bill önce cehenneme gitmis, deniz kenarinda, harika bir gün batimi yasanmaktaymis, kizarmis köpükler kumlari yaliyor, hafif ilik rüzgarda palmiyelerin yapraklari nazli nazli sallaniyormus. Allah allah demis Bill, Bize hiç böyle anlatmamislardi!? Sonra cennete gitmis.Orasi da fena degilmis ama dogrusu cehennemle kiyaslanmazmis. Cehennemi seçtim demis tanriya.
Güzel düsler kurarak kapidan girdiginde tam da bildigi cehennemle karsilasmis; kazanlar kayniyor, zebaniler ortalikta dolasiyor,alevler gökyüzünü kizila boyuyormus.
Aman demis Bill, Hemen tanriya çikmam lazim ve soluk soluga bagirmis; Benim ilk gördügüm cehennem böyle degildi.?
Tanri gülmüs, çok geç artik Bill demis, seçimini yaptin. O ilk gördügün sadece ekran koruyucuydu...?
McGayver
McGyver markete gitmis. Kasiyer kiza yaklasip, "Iyi günler, ben 6 metre dikenli tel, bir tane demir makasi, bolca zimpara kagidi, bir de elektrikli testere istiyorum" demis.
Kasiyer kiz sasirmis: "I.. i. iyi ama onlari burada bulamazsiniz ki, burasi küçücük bir market, burada sebze meyve gibi seyler vardir sadece..." demis.
McGyver 1-2 dakika düsünmüs, sonra kasiyer kiza dönmüs: "Tamam, onlar da olur" demis
SA
Sakip Sabanci Aga'ya bir gün demisler ki : -Aga bu dünyada her sey senin için güllük gülistanlik. Nereye baksak her tarafta senin sirketleri, fabrikalari görüyoruz, (MarSA, YünSa, LasSA, ToyotaSA...). Burada isin iy. Ya diger tarafta ne olacak, orada ne yapacaksin, nasil kurtulacaksin zebanilerden?.. Sakip Aga gülmüs:
-Öte yanda da isimizi saglama aldik
Bir tarafimizda ISA, diger tarafimizda MuSA."
Servet
Iki fakülte arkadayi yillar sonra sokakta karsilasir, biri digerini eve yemege davet eder...
- Oglum bu ne ev böyle be, su salonun büyüklügüne bak! Nereden buldun bu kadar parayi birader? Duvarlarda nadide tablolar...
- Gel göstereyim, gel su pencerenin önüne... Suradaki otoyolu görüyor musun?
- Evet.
- 20 milyon dolar tuttu, 25 milyon dolara fatura ettik, farki cebe indirdik.
Iki yil sonra iki arkadas yine karsilasir...
- Gel bu sefer ben seni davet edeyim, bize gidelim...
- Yuh! Suraya bak... Vay anam vay! Oglum sen bizim eve saray diyordun bu ne böyle. Bizimki bunun yaninda müstemilat olmaz valla, saray asil burasi.
- Gel nasil yaptigimi sana göstereyim, geç su pencerenin önüne, bak surada otoyolu görüyor musun?
- Hayir! - Iste !!!
Beni Bekle
Anne ve babasi ile uzun bir tartismadan sonra biyiklari yeni terleyen delikanli, bavulunu toplamis..
"Sakin beni durdurmaya kalkmayin.. Ben heyecan istiyorum, Ask istiyorum..Cosku istiyorum..Bol para, güzel kizlar istiyorum.. Bu evde bunlarin hiçbiri mümkün degil.."
Sonra kapiya dogru yürümüs..
"Dur" diye bagirmis, babasi arkasindan..
"Size söylemistim, beni durdurmaya tesebbüs etmeyin diye geriye bagirmis delikanli.."
"Dur" diye yeniden bagirmis babasi, oglu bahçe kapisindan çikarken..
"Dur... Beni bekle.."
Önemli Neden
-Hayrola nereden?
-Be be ben mi? Rad rad radyodan geliyorum...
-Ne vardi radyoda?
-Spi spi spi spiker si si si synavi vardi da...
-Eeee, ne oldu?
-Bi bi bi birak yahu? Ki ki kiravat tak tak takmadik diye almadilar.
Kamyon Soförü
Bir kamyon soförü 30 kisiyi ezerek öldürmüs. Mahkemeye çikmis. Hakim sormus,anlat bakalim nasil oldu. Soför anlatmaya baslamis. Kamyonla yokustan asagi inerken arabamin fireni patladi benimde durmam için saga veya sola çarpmam gerekiyordu. Sag tarafta küçük çocuk, soltarafta da 30 kisi vardi. Bende sag tarafa çarpmaya karar verdim demis.Hakim de sinirlenerek sormus. E o zaman nasil 30 kisiyi ezdin. Kamyon soförüde: ben ne yapayim çocuk birden bire karsiya geçti demis.
4 Motorlu uçak
Amerikali'lar 4 motorlu bir uçak yapmislar ve arabistan çöllerinde uçurmak istemisler , yanlarina bir arap pilot almislar ve uçmaya baslamislar giderken bom diye bir ses gelmis ve 1. motor patlamis, göstergede no panik this is a amerikan teknoloji yazmis,biraz daha gitmisler tekrar bom diye bir ses gelmis ve 2. motorda patlamis,yine no panik this is a amerikan teknoloji yazmis,az daha gitmisler tekrar bom diye bir ses gelmis 3. ve 4. motorlarda patlamis yine no panik this is a amerikan teknoloji yazmis ve pilot uçagi otomatik pilota baglamis ve uçak yere inmis.Araplar'da böyle bir uçak yapmislar ve amerikali bir pilotla kesfe çikmislar giderlerken 1. motar patlamis no panik this is a arabik teknik yazmis giderken 2.motorda patlamis ve yine no panik this is a arabik teknik yazmis giderken 3. ve 4. motor da patlamis göstergede repeat after me eshe düella ilahe illah ve eshe dü enne muhammeden abduhu versulühü yazmis.
Not
Arabasini park edip lokantaya giren adam, çiktginda arabasini akordeona dönmüs bir halde bulur.Cam sileceginin altinda bir kagitt vardir. Kagidi açtiginda, su satirlarla karsilasir :
-Ön vitesle geri vitesi karistirip arabaniza sert bir sekilde çarptim. Arabanizda gördü?ünüz gibi çok büyük hasar var. Olayi gören kimseler de su an, ben bu satirlari yazarken çevremde toplanmis bulunuyorlar ve bu kagida adimi ve adresimi yazdgimi saniyorlar.Ne halin varsa gör, o kadar enayi degilim!
Ilk Ask
Evliliklerinin ustunden henuz bir ay gecmistir.Mutlu koca genc ve guzel karisina sarilir :
-Ilk ask ne kadar tatli, ne heyecanli degil mi?
Genc karisi yanitlar :
-Evet... ama seni tanidigima da memnunum...
Ameliyat yeri
Iki sevgili bir agacin golgesinde otururlar.Delikanlinin tatli sozleri arasinda bir ara kiz sevgilisinin kulagina fisildar :
-Sevgilim sana apandist ameliyati oldugum yeri gostereyim.
Delikanlinin gozleri parlar.
-Goster canim goster.
Kiz eliyle uzak bir yeri gostererek :
-Bak su ilerde gorunen sari bina var ya, onun ucuncu kati....
Kuaför
Adam, lüks erkek kuaföründe oturmus bir yandan sakal tirasi yapilirken bir yandan da elleri manikürlenmektedir.
Manikürü yapan sarisin fistik adamin ilgisini çekmekte gecikmez, "Güzelim, bu gece benimle çikmaya ne dersin??"
Kiz gülümser, "Özür dilerim ama ben evliyim."
"Bosversene" der adam, "Seninkine telefon et bu gece isin çiktigini eve gelemeyecegini söyle!"
"Istersen sen söyle, su anda seni tiras ediyor..."
Tarla
"Bir adamin çok büyük bir tarlasy varmis,tarlasyyla övünür ,hava atarmis.Ancak bir gün tarlasyna geldiginde onu çok kizdiran birsey görmüs ki,Tarlasynyn ortasyna birisi bir yol yapmy?,oturup beklemeye baslamis ve ilk geleni iyi bir dövecegim demis.Biraz sonra esegin üzerinde bir adam çika gekmis,mal sahibi adamy e?ekten indirip dövmeye baslamis,esek bayilana kadar dövmüs,daha sonrada adamy ayni sekilde bayilana kadar dövmüs.Olayi uzaktan seyreden üçüncü bir sahis sormus ; neden ilk önce esegi dövdün ? adam cevap vermis "ilk önce adamy dövseydim esek kaçardi"
Golf
Bir cumartesi sabahi.. Iki genc kadin golf oynuyorlar.
Sarisin olani topu dikmis.. Sopayi oyle bir savurmus ki.. Top havada kursun gibi ucmus, obur delikte golf oynayan bir erkege o hizla carpmis..
Kadinlar dehset icinde, erkegin iki elini bacaklarinin arasinda kelepceleyip iki buklum kaldigini gormusler.
Sarisin hizla oraya kosmus ve ozur dilemeye baslamis..
"Lutfen izin verin size yardim edeyim.. Ben bir fizik tedavi uzmaniyim ve eger izin verirseniz cektiginiz aciyi azaltabilecegimi biliyorum."
"Yooo.. Yooo.. Gerek yok" diye inler gibi konusmus adam, elleri hala bacaklarinin arasinda kelepceli..
"Onemli degil.. Birkac dakika icinde duzelirim merak etmeyin.." Sarisin israr etmis.. Oyle israr etmis ki adam "Peki" demis sonunda.. Kadin cok yumusak hareketlerle adamin ellerini birbirinden ayirip iki yana sarkitmis once. Sonra adami cimlere uzatmis. Pantolonun kemerini gevsetmis.. Elini iceri sokmus ve masaj yapmaya baslamis..
Biraz sonra sormus..
"Simdi nasil hissediyorsunuz kendinizi.."
"Harika" demis adam.. "Harika hissediyorum..
Ama bas parmagim hala fena halde zonkluyor!.."
--------------------
Bu üye uzun zamandır giriş yapmadığı için silinmiştir.. Fakat Üyenin forumdaki mesajları kalıcıdır.
26.10.2007 22:00:50
vuslat
[Üstçavuş]
Mesaj sayısı : 129 Giriş sayısı : 0 Toplam P : 41 Üye bilgileri
MSN : Yaş : 0
Türk işi
Bir Karadenizli, bir Kayserili ve bir Diyarbakırlı aynı trafik kazasında ölmüş. Cenazeleri dualarla, göz yaşlarıyla kaldırılmış. İki üç gün geçmiş, bir de bakmışlar ki Karadenizli, çıkmış mezardan, üstünü silkeleyerek geliyor. Önce büyük bir panik yaşanmış haliyle,sonra bakmış zombi mombi değil, bayağı kanlı canlı, cesaret edip yanına yanaşmış ve merakla sormuşlar: -Yahu sen öteki dünyadan nasıl geri döndün? Anlatmış: - Öte tarafta da işler buradaki gibi yürüyormuş meğer, rüşvet, haksızlık, yolsuzluk... Geri göndermek için 5 bin dolar istediler, bastım parayı geri geldim. - Eee, diğer iki arkadaş niye gelmedi? - Vallahi ben gelirken, Kayserili hâlâ 3.500 dolara olmaz mı, yap bir indirim de ayağımız alışsın!' diye pazarlık ediyordu. - Ya Diyarbakırlı? - O da 'Ben vermem, Devlet versin!' diye inat ediyordu
--------------------
Bu üye uzun zamandır giriş yapmadığı için silinmiştir.. Fakat Üyenin forumdaki mesajları kalıcıdır.